Varlık Fonu değil adeta sihirli bir değnek!

Ülkede kamuya ait ne varsa hepsi ‘paralel Hazine’ olarak da adlandırılan Türkiye Varlık Fonu’na devrediliyor. Türk Hava Yolları, BOTAŞ, Ziraat Bankası, Çaykur, PTT gibi dev kurumlar ilk adımı oluşturdu. Yakında tüm kamu kurumları mal varlıklarıyla birlikte Varlık Fonu kapsamına geçecek.

Türkiye’nin gündemine OHAL ile birlikte gelen ve oldukça kısa bir sürede kurulup çalışmaya başlayan Varlık Fonu, kamuoyunda ciddi biçimde eleştiriliyor. Her türlü denetimden uzak olması, zaten kamunun olan bu varlıkların başka bir yapıya devredilmesinin gerçek nedenleri, başkanı hariç yönetim kurulunu oluşturan isimlerin bugüne kadar herhangi bir şirket yönetmemiş olması gibi uzun bir eleştiri listesi var…

Hal böyle olunca da hükümet, Varlık Fonu’nu savunmak için olmadık şeyler söylüyor. Numan Kurtulmuş’un son açıklamalarından Varlık Fonu’nun bizim hiç bilmediğimiz başka bir özelliği daha olduğunu öğrendik: Türkiye’yi dış saldırılara karşı koruyacakmış!

Diğer faydalarını da sıralayalım:

Fon, 10 yıl içinde milli gelir büyümesine 1.5 puan katkı yapacakmış.

Yatırımcıların spekülatif döviz talebiyle oluşacak likidite sorununa çare olacakmış.

Yüz binlerce kişiye istihdam sağlayacakmış.

Savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun sektörler desteklenecekmiş.

Aslında sanırsınız bir fon kurulmamış, ülkeyi refaha ulaştıracak sihirli bir değnek bulunmuş!

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullar belli, sanayi altyapısı giderek zayıflayan inşaat ve hizmet sektörünün yanı sıra kamu yatırımlarıyla yılda ortalama yüzde 3 (ki bu yıl o rakama da ulaşılamayacak) büyüyen bir ekonomisi var. Yatırımların finansmanı genellikle dış borçla sağlanıyor, çünkü ülkede tasarruf yok. Böylesi bir durumda Varlık Fonu, olmayan bir para ile nasıl yatırım yapacak? Yanıtı basit, kamu varlıklarını ipotek ettirip borçlanacak, alınan borcun nasıl kullanılacağını da öğrenemeyeceğiz. Zira hiçbir denetim söz konusu değil.

3. havalimanı zor durumda mı?

Varlık Fonu’nun hedefleri arasında ‘mega projelerin finansmanı’ özellikle vurgulanıyor ve 3. havalimanı da sık sık zikrediliyor. Bu havalimanının ihalesini ‘havuz’ olarak isimlendirilen şirketler kazanmıştı. Sık sık demeçler verip ‘Herhangi bir finansman sorunu yaşamıyoruz, bankalar bize kredi vermek için kuyruğa girdi’ açıklamaları yapmıyorlar mıydı? Yoksa aslında işler söylediği gibi değil mi? Para bulanamadığı için inşaat Varlık Fonu’na mı devredilecek?

Clinton ve Obama’nın yanında Trump da olmalı

Tabii hedefleri yüksek tutmak iyi bir şey, motivasyon sağlar. Efendim, Varlık Fonu’nun tanıtımı için kurulacak danışma kurulunda ABD eski başkanları Bill Clinton ve Barack Obama da olacakmış, iletişime geçilmiş. Liste eksik, şimdiki başkan Trump da olmalı. Zira Trump inşaat işinden iyi anlıyor, Varlık Fonu’nun kuruluş amacı da inşaat yapmak zaten…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar