Önce Kocatepe camisinde başladı, ardından Fatih camisi, Edirne camisi derken bu olay Erzincan ve Urfa'ya kadar uzandı. Artık bir gelenek haline geldi. Nerede bir şehit cenazesi var ise hemen bütün dikkatler CHP'nin çelengi var mı, yok mu? Var ise ‘şimdi bu çelengi kimler parçalayacak’ diye tüm dikkatler o çelenk üzerine odaklanıyor.    Şehit cenazelerindeki olayların arka yüzünü az çok biliyorduk ama özellikle Urfa'da ki sorunları yerinde görme ve çözüm bulma amacıyla Urfa'ya giden CHP heyetine ''yumurtalı saldırı'' olayının hangi gerekçeyle yapıldığını doğrusu merak etmiştim. Çünkü CHP heyeti oraya, sulama birliklerinin elektriklerinin kesilmiş olması nedeniyle zor durumda kalan üreticilerin sorunlarını tespit etmek ve çözüm bulmak için gitmişti. Çözüm de bulunmuştu.    Kimi hastanelerin kapatılmış olması nedeniyle binlerce kişinin hastane bahçesinde ''açıkta'' yatmasını, hastanelerde doktor ve hemşire bulunmamasını görmek ve çözüm üretmek için oraya gitmişlerdi ve bu konuları da bir gün önce televizyonlardan tüm Türkiye'ye duyurmuşlardı.    Olayı birazcık araştırınca gerçek ortaya çıktı. Yumurtalı saldırının birinci nedeni; CHP'nin o bölgeye girmesi ve sorunları tespit etmiş olması AKP çevrelerini rahatsız etmiştir. İkinci sebep ise tamamen kişisel bir nedene dayanmaktadır. AKP'den seçilen Eyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci ile ilgili olarak CHP milletvekili Mahmut Tanal'ın daha önce açmış olduğu davalardan dolayı, başkanın ''ceza'' almış olması ve adaylığının iptal edilmesi konusunda Yüksek Seçim Kuruluna başvuruda bulunmuş olması.       Bu nedenle bu ''yumurtalı saldırı'' doğrudan Belediye Başkanının talimatı ve başlarında Başkan Yardımcısı Necmettin Sağlam'ın oğlu Abbas Sağlam'ın bulunduğu bir gurup tarafından gerçekleştirildi. Olayın böylesi kişisel bir nedeni olmasına rağmen, ülke genelinde sanki her yerde her bölgede, CHP birileri tarafından protesto ediliyor görüntüsü verilmeye çalışılıyor.    Giresun'da askeri helikopterin düşmesi sonucu şehit olan 7 kişiden, uzman çavuş Adem Kara'nın eşi Sema Kara'nın Erzincan Üzümlü’deki cenaze töreninde yine öncekilere benzer bir olay yaşandı ve Kılıçdaroğlu'nun çelengi önce parçalandı.    Bu olay üzerine CHP örgütü suç duyurusunda bulundu, çelengi ilk olarak deviren Üzümlü Belediyesinde geçici statüde çalışan Yakub Karakelle işten çıkarıldı ama Yakub Karakelle bu işi ''talimat verildiği'' için yaptığını, eğer suçlanması gereken birileri var ise öncelikle bu talimatı verenlerin suçlanmasının gerektiğini ifade etti.       Olaya birebir tanık olan bir kişi beni aradı. Kendisinin MHP'de yönetim kurulu üyesi olduğunu söyledi. ''Allah için doğruları söylemem gerekirse, bu AKP var ya AKP, bunların bir projesi var. Bunlar terör ve PKK olayını CHP'nin üzerine yıkmak istiyorlar. Yıllardır MHP'nin içerisindeyim. Terör ve PKK konusunda hassasiyetimiz var. PKK'yı kimlerin desteklediğini kimlerin onlara yol verdiğini en iyi biz biliyoruz. Buna rağmen yakın geçmişi bizlere unutturmaya ve şimdi bu olayları CHP'nin üzerine yapıştırmaya çalışıyorlar ama halk buna kesinlikle inanmıyor'' dedi.   Çelenk konusunda ise; ''Her şey benim gözümün önünde oldu. Vali Ali Aslantaş,  Üzümlü’nün AKP'li Belediye Başkanı Ahmet Sazlı'yı yanına çağırdı ve kulağına bir şeyler söyledi. Başkan doğruldu ve belediye çalışanlarından birisini yanına çağırıp talimat verdi. O kişi ise yanına üç kişi daha alarak çelengin yanına gitti. 3 kişi çelengin önünde perde oluşturdu, dördüncü kişi ise çelengi parçaladı'' diyerek olayın gerçeğini açık bir şekilde anlatmış oldu.    Bu olayı o gün o cenaze törenine katılan birkaç arkadaşımla daha konuştum. Onlarda bu olayın aynen bu şekilde geliştiğini samimiyetle anlattılar. Hatta bir arkadaşım ''Bu tür olaylar genellikle terör nedeniyle kaybettiğimiz şehit cenazelerinde olurdu. Helikopter kazası ile ilgili olarak CHP'nin ne suçu olabilir ki? Bu olay bu tür provokasyonların biriler tarafından organize edildiğinin açık bir kanıtıdır” dedi.       Talimatı kimin verdiği ve kimin uygulattığı açıkça bilinmektedir. Sıradan bir ilçe kaymakamı hiç ummadığı bir dönemde siyasi nedenlerle ''AKP'nin Valisi'' olarak yeni göreve başladığı bir ilin hassasiyetini bilmeden, demografik yapısını öğrenmeden bu tür provokasyonlara sebep olabiliyorsa, o kişinin o ilde valilik yapması; hem kendisine, hem de o ile ve orada yaşayanlar büyük  zararlar  verir.     Üzümlü insanı sağcıdır, Üzümlü insanı siyasette katıdır ama bir o kadar da misafirperverdir. Ülkede; birlik, beraberlik ve huzur meselesi söz konu olduğu zaman Ciminli'ler için akan sular durur! Geçmişte oyların neredeyse yarısına yakınını CHP'ye veren Ciminli’lerin kendiliğinden böyle bir şeyler yapabileceğine kesinlikle inanıyorum. Biriler yaptırmış ama bu olumsuzluk da onlar mal edilmiştir.