'Türkülerle gömün beni'

Yeni nesil O’nu ressam, sanatçı olarak tanır.

Biz gazeteciler ise O’nu son yıllarda yetişmiş çok önemli bir gazeteci, röportaj ustası, foto muhabiri, fotoğraf sanatçısı olarak biliriz.

Bizlere Güneydoğu Anadolu’yu, Doğu Anadolu’yu öğreten gazeteci, röportajcı…

Ayrıca, korkusuz, mangal yürekli bir adam…

Bülent Ecevit’in Arayış Dergisini çıkarıyorduk. Ecevit’in Arayış’ta yazması, danışmanlık yapması 12 Eylül yönetimince yasaklanmıştı.

Baki Özilhan gidip bir röportaj yapmıştı.

Ecevit’ten sonra, kimi yazarlar teker teker bırakıp giderken, O, her hafta yazmaya başlamıştı. Korkmadan, 12 Eylül’ü acımasızca eleştirerek.

Büyük usta Fikret Otyam’dan söz ediyorum. Fikret ağabeyimden.

İlk kez ondan öğrendik, Berfin, Berfu, Şevda, Dilan gibi isimleri. Türkçe bilmeyen bölge insanının sıkıntılarını, acılarını, ağa baskısını…

Bölgede okul olmadığını, elektriğin ne olduğunun bilinmediğini de yaptığı röportajlardan algıladık.

Usta, orada gördüklerini, hissettiklerini sonraları da kitaplaştırdı ve o insanları anlamamız için bize ışık tuttu.

Kitaplarından bir bölümü şöyle ustanın:
Ha bu diyar, Gide gide, Uy Babo (1962), Hu Dost, 40 Yıl Önce 40 Yıl Sonra, Kara Sevdam Anadolum, Mayınlar Çiçek Açmaz, Mayınlı Topraklar Üzerinde, Kanlı Gömlekler, Adı Yemendi, Harran Koçaklaması, Ceylanlar Suya İndi, Arkadaşım Orhan Kemal ve Mektupları, Pavli Kardeş, Ağlama Anam Şu Bizim Gazipaşa, İsmet Paşalı Yıllar, Can Pazarı,

Ey Samandağ Samandağ

Ancak, onun yazdıklarını siyasilerimiz yanlış anlamış olacaklar ki, bir türlü kürt yurttaşlarımızın sorunlarına çare bulmadılar, belki de bulmak istemediler.

Bu günleri yıllar önce bize gösteren Fikret usta artık yok. O’nu dün sonsuzluğa uğurladık, bedenini ise Hacı Bektaş’ta isteği üzerine türkülerle uğurladık.

Bu arada onlarca şehidi de ağıtlarla…

Terörün en üst noktalara tırmandığı bugünlerde, Fikret ağabeyin kitaplarını okuyup okumadığını bilmediğim Ahmet Davutoğlu ile hem röportajlarını hem de kitaplarını okuduğundan emin olduğum Kemal Kılıçdaroğlu bir araya gelip, kurulacak koalisyonu ve işlevini tartıştılar.

En azından masadan kalkmadılar, yediden bir araya gelecekler.

Yapılmayan açıklamalardan anlaşıldığı kadarı ile CHP; her şeyden önce Türkiye’de terörle mücadelenin nasıl yapılması gerektiği ve sorunun çözüm şekli üzerinde durmuş toplantıda.

Kılıçdaroğlu, MYK’nın dünkü toplantısının ardından, bugün TBMM Grubuna, yarın da Parti Meclisi’ne, Davutoğlu da yetkili kurullarına bilgi verecek.

Umut fakirin ekmeği, ye memet ye…

Haydi hayırlısı…

Önceki ve Sonraki Yazılar