“Yapay zekâlar insanlığın başına gelen ya en iyi şey ya da en kötü şey olacak.”
-Stephen Hawking
“Yapay zekâlı mısın!” esprisinin iyi anlamda mı yoksa kötü anlamda mı kullanıldığını bilemediniz değil mi?
Ben de...
Facebook yapay zekâ biriminde pazarlama konusunda geliştirilen chat-botları duymuşsunuzdur. Hani şu “Bob” ve
“Alice” isimli robotlar...
Yaratıcılarını dehşete düşürecek şekilde aralarında ilişki kurarlar.
Ancak bu durum kontrol edilemez boyuta geçer ve bu iletişimin gelmesinin muhtemel boyutlarından korkan yetkililer, fişlerini çekerek ve onları sustururlar!
Neden mi bunları anlatıyorum?
Yapay zekâlı iyi insanlardan oluşan bir ütopya hayal etmek istiyorum bir günlüğüne...
***
Ütopyamın kalemi
Düşünün ki,
Yeni yılda, yani yarın tüm iyi insanlar yapay zekâlı birer iyilik meleği olarak formatlanarak uyanmış…
Kötüler mi?
Onları yapay zekâlı robotlar ham yapmış!...
İyiler hemen dünyayı yaşanabilir hale getirmek için kolları sıvamış,
Dünyanın sınırları ortadan kalkmış,
Bütün savaş silahları, bombalar imha edilmiş,
Dinler arası kardeşlik ilan edilmiş,
Hapishaneler çiçek tarlalarına dönüştürülmüş,
Siyasiler topluca MAN Adası’na kapatılmış,
Din istismarcıları balkonlara saksı olmuş,
Tecavüzcüler... Issız ve kurak bir adada yaşamaya mahkûm edilmiş,
Kadına yönelik şiddet gösterenler mısır tarlalarına korkuluk yapılmış,
Pedofiller... Onlara verilebilecek en korkunç ceza bulunamamış ve imha edilmişler,
Hayvanlara eziyet edenler hayvana, eziyet edilen hayvan da insana dönüştürülmüş,
Zengin-fakir ayrımı ortadan kalkmış,
Dünya üzerinde herkes eşit şartlarda, “mutlu-mesut” yaşamış...
Ütopyamın kalemine kim gem vurabilirmiş şaşarım!...
Ah Namık Kemal...
Hayal dünyamı tetikleyen kaleminden öpebilseydim seni.
Ütopyamdan daha da mutlu seneler olsun!...