Türkiye'yi bekleyen tehlike!

Ülkede yaşanan gerilim, her gün hemen her gün gelen şehit haberleri, evlere düşen kor ateşi ve yaklaşan 1 Kasım genel seçimleri…
Siyasi belirsizlik ve yaşanan güvenlik sorunlarının gölgesinde Amerikan Doları ve altın fiyatlarının tarihi zirvesi ve okulların açılmasına yakın eğitimi bekleyen zorlu günler…

Yeni dönemde eğitimde yaşanacakların yanında yoğun gündem arasında Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından 2008 yılından beridir yayımlanan Eğitim İzleme Raporu 2014 yine çarpıcı araştırma ve değerlendirmeleri ile eğitime ışık tutmaya devam ediyor. Direktörlüğünü değerli arkadaşım Batuhan Aydagül’ün yaptığı ERG, eğitime yön verecek,  eğitimi tüm ana bileşenleri ile ele alan ve değerlendiren bilimsel çalışmalar yapan önemli bir sivil toplum girişimi. 

Önceki hafta ERG’nin Karaköy’deki merkezinde ERG Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İpek Gürkaynak, ERG Direktör Vekili Işık Tüzün ve ERG Politika Analisti Yaprak Sarıışık raporla ilgili detayları kamuoyuyla paylaştı.

***

Rapor, eğitimi birçok yönüyle ele almış. En çok dikkatimi çeken nokta ise ülkemiz çocuklarının ve Suriyeli sığınmacı çocukların durumu… Sayıları 1,7 milyona ulaşan Suriyeli sığınmacıların yarısının çocuk olmasına rağmen büyük kısmının okula gidemediği ve sadece 65 bininin kamplarda ve 7 bin 500’ünün de örgün öğretim içinde eğitim görmekte olması…  

Ve yine Nüfus ve Konut Araştırması 2011’e göre 3-9 ve 15-19 yaş grubunun % 2,3’ünün en az bir engeli bulunuyor. Buna göre okulöncesi çağda 70.000, lise çağında ise 120.000 civarında çocuğun en az bir engeli bulunuyor. Dolayısıyla, engeli olan çocukların yaklaşık yalnızca % 2,7’si okulöncesi eğitime erişebiliyor. Ortaöğretim çağındaki engelli çocukların da % 35’i örgün ortaöğretime erişebiliyor. İlkokulda ve Ortaokulda 100-120 bin civarında özel eğitim öğrencisi varken bu sayı ortaöğretimde 41 bine düşüyor.

Eğitime erişimde sorun yaşayan bir grup da çalışan çocuklar. 2012 itibarıyla 6-17 yaş grubundaki çocukların % 2,9’u yani yaklaşık 450 bin çocuk, hem ekonomik bir işte çalışıyor hem de okula devam ediyor. Bu yaş grubundaki çocukların yaklaşık yarısı (7 milyon çocuk), okula devam ederken aynı zamanda ev işlerine de destek oluyor. Güncel bir araştırmaya göre, görüşme yapılan çocuklardan tarlada çalışan 18 yaş ve altının % 50’si eğitimlerini terk etmiş, eğitimine devam eden çocukların % 57’si ise okula düzenli devam edemiyor. 2014 yılı itibarıyla, Türkiye’deki 18-24 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 35’i, kadınların ise yüzde 41’inin ortaöğretimi tamamlamadan eğitimden ayrıldığı görülüyor.

***

Kısacası okula devam edemeyen bizim çocuklarımıza bir de Suriyeli çocuklar eklenince ortaya korkunç bir tablo çıkıyor. Diğer taraftan da istatistiklere göre Türkiye genelinde 1 milyon 470 bin 434 öğrenci açıköğretim liselerine kayıtlı gözüküyor. Son bir yıl içerisinde açıköğretim lisesinde okuyan öğrenci sayısı yüzde 45 oranında artmış.

Sonuç olarak, milyonlarca çocuğun okul ikliminden ve eğitimden uzak sokak kültürü ile yetişmesi bir ülke için en tehlikeli durum değildir de nedir? Ali Şeriati’nin de dediği gibi, ‘Okuyun, okuyun! Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor! Doğru söze ne hacet…

Önceki ve Sonraki Yazılar