Ülkeyi yönetmenin en kolay yolu: Ben yaptım, oldu!

Yine bir “ben yaptım, oldu” durumuyla karşı karşıyayız… Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, 29 Şubat tarihinde yaptığı açıklamada marketlerin kar marjlarına tavan fiyat uygulaması getireceklerini açıkladı. Gerekçesi ise 2011’de çıkan Hal Yasası ile daha ucuza mal satmak için üreticiden doğrudan satın alma yetkisi elde eden marketlerin, bu sözlerinde durmayıp, fahiş kar elde etmeleri…

Tüfenkçi, “Hal Yasası çıktı ama kamuoyu baskısıyla büyük marketler; ‘biz direkt üreticiden alsak daha ucuza satarız’ demişler ama aradaki büyük kârın hepsini de kendileri almış. Antalya’da domates 1 lira Ankara’da 4.5-5 lira. Oradaki üretici görüyor; ‘Benden 1 liraya alıyor 5 liraya satıyor’ diyor. Tüketici ‘Orada 1 lira, biz niye 5 TL’ye yiyoruz’ diyor. Buna müdahale edecek mekanizma da yok” açıklaması yaparak, kar marjlarının yüzde 25 ila 30 arasında sınırlandırılabileceğini söyledi.

Şimdi işin geçmişine dönmeden bu ülkede bugüne kadar uygulanan ve günü kurtarmaktan başka bir işe yaramayan tavan fiyat uygulamalarından birkaç örnek vereyim. Enerji Piyasası Kurumu, dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanmamızın nedeninin dağıtıcı ve bayi kar marjı olduğunu öne sürerek iki kez tavan fiyat uygulaması getirdi. Sonuç değişti mi? Hayır, hala dünyanın en pahalı akaryakıtını kullanıyoruz. Çünkü yüksek akaryakıt fiyatının nedeni yüksek vergiler. Vergiler, her geçen yıl artıyor…

Bir ara Ulaştırma Bakanlığı, uçak biletlerine tavan fiyat uygulaması getirdi, fiyatı birkaç kez revize ettikten sonra uygulama kendiliğinden ortadan kalktı. Şimdi de et fiyatlarına tavan fiyat uygulaması getirildi, bakalım o ne kadar başarılı olacak?

Hal Yasası’nı kim çıkardı?

Bakan Tüfenkçi’nin açıklamalarına dönelim. Hal Yasası, 2011 yılında yürürlüğe girdiğinde hükümet, “Artık aracılar ortadan kalkacak, marketlerin yanı sıra isteyen tüm satıcıların sebze ve meyveyi direkt üreticiden alacağı için aracıların azalacağını ve böylece fiyatların düşeceğini” öne sürmüştü. O dönemde konu ile ilgili çok sayıda haber yapmıştık. Neredeyse sektör temsilcilerinin çoğu bu uygulamaya karşı çıkmıştı. Örneğin Türkiye Meyve Sebze Komisyoncuları Federasyonu yöneticileri, “Borsa oluşamayacağı ve rekabet de olmayacağı için sebze meyve fiyatları spekülasyona daha açık hale gelecek. Zaten rekabetin olmadığı bir yerde ucuzluktan bahsedemeyiz. Bu durumdan büyük üreticiler ve büyük alıcılar kazanacak” demişti. Hatta, bu uygulamanın ürününü büyük kentlere getiremeyecek küçük üreticilerin ortadan kalkacağına da yol açacağını söylemişlerdi. Rüsum bedelinin düşürülmesi nedeniyle devletin uğrayacağı gelir kaybı da uyarılar arasındaydı. Dönemin hükümeti, bu uyarıların hiçbirini dikkate almadı.

Yeni Hal Yasası’nı çıkaran AKP hükümetleri değilmiş gibi Bakan Tüfenkçi, şimdi kalkıp “Marketler sözünü tutmadı” diyerek tavan fiyat uygulamasından söz ediyor.

Eğitim, sağlık gibi ülkenin ticaret yasaları da yap-boza dönmüş şekilde. Uzun vadeli plan yapmadan, günü kurtarmak için çıkarılan yönetmeliklerle, düzenlemelerle ekonomiyi dizayn etmeye kalkınca hiçbir sorunu çözemediğiniz gibi sorunların kronikleşmesine de yol açmış oluyorsunuz.

Sahi, Bakan Faruk Çelik, et fiyatlarını düşürmek için et ithalatı yapılacağını açıklamıştı, yapıldı da… Ne oldu, fiyatlar düştü mü?

Önceki ve Sonraki Yazılar