Yargıtay’a Osmanlı tapuları ile 'kumpas'

Yargıtay’a Osmanlı tapuları ile 'kumpas'

Bazı işadamlarının Osmanlı tapularını kullanarak, çeşitli yöntemlerle, on binlerce metrekare arazi ve Hazine'den milyonlarca lira tazminat kazanmaya çalıştığı ortaya çıktı.

Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, davaları kamu yararına bozması ya da hakkaniyetli tazminatlara hükmetmesi nedeniyle hedef haline geldiği, sahte bir ihbarla kumpasa uğradığı iddia edildi. Osmanlı'dan kalan eski tarihli tapu belgeleri, ait oldukları alanların eski usûllerle betimlenmesi ve sınırlarının net olmaması nedeniyle, günümüz kayıtlarına işlenirken çeşitli güçlükler yaşanabiliyor. Tapuya denk gelen alanların geçmişte kamulaştırılmış olması ya da ormanlık alan olarak Hazine'ye tescil edilmesi halinde, mirasçıların mağduriyetleri yargı yoluyla telafi ediliyor. Ancak yaşanan karışıklıklar rant amaçlı olarak suistimal de edilebiliyor.

Aydınlık’tan Irmak Mete’nin haberine göre; asıl görevi "Orman hukuku" olan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin, suistimallerin önüne geçen kararlan nedeniyle hedef alındığı iddia ediliyor. Şaban Topuz isimli bir şahsın, lehine karar çıkmasına rağmen, üyeleri zan altında bırakarak verdiği ihbar mektubu nedeniyle idari soruşturma başladığı öğrenildi. Şikayetçi Şaban Topuz'un, arazi alım satımı yapan işadamlarıyla ilişkisi dikkat çekti.

1874 TARİHLİ TAPU KAYITLARI

20. Hukuk Dairesi'ni zan altında bırakarak idari soruşturma süreci başlatan dosyanın geçmişi şöyle: İstanbul Çekmeköy’de 29 bin 571 metrekarelik bir alan, 1996'da Hazine adına tescil edildi. Veysel Şahin, 1874 tarihli tapu kaydına dayanarak, söz konusu arsanın kendisine ait olduğu gerekçesiyle 2009'da dava açtı. Mahkeme davanın reddine karar verdi ve dosya Yargıtay'a taşındı. Yargıtay 2012'de tapuların davaya konu arsanın bir bölümüne karşılık geldiğini belirterek yerel mahkemenin verdiği karan bozdu. 2013'te Şaban Topuz adlı bir şahıs, Yargıtay'ın belirlediği 19 bin 522 metrekare alanı ilk davacı Veysel Şahin'den aldı. Ardından devam eden davalar sonucu davaya konu tapular Şaban Topuz adına tescil edildi. Orman Yönetimi ve Hazine ise bu karan temyiz etti. Dosya yeniden Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne geldi. Yargıtay, benzer parsellerle ilgili geçmişte verilen kararlara uyarak, Şaban Topuz'un lehine verilen karan 15 Ocak'ta onadı.

DAVAYI KAZANDI ŞİKAYETÇİ OLDU

Ancak tapu kaydı tescil edilen ve dava lehine sonuçlanan Şaban Topuz'dan ilginç bir hamle geldi. Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre Topuz, kendinden para istendiğini iddia ederek Yargıtay Başkanlığına yazılı bir şikayet dilekçesi verdi. Topuz, dilekçede, tanıdığı olan Süleyman Toplusoy üzerinden iki kişinin kendisine ulaşmaya çalıştığını iddia etti. Görüştüğü kişilerin davayı kazanması için 600 bin dolar para istediğini savunan Topuz ödemeyi reddettiğini söyledi.

ŞİKAYET ÇEKİLDİ SORUŞTURMA DÜŞMEDİ

Topuz'un dilekçesi üzerine 7. Ceza Dairesi Başkanı Mehmet Mutlu idari soruşturma yürütmekle görevlendirildi. Topuz'un dava avukatları ise dilekçeden daha sonra haberdar oldu. Bunun üzerine avukatlar Topuz'la görüştü. Topuz, dilekçeyi kendisinin yazmadığını Süleyman Toplusoy'un talimatıyla Ankara'ya gittiğini, bir büroda hazır dilekçeye imza attığını ve Yargıtay'a götürdüğünü iddia etti. Avukatlar bunun üzerine Yargıtay'a, Topuz'un kendilerine anlattıklarını içeren bir dilekçe vererek şikayeti geri çektiklerini bildirdi. Buna rağmen soruşturma kapanmadı. Topuz, Yargıtay'da sözlü olarak da dinlendi. Burada ise para teklifi iddialarını farklı bir şekilde anlattı. Topuz'un şaibeli ifadelerine ve iddia ettiği parayı ödemeden davayı kazanmış olmasına rağmen idari soruşturmanın devam edilmesi dikkat çekti.

'DÜŞÜK FİYATA ARAZİ ALARAK ZENGİN OLDU'

Peki, Topuz'un ifadelerinde adı geçen Süleyman Toplusoy kim? Toplusoy ailesi Türkiye'nin en bilinen giyim markalarından Roman Giyim Mağazalarının sahibi. Şirket 1980 yılında Turgut ve Muharrem Toplusoy kardeşler tarafından kuruldu. Daha sonra kardeşlerden Süleyman Toplusoy da şirkete katıldı. Şikayet dilekçesini veren Şaban Topuz'un da Toplusoy'lar için çalıştığı ancak emekliliği nedeniyle kayıtlı çalışan olmadığı iddia edildi.