Yaptığım yanlış seçimler yüzünden hayatımı çorbaya çevirdiğim dönemlerden biriydi... Bir gün babamla sohbet ederken "Sen de benim gibi, hep yanlış ata oynuyorsun!" demişti. Babam şakayla karışık lafını sokmanın rahatlamışlığıyla, bense O'nun çok haklı olduğunu bilmenin sıkıntısıyla devam etmiştik akşama...
                             ***   At yarışı kötü bir şey! Hele de yanlış ata oynamak daha da kötü bir şey!   Kibarca söyliyeyim ki ayıp olmasın! İç çamaşırını bırakıp gitmek var...    Hadi diyelim ki adam yanlış ata oynadı, donsuz kaldı!    Kendine zarar!    Peki, kaybettikleri yarışlarla koca bir milleti çıkmaza sokanlara ne diyelim?    Siyasetten hiç anlamam! Sevmem de!     Gel gör ki bir vatandaş olarak sessiz de kalamıyor insan!    Muhalefet partilerinin hali içler acısı!    Yahu hadi milletvekillerini geçtim, meclise kapağı atanlar yedi sülale maaşı garantileyip susuyorlar!     Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabiliyorlar!     Peki diğer partililer?     İlçe teşkilatından genel merkeze kadar koltuklar yanlış atlarla dolu!    Görmüyorlar mı ki bırak iç çamaşırını, vatan gidecek vatan!     Yani, zarar sadece kendine değil!
                             ***  Ee şimdi biz bunlara güvendik oy verdik!   Biz de yanlış ata oynadık!                                                            ***   Tıpkı biz de Atalarımız gibi hep yanlış ata oynuyoruz!    Bu genetik denen şey çok acayip arkadaş...