Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Urla iskele sahili peşkeş mi çekiliyor?

Aslında sahillerimizin peşkeş çekilmesi ve eşe dosta veya her türlü çıkar karşılığı birilerine adeta altın tepside sunulması tüm ülkede yaşadığımız bir facia.

Özellikle son 40 -50 yıl içinde deniz kenarlarının önemi ve değeri ortaya çıktıkça ve toplumumuz deniz suyuyla barışmaya başladıkça, deniz kenarındaki araziler de değer kazanmış.

Hele turizm kapısı doğru açılmayınca yağ- ma kapısına dönüştü.

Deniz kıyılarında bulunan araziler sulama zorluğu nedeniyle genellikle değersiz görülür ve tarım yapılamadığı için kızlara verilirmiş.

Bu nedenle Akdeniz ve Ege sahillerinde damatlar, enişteler şanslı addedilir.

Bizde eniştelerin önemi ta oralara dayanır!

Sonunda onlar kayınbiraderlerine göre daha zengin olmuşlar. Kime, neye niyet, kime kısmet işte…

İzmir’in parlayan yıldızı şüphesiz URLA…

Zira kent merkezine 35 km, yani yarım saat uzaklıkta. Püfür püfür esen rüzgârıyla serin, tertemiz deniziyle, ormanıyla tam bir cennet. Yaz kış yaşanılabilecek okulları, hastaneleri, kültür merkezleri ve her şeyden önemli aydın ve eğitimli bir nüfusa sahip bir ilçemiz.

Yazın yarım milyon, kışın  70-80  bin insanımızın yaşam merkezi. Ancak cennetin çok müşterisi var. Kolay müşteri avcısı bazı uyanık iş bitirenlerin de maalesef çekim merkezi olmuş bu tarihi ilçemiz. Özellikle İskele ve Çeşmealtı sahili kıyı şeridinde Urlalıların denize girebilecekleri en güzel kıyı şeridi büyük oranda işgal edilmiş durumda.

Sıra sıra masalar dizilerek insanların  kıyıyı kullanmaları fiilen engelleniyor. Hazinenin ecrimisil bedeli altında aldığı o simgesel bedellere çok ihtiyacı varmış gibi Milli Emlak’ın yok pahasına kiraya verdiği güzelim kıyılar işletmeler tarafından resmen işgal ediliyor ve vatandaş denizden uzaklaştırıyor.

Bazı uyanıklar da misal  üçe kiraladıkları yeri doksana el altından ‘tahsis’ ederek haksız kazanç sağlıyor.

Bir de görüntü olarak bile hiç bir işlem yapmadan gidip fiili işgal edenler var.

Bunlar kıyı gecekondusu veya kıyı barakası, sahipleri de kıyı kabadayıları oluyor. 21. Yüzyılda memleketin haline bak. Hem de İzmir’in Urla’sında, Çeşme’sinde veya diğer Ege sahillerinde.

En son örnek hali hazırda iskele kıyısında o yörenin en güzel yüzülebilecek deniz kısmının kıyısında eskiden bir papaza ait olan bahçeli bir ev satın alınmış ve daha restorankafe bile henüz açılmadan deniz kıyısında elektrik hatları çekilmiş ve beton zemin düzeltilmiş.

Belli ki gelecek sezonda orada Urlalılar o kafede oturmadan, daha doğrusu kazıklanmadan yüzemeyecekler!

Milli Emlak, Urla Kaymakamlığı, Urla Belediyesi en iyi ihtimalle daha haberdar olamadı ki, böyle bir işgal girişimini  engellemiyorlar.

Yoksa sokakta iddia edildiği gibi işin içinde başka işler mi var?

Umarım yanılıyorumdur.

Ama korkarım Urla kıyılarının hâlihazır işgal edilen o kadar fazla kıyı şeridi var ki, en azından bu teşebbüs aşamasındaki işgal durdurulabilsin diye  kaleme sarıldım.

EYYY işgal edenler ve işgale göz yumanlar… ve ayrıca URLA BELEDİYESİ, URLA KAYMAKAMLIĞI, MİLLİ EMLAK YETKİLİLERİ…

Urla kıyısını korumak ve işgallere son vermek önce sizin göreviniz.

Bunu bir uyarı ve ihbar olarak kabul ediniz!

Urla’nın gururu rahmetli TANJU OKAN yaşasaydı işgalden sorumlular için  nasıl bir şarkı yazar okurdu acaba?

“KOY, KOY, KOY, KOY, KOY, KOY, DOSTLAR GİTMEDEN GİZLİCE…” olmayacağı kesin

Önceki ve Sonraki Yazılar