Süleyman Karan

Süleyman Karan

Yalan, dolan ve cehalette bir rezalet hikayesi: AKP

Hata etmişiz büyüklerimizi dinlemeyerek… Daha AKP’nin kuruluş aşamasında yaşı geçkince olan amca ve teyzeler, “Bunların hamurunda yalan, riya, cumhuriyet düşmanlığı var” dediklerinde, kulak asmayıp geçmiştik. Hep bir şüphemiz olmuştu ama hiç bu kadar ahlaksız ve akılsız olabileceklerini düşünememiştik. Hiçbir zaman kendini liberal ilan etmiş bir yarı aydın sürüsü kadar bön olmamamıza karşın, AKP’nin ilk iki hükümetinde açıkçası pek çoğumuzun poposunda pireler uçuşuyordu. Apolitik, keyfe keder bir hayat sürerken, bu çete ise ağlarını örüyordu. Bu sebepledir ki, hepimiz ülkenin geldiği bu halden az ya da çok sorumluyuz. İşgalciler yavaş yavaş ülkeyi ve devleti ele geçirirken, öküz trene bakar gibi baktığımız için…

ARMUDUN SAPINA BAKARKEN...
Gezi’den birkaç yıl önce, yavaş yavaş bu kötü kabilenin bu ülkeyi işgal ettiğini fark ederken, Gezi Direnişi ve sonrasında ise tek vücut olup, iyiden iyiye azgınlaşan gerici otoriter rejime bir demokrasi cephesi ile karşı koymayı becerememek bir diğer hatamız oldu. Ancak bir ölçüde referandumda bir arada, omuz omuza bir mücadele başlatılabildi. Ve o günden bu yana da her oluşturulan cephe sonrasında dağıldı ve tekrar seçimler gündeme geldiğinde kurulabildi. Bunun için bir suçlu aramaya gerek yok, zira hepimiz bir oranda hatalıyız.

Sanırım son genel seçimler ve 31 Mart Yerel Seçimleri ile birlikte artık demokrasi cephesi konsolide oluyor. Biraz da AKP-MHP kliği ve onun destekçilerinin rezillikleri sebebiyle… Ve artık onlardan daha güçlü bir yapıya kavuşuyor, devletin tüm olanaklarının bir çetenin elinde toplanmış olmasına rağmen.

PROVOKASYONA YOL YAPIYORLAR
Onlar da bu durumun farkında… Sandık darbesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne çökmek için YSK’yı kullandılar. Şimdi binbir komplodan hangisini piyasaya süreceklerini düşünüyorlar. Son günlerde yapılan açıklamalara dikkat ederseniz, bu komplolar arasında bir kez daha 7 Haziran seçimlerinden sonra hayata geçirilen senaryonun da heybelerinde olduğu anlaşılıyor. Ancak buna gelmeden her türlü yalan-dolan ve çamur atmayla tekrarlanan seçim öncesinde manipülasyonun her türlüsünü gündeme getirecekler. Artık kendi tabanlarının bile dinlemekten bıktığı, önüne gelene ‘FETÖ’, ‘PKK’ bağlantısı yaftası yapıştırmak gibi… Bunu zaten ‘proje’ zırvasıyla yapmaya çalışıyorlar, ama artık bu zevzeklikleri ipleyen yok!

PİS DEDİKODULARA ALET OLMAK
Şu sıralar, ‘IŞİD hiç bu kadar hareketli olmamıştı’ üzerinden bir korku yaymakla meşguller. Bir yandan da kendi çıkardıkları bir darbe dedikodusunu hafiften yayıyorlar. Muhalif cenahtan da kullanışlı ve de pek ahmak sözde kanaat önderleri hıyar görünce tuzla koşarak bu dedikoduyu yaymakla uğraşıyor. Bunlar, bu kötülük odaklarına hizmet ediyor. Bu dedikodunun sebebi malum; şu bir aylık süreçte seçimleri her türlü hile ve hurdayla kazanamayacakları anlarlarsa, işte bu rezilce yalanları kullanmaktan ve seçim tarihini ötelemekten geri durmaz bunlar. Koskoca metropolü kayyımla yönetmeyi tercih ederler. Muhalif aydınların bu oyuna gelmek yerine, bu rezil dedikoduların ne halta yaradığını millete anlatması gerek...

Karşımızda akıldan, ahlaktan yoksun, yalan-dolan bir şer ittifakı var, biz sağlam durduk mu bu çürümüş iktidarı üflesek tarihe gömeriz. Yeter ki artık biz aptallık yapmayalım!

Önceki ve Sonraki Yazılar