S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Ülkemde darbeler

Benim yaş grubumda olan insanların çocukluklarından beri yaşadığı askeri darbelere kısaca göz atmak istersek;

27 Mayıs 1960 darbesi, 22 Şubat 1962 Talat Aydemir ve arkadaşlarının darbe girişimi, 12 Mart 1971 muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 postmodern darbe girişimi, 27 Nisan 2007 Genel Kurmay Muhtırası (Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın e-muhtırası) 56 yılda yaşadığımız darbe, darbe girişimi ve muhtıralardır. Yapılan her darbe ve darbe girişimi ülkemizi 20 yıl, 30 yıl geriye götürmüştür. Yaşanan darbelere, darbe girişimlerine bir de 15 Temmuz günü yapılmak istenen darbe girişimi eklendi.

Demokrasiye inanmış bir kişi olarak her türlü darbe, darbe girişimine, muhtıraya bugüne kadar şiddetle karşı çıktım. Yine karşı çıkıyor ve kabul edilemez buluyorum. Bugüne kadar yapılan darbelerin tümü hangi gerekçe ile hangi siyasi iktidara karşı yapılırsa yapılsın, sonunda her zaman sol düşünceyi ezmiş, geriletmiş ve karşısındaki emperyalizmin desteklediği çevreleri güçlendirmiştir.

Bizim neslimiz bu acı gerçeği birçok kez yaşayarak öğrendi. En son yaşadığımız 12 Eylül 1980 darbesinde de birçok ilerici, demokrat insan cezaevlerinde işkencelerde acı çekti, hayatını yitirdi. İşinden ekmeğinden oldu. 12 Eylül 1980 darbesini yaşayanlar sabaha karşı Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan bildirinin radyo ve televizyonlardan okunması ve Türkiye’nin her yerinde aynı anda askeri birliklerin sokağa çıkması, sıkıyönetim ilan edilmesi ile darbe sabahına uyanmıştı.

15 Temmuz 2016'da yaşanan darbe girişiminin askeri stratejileri ters yüz eden bir anlayışla hafta sonu Cuma gecesi saat 22.00'de herkesin sokaklarda olduğu bir anda başlayan bugüne kadar birçok darbeye tanıklık eden benim yaşlarımdaki neslin şaşkınlıkla izlediği bir olaydı. Komedi trajik bir darbe girişimi idi. Darbeyi kabul etmek mümkün olmadığı gibi yaşananları da anlayabilmek mümkün değildir. Darbeyi yapmak isteyenler ilk olarak Atatürk Havalimanı’nı ve boğazdaki köprüleri kapatıp, hedef olarak neden polis merkezini seçti? Neden bazı sivil insanları katletti? Kapalı olan bir meclisi neden bombaladı? Amaçları neydi? Ne mesaj vermek istediler?

Lideri olmayan, Yurtta Sulh diye kendilerini tanımlayan, 200-300 askerle 79 milyon insanın yaşadığı ülkede, bu darbe girişiminde bulunanlar kimdir, kimlerdir? Tutuklananlara bakılınca general, albay, binbaşı birçok rütbeli askerin olduğunu gördüğümüz bu girişimi yapanlar eğer bu kadar acemice, bu kadar plansız, bu kadar dağınık hareket ediyorlarsa, bu ordumuz için de son derece kötü bir imaj yaratmıştır. Çünkü Türk Ordusu güçlüdür, savaş ve eylem stratejisi derindir, demokrasiye bağlıdır, kendi ülke vatandaşına hoşgörülüdür, halkın ordusu olduğundan yasalara uyan kendi vatandaşına silah doğrultmaz.

Yapılan darbe girişimine, Parlamentodaki muhalefetin (CHP, MHP) zamanında karşı çıkmaları bu yöndeki açıklamaları olumludur. İktidar ve muhalefet parlamenter demokrasinin gelişmesi için Anayasal sınırlar içerisinde birbirlerine karşılıklı saygı içerisinde davranmalıdır. Yaşananların toplumsal ayrılıkları derinleştirici değil, birleştirici olması için çaba göstermelidirler. Düne kadar toplum içerisinde ayrışmaya, kamplaşmaya yol açabilecek tartışmalı sorunlar ulusal birlik ve parlamenter demokrasi içerisinde yeniden değerlendirilmeli toplumsal uzlaşma sağlanmalıdır.

Ülkelerin itibarını zedeleyen, dış politikada yalnızlaştıran, halkın ekonomik değerlerini gerileten, ahlaki değerleri zayıflatan darbelere kim olursa olsun itibar etmemeli, karşı durmalı, darbecilerle mücadele etmeliyiz. Toplumsal hoşgörü, huzur, barış içerisinde yaşayabilmek için demokrasimize sahip çıkmalıyız.

Halk olarak bunları yaparken milletvekillerinin de TBMM’de oturumları dikkatle izlemelerini, tartışmalarını seviyeli, birbirleri ile kavga ve hakaret etmeden yapmalarını, üretken olmalarını, toplumun ve ülkenin çıkarlarını savunurken ödünsüz olmalarını, bizlere örnek olmalarını beklemek hakkımız.

Darbe ile gelenler, iktidarlarını sürdürmek için kan dökmekten çekinmezler. Barış, huzur içerisinde yaşayabilmek için parlamenter demokrasimize sahip çıkalım.

İyi pazarlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar