Çetin Osman Budak

Çetin Osman Budak

Vadesiz OHAL planı

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın “Terör örgütleri ve mensupları dışında OHAL’den zarar gören yok” cümlesi; AKP Hükümeti ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeykeçi’yi bile ikna etmemiş!

Etmesi de mümkün değil…

Üç bakanın açıkladığı 2018-2020 Orta Vadeli Plan (OVP) tam da bunu anlatıyor.

80 milyon zarar görüyor, bedelini ödüyor, ödeyecek…

Yüzde 40-68’lik motorlu taşıtlar vergisi zammı da bunun ilk işaretlerinden biridir.

Başka ne var OVP’de; vergiler artacak, tarım arazileri satılacak, turistik taşınmazlar satı- lacak, şehir merkezlerindeki değerli kamu ta- şınmazları satılacak, ÇED süreçleri hızlandırı- larak yeni doğa katliamlarının önü açılacak…

OVP’den bir hedef daha; “inşaat izin sü- reçleri kısaltılacak ve inşaat ruhsatları tek imza ile verilecek”…

AKP iktidarı 15 yıldır uyguladığı betonla büyüme politikasını sürdüreceğini ilan ediyor.

O nedenle de 15 yıldır çözemediği, işsizlik, yoksulluk ve gelir adaleti, cari açık gibi temel sorunları, önümüzdeki 3 yılda da çözemeyeceğini itiraf ediyor.

Hem de bir yıl önce verdiği hedefleri yok sayarak…

Geçen yıl 2018 için işsizlik hedefini 10.1, 2019 için 9.8 olarak koyan AKP Hükümeti, bugün 2018 için yüzde 10.5, 2019 için yüzde 9.9 hedeflerini belirliyor.

Enflasyon için de durum farklı değil. 2018 ve 2019 için geçen yıl yüzde 5 hedefi belirleyen iktidar, bugün enflasyonda 2018 için yüzde 7, 2019 için yüzde 6 hedefini gösteriyor.

Daha çok işsizlik, daha çok yoksulluk, daha çok zam…

Hani Türkiye uçuyordu!

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın anlamadığı, anlamak istemediği şey; ekonominin güven üzerinde yürüdüğüdür.

O’nun anlamadığını Ekonomi Bakanı Zeybekçi anladı; yıllardır söylediğimiz noktaya geldi. Günaydın!

“Ne kadar güvenli bir ülke OHAL’i de var demiyorlar” diyor.

Demiyorlar…

Terörle mücadele adı atında; bir anda yaklaşık 50 bin insana istihdam sağlayan, aktif büyüklüğü 50 Milyar TL düzeyindeki bine yakın şirkete el kondu.

Bu şirketlerle binde 1’lik iş ilişkisi, bağı olan herkesin malı, mülkü bu şirketlere teminat yapıldı.

Yine terörle mücadele adı altında, bu şirketlerden bazıları ihaleye çıkılmaksızın, tanıdıklara satıldı!

Kim böyle bir ortamda kendini güvende hisseder?

Uluslararası bir firma iş yeri kiralayacak; mülk sahibinden “terörle ilişkisi olmadığı” yazısı istiyor.

Mülk sahibi de “bu binaya girecek herkes iyi hal kağıdı getirecek” diyor.

Bir kararname ile TOBB’a bağlı oda ve borsaların seçimleri, hem de seçime bir hafta kala erteleniyor? Meslek odalarının seçilmiş yönetimleri görevden alınıyor?

Bu psikoloji içinde güven oluşur, yatırım olur, ticaret yapılır mı?

Aflara, teşviklere ve kredi pompalamalarına rağmen çarklar dönmüyor.

Borçlanma limitini 8 ayda doldurmuş durumda.

Merkezi yönetimin borç tutarı 820.4 Milyar TL ile, net finansal döviz açık pozisyonu 450 milyar dolar ile rekor kırıyor. Dış borcun GSYH’ye oranı yüzde 49.1 ile 2003’ten bu yana en yüksek seviyede.

İşsizlik artıyor, genç işsizlik artıyor, borçlar artıyor, borçlanma faizleri artıyor, enflasyon artıyor…

“Zararsız OHAL”in faturasıdır bunlar…

AKP Genel Başkanı’nın tasarladığı “Vadesiz OHAL Planı” ile de bu tablonun düzelmesi mümkün değil.

Terörü bitirmek için 45 günlüğüne getirilen OHAL, Türkiye’yi tüketiyor.

Orta Vadeli Plan da bunu teyit ve itiraf ediyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar