Türkiye'nin yönetim biçimi değişmiştir

“Romalılar!'' (Pardon Türkiyeliler!)
'Ey halkım!''
''Türkiye'nin yönetim sistemi şimdiden sonra değişmiştir. Müjdeler olsun!
Bundan böyle bu ülkeyi, bize oy veren %41'lik oy çoğunluğu adına ''BEN'' yöneteceğim. 1920'den beri ülkeyi yöneten Türkiye Büyük Millet Meclisi buzdolabına, ''çözüm sürecinin'' yanına kaldırılmıştır. ''BEN''den habersiz buzdolabını açmak yasaktır! Buna yeltenenler cezalandırılacaktır!''

Bana, ''BEN''im çocuklarıma, aile bireylerime, yandaşlarıma, yağcılarıma her türlü eleştiri yasaktır! Eleştiri yapan, yaptığı farz edilen, yapmayı düşündüğü düşünülen, şahıslar, sanatçılar,'' Sivil Toplum Kuruluşları'' denen ne idüğü belirsiz şeylerin yöneticileri, Siyasi Parti Temsilcileri, bilhassa da gazeteler ve gazeteciler ile TV'ler, bağlı birliklerimiz tarafından baskınlarla yola getirileceklerdir!

Tüm içki içenler, sağ yanaklarına vurulacak ''rakı şişesi'' şeklinde bir damga ile işaretlenecektir. İçki içtiği halde BANA oy verenler bu işlemden muaftır.   Kadıköy vapurundan kısa kollu elbiseler, diz üstünde eteklerle çıkan hatun kişiler canımı sıktığından, Kadıköy vapurunun Beşiktaş iskelesine yanaşması yasaklanmıştır!

Koyu esmer tenli olmak yasaktır! Bu nedenle herkes yüzüne pudra sürecek, saçlarını oksijenle açacaktır. Çekik gözlü olmak ta ikinci bir emre kadar yasaklanmıştır. Bu emirlere uymayanlar, Ülkü Ocakları ve Osmanlı Ocakları ''baltacıları'' tarafından, gereğince cezalandırılacaklardır.
''Yeni Osmanlılar!''

''AKP'li kullarım!''
''BANA'' bendeliğini ilan etmiş Şems'lerim!''
Artık hürsünüz! 23 Nisan'da Başbakanlık koltuğuna oturan çocuğa söylediğim gibi, ''ister asarsınız, ister kesersiniz.'' Doğuda yol kesip kimlik kontrolü yapan, beğenmediklerini kaçıran PKK'lı teröristlerden sizin neyiniz eksik. Siz de Doğuya giden otobüsleri basıp, doğum yerini beğenmediğiniz esmer vatandaşları serbestçe dövebilirsiniz.
İsterseniz ''BANA'' muhalefet eden partilerin, (MHP hariç. O mahsusçuktan yapıyor. Zor günlerimde yanımda) Genel Merkezlerini, İl Binalarını yakıp, yıkıp, yağmalayabilirsiniz. Emrimdeki kolluk kuvvetleri, bu eylemleriniz sırasında bir zarar görmemeniz için gerekli önlemleri alacak, sizin bu özgürlüğünüze halel getirmeyecektir.
''Ey Türkiye'nin geri kalanları!''

''Oylarını, bir çuval kömür, iki paket makarna alıp ''BANA'' verenler!''
''Emekçiler, emekliler, dullar, yetimler!''
Türkiye'nin bu yeni yönetim sisteminde sizler de alabildiğine hürsünüz. ''BEN''im münasip gördüğüm aylıklarla geçinerek, benim layık gördüğüm biçimde eğitim ve sağlık hizmeti alarak ister yaşarsınız, ister ölürsünüz, ister sürünürsünüz. Size kimse karışamaz. Siz bakmayın Kılıçdaroğlu'nun ''bayramlarda ikramiye'', ''maaşlara zam'' sözlerine. O'nu bu işlere karıştırmayız.
Gene bu kullarıma sesleniyorum!
Bırakın çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz özgürce maden ocaklarına insinler. Sonra nasıl olsa Bakanımın dediği gibi ''güzel bir şekilde'' ölürler.

'' Gençler!''
Özgürce polis olun, subay olun, asker olun. Bu '' yeni yönetim sisteminde''  memleketin dağlarında, bayırlarında alçak mayınlara, kahpe kurşunlara uğrayıp ölmekte özgürsünüz. Sizi ''şehit'' ilan ederiz. Geride kalanlarınıza biraz ''sadaka'' veririz. Onlar ''Şehitler Ölmez!'' diye bağırırlar ama ne var ki siz ölmüşsünüzdür. ''BEN'' de ölenle ölemem ki!
''Romalılar!''(Gene dilim sürçtü. Kabahat hep bana son zamanlarda Sezar'ın nutuklarından parçalar okuyan danışmanlarımda)

''Ey Halkım!''
Gençlik kolları başkanım ''Boynukalın''ın söylediğine göre, 1Kasım'daki seçimin sonuçları ne olursa olsun ''BEN'' Başkan olacağım. Bu nedenle, fazla kıpraşmayın. O gün gidin, huzur-u kalple oyunuzu kullanın.
Rahat olun!  Başınızda daima ''BEN'' olacağım.
Öpüldünüz!

Önceki ve Sonraki Yazılar