Şırnak'taki maden faciasında skandal iddia: Devlet haberdarmış

Şırnak'taki maden faciasında skandal iddia: Devlet haberdarmış

Şırnak'ta önceki gün (17 Ekim 2017) 7 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden göçüğü sonrası gözler diğer madenlere ve çalışma koşullarına çevrildi. Bakanlık ve Valilik tarafından "Kaçaktı" denilen maden ocağının 1 kilometre ötesinde kontrol noktası olduğu ve ocağım kömür kamyonlarının İl Özel İdaresine ait kantarlarda tartılarak fiş kesildiği öne sürüldü.

Şırnak ile Cizre arasında, Cudi Dağı eteklerindeki kömür ocakları bölgesinde bulunan 3 nolu açık kömür ocağında,17 Ekim 2017'de saat 15.00 sıralarında yaşanan göçükte 7 işçi yaşamını yitirmişti. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı olayın ertesi günü göçükle ilgili soruşturma başlattı. Firma sahibi ve iki çalışanı gözaltına alındı.

Evrensel'den Beyar Özalp'in haberine göre;  Önceki gün yaşanan göçüğün ardından 7 işçinin hayatını kaybetmesi Şırnak’ta ki kömür ocaklarını yeniden gündeme getirdi. Cudi Dağı’nın eteklerinde kurulu olan onlarca kömür ocağında madenciler kölelik koşullarında çalışıyorlar.

Şırnak’ta  Soma da yaşanan maden katliamın ardından 20 gün de 5 işçinin madenlerde iş cinayetlerine kurban gitmesinin ardından gözler Şırnak madenlerine çevrilmişti. O dönem de Şırnak’a gelerek birer ölüm kuyusuna benzeyen madenleri gezme fırsatını bulup, madenciler ve aileleriyle, sendikacılarla Şırnak madenleri hakkında konuşmuştuk. 

Geçtiğimiz hafta Şırnak Belediyesi’nde kayyım atanmasının ardından işten çıkartılan işçilerin işe iade davaları hakkında avukatlarından bilgi almak için Şırnak’ta idim. DİSK Genel-İş Şube Başkanı ve belediyeden atılan birkaç işçi ile yaptığımız sohbet bir yerden sonra ister istemez madenlere geldi. Çünkü sokağa çıkma yasağı ve çatışmalı sürecin ardından yerle bir olan Şırnak’ta halkın geçimini sağlamak için tek çalışma alanı olarak madenler ve TOKİ’nin yaptığı evlerin inşaatlarında çalışmak durumda kalmış.

Ölümlerle gündeme gelince madenleri kapattılar ama...

Belediyeden atılan işçiler de birçok Şırnaklı gibi ya TOKİ yada madenlerde çalışıyordu. Madenlerde çalışan işçilerin çalışma koşullarını sorduğum sendika başkanı ve işçiler çalışma koşullarının 3 yıl öncesiyle aynı olduğunu bazı maden ocaklarında ise durumun daha ağır olduğunu bilgisini veriyorlar. Dönemin Şırnak Valisi’nin yaşanan ölümlü iş kazalarının  ardından "madenleri işçi sağlığı ve güvenliği konusunda kurallara uymadıkları sürece kesinlikle açılmamak üzere kapattıracağım" diyordu. Bu hatırlatmama isçiler kesin bir dil ile karşı çıktılar. O dönem belli bir süre madenlerin tamamının kapatıldığını ancak dikkatlerin Şırnak madenlerinin üzerinden çekilmesinin ardından aynı kölelik sistemiyle madenlerin  tekrardan açıldığını vurguladılar. 

Madenler eski sistemine geri döndü

Daha önce az çok çalışma koşullarını bildiğim  madenleri yeniden haberleştirmek istediğimi söylediğimde işçilerin yüzlerinde  umut ve tedirginliği aynı anda görebildim. Belediyeden atıldığı için başka iş bulamadığı için madenlerde çalışmak zorunda kalan bir işçi araya girerek “Kardeş iyi güzel diyorsun biz sana konuşalım sende bu haberleştir ki tüm ülke görsün bizim hangi koşullarda çalışmak zorunda kaldığımızı. Ya sonra ne olacak değişen bir şey olacak mı?” diye sordu. Bu kez orada bulunan genç bir işçi “size ne olacağını söyleyeyim” diyerek şunları kaydetti:

“Hatırlıyor musunuz 2014 yılında Soma’da 301 işçi hayatını kaybettikten sonra birden herkes madenleri konuşmaya başladı. Tam da herkes biz madencilerin sorunlarını konuşurken bu kez birkaç hafta içerisinde buradan art arda maden kazaları haberleri gelmeye başladı ve herkesin gözü Şırnak’a çevrildi. Bizlerin nasıl kötü koşullarda çalıştığımızı gördünüz yazdınız. Ondan sonra dönemin Şırnak Valisi bir sabah aldığı ani  kararla tüm ocakları kapattırdı ve ‘işçiler iyi koşullarda sigortalı çalışmadığı sürece bir daha madenler açılmayacak’ dedi. Hepimiz tamam dedik artık insanlar bizi gördü duydu yıllardır sessizce birer birer ölüyoruz ama artık koşullarımız daha iyi olacak diye sevindik. Vali’nin kapatma kararının ardından Şırnak madenleri artık daha az konuşulmaya başlandı ve nihayetinde ülkenin gündeminden çıktı. İşte gözler Şırnak’tan çekilince o kaçak denilen işçilerin en kötü koşullarda üç kuruşa çalıştığı madenler yeniden açıldı ve biz işçiler de ölmeye devam ettik. Yine öyle olacak sizler gündeme getireceksin herkes birkaç gün bizi konuşacak formaliteden önlemler alınacak ama sonra yine eski kara düzene geri döneceğiz."

Maden işçileriyle yaptığımız bu kısa sohbetin ardından en kısa sürede daha fazla işçiyle bir araya gelerek beraber sorunlarını konuştuğumuz bir haber yapmak için sözleştik. İşçilerle bu hafta sonu görüşmeyi planlarken dün yeni bir maden göçüğünün haberini aldık. Ölüm işçileri bu kez çay molasında yakalamıştı dinlenmek için biraya geldikleri vakit yukarıdan kopan kayaların altında kalan 7 işçi hayatını kaybetti.

Maden sahası ihale ile verildi

Yıllarca ölüm haberlerinde adını sık sık duyduğumuz Cudi Dağı eteklerinde  bulunan maden ocaklarını anlatayım. Anlatayım ki işçilerin hangi kölelik koşullarında ölümle burun buruna çalıştıkları hakkında biraz fikriniz olsun. Şırnak’ta maden ocakları iki farklı şekilde çalışıyor. Birinci çalışma şekli dün yedi işçiye mezar olan 1 No’lu maden kuyusunda olduğu gibi açık kuyu sistemiyle çalışmak yani kömür ya dinamit patlatılarak açığa çıkartılıyor ya da iş makineleri yardımıyla çıkarılıyor. İkincisi ise tarih öncesi dönemlerden kalma ilkel çalışma koşullarının  olduğu galeri şeklinde ki kuyulardan kömür çıkartılıyor. Evrensel okurları hatırlayacaktır 24 Haziran 2014 tarihinde manşetten Şırnak’taki ilkel ölüm kuyularını manşetimize taşımıştık. O kuyularda halen işçiler bellerine bağladıkları iplerle aşağı iniyor ne baretleri ne de eldivenleri olmadan kendi imkanlarıyla sahip oldukları ekipmanlarda günlük yevmiye ile sigortasız bir şekilde taşeron düzenin de çalışmaya devam ediyor.  Dün 7 işçiye mezar olan 1 No’lu ölüm kuyusunun da bulunduğu bölge Şırnak İl Özel idaresi bünyesinde bulunan Dicle A.Ş şirketine ait. Toptepe köyü  mevkiinde bulunan bölge 2001 yılına kadar Türkiye Kömür İşletmeleri(TKİ) idi. TKİ 2001 yılında özelleştirildikten sonra bölge kaçak ve taşeron şirketleriyle büyük holdinglere resmen peşkeş çekildi.

Madenlerin 1 km ötesinde kontrol noktası bulnuuyor

Önceki gün yaşanan kazanan ardından Enerji Bakanlığı hemen bir açıklama yaparak  madenin kaçak olduğunu söylemişti. Şırnak’ta konuştuğumuz yerel halk ve Şırnaklılar bu açıklamaya büyük tepki gösterdi. Onların verdiği bilgiye göre maden ocağı için yaklaşık 3 ay önce bir ihale yapılmış ve ihaleyi bölgenin en büyük maden şirketlerinden birisi olan Acarsan Holding kazanmıştı. Yine bu holdingin de maden ocağını bir taşeron şirket aracılığıyla işlettiğini iddia ettiler. 

Şırnaklılar eğer madenler bakanlığın dediği gibi kaçak ise akıllarında olan sorulara yanıt verilmesini istiyor. Bu soruları buradan bir kez de biz soralım. Eğer denildiği gibi madenler yasak ise devlet 1 kaç km ötesinde kurduğu kontrol noktasından ve herkesin orada maden ocağının olduğunu bildiği bir bölgede neden kaçak olarak çalışmasına izin verdi? Yine bu kaçak madenlerden çıkan kömürleri taşıyan kamyonlar İl Özel İdaresine ait kantarlarda tartıldıktan sonra fiş kesiliyor. Bu fişler neye göre kesiliyor?  Kaçak denilerek asıl işi alanlar korunurken neden yıllarca iş küçük taşeron firmalara yüklenerek asıl sorumluların ceza almasına izin verilmiyor? Şırnaklılar soruların biran önce cevaplanmasını istiyorlar.