Hüsnü Mahalli

Hüsnü Mahalli

Magazinci IŞİD


29 Haziran'da IŞİD'in sözcüsü Adnani IŞİD lideri Bağdadi'yi halife ilan ettiğinde adamın secersini de açıklamıştı. Bu açıklamaya göre Bağdâdi Peygamber sülalesinden gelmişti.
 Başka türlü de olamazdı!
 Çünkü kendini halife ilan eden bir adamın herşeyi İslama göre formüle etmesi gerekirdi.
 Ayetler ve hadisler bile bu amaca yönelik yorumlanmalıdır. 
Güncel konudan başlayalım. 
IŞİD neden Aynelarab'ı (Kobani) ve genel olarak Türk sınırındaki bölgeleri önemsiyor?
 IŞİD'e göre Sevgili Peygamberimizin hadislerine göre 80 ülkeden ordular gelecek ve Müslüman ordusu ile Halep ile Azaz aradındaki Merci Dabık kasabası ve Hatay'daki Amik ovası arasında bir bölgede karşılaşacak. Aynı yerde Yavuz Selim Ağustos 1516’da Memluk ordularını yenerek Mısır’a doğru yol almış ve Ocak 1517’de Kahire’ye girerek Halife olmuştu.

Bağdadi’nin hadis yorumlarına göre bu  karşılaşmada İslam ordusunun üçte biri kaçacak, üçte biri şehit düşecek ve geri kalanlar gâvur ordusunu yendikten sonra İstanbul'a doğru yol alacak ve Büyük İslam Devletini kuracak. Sonra da İslam ordusu Şam'a yönelecek ve kıyametin bir işareti olarak Emevi Cami’de Mehdi'nin gelişini bekleyecek. Bu arada gavur ülkelerinden de bir çok kişi İslam ordusuna katılacak. Tıpkı şimdilerde batılı ülkelerden gelip IŞİD’e katılanlar gibi.
 Sevgili Peygamberimizin bu hadisini yorumlayarak kendi yandaşlarını inandıran IŞİD 'Bize karşı kurulan ve 80 ülkenin katılacağı koalisyon ordusu bu hadisi kanıtlıyor' diyor ve heyecanla bu Koalisyon ordularının karadan kendilerine saldırmasını bekliyor. 
Onlara göre Hadisin doğruluğu kanıtlanmak üzere. 
Gelelim IŞİD’in Türkiye ile ilgili yaklaşımlarına.

Türkiye’nin olumlu-olumsuz tüm tutum ve davranışları  IŞİD’in varlık ve geleceği ile yakından ilgili olduğu için Ankara’nın aldığı ya da alacağı herhangi bir karar IŞİD’çileri yakından ilgilendirmektedir. Özetle IŞİD için en önemli ülke Türkiye’dir. Nedeni ise yine bir Hadistir.
 Bu Hadise göre Fırat kutsal bir nehirdir. Kıyametin yaklaştığı bir dönemde nehrin suları çekilecek ya da havzası değişecek ve bunun sonucu olarak altından dağlar ortaya çıkacakmış. Bu altın dağlar için insanlar birbirini boğazlayacak ve 100 kişiden 99'u ölecek.
 Buna göre Fırat'ın doğduğu Anadolu toprakları ile Fırat'ın Suriye'ye girdiği yer olan Cerablus kasabası, hemen karşı tarafındaki Aynelarab ve geçtiği şehir Rakka çok önemlidir.
 Bu nedenle IŞİD Rakka ve Cerablus'u mart ve temmuz 2013'te işgal etti, Rakka'yı İslam Devleti'nin başkenti ilan etti ve şimdi de Aynelarab'ı (Kobani) almaya uğraşıyor.
 IŞİD'e göre bu hedefler gerçekleşmezse İslam Devleti'nin kurulma süreci tamamlanmaz, kıyamet kopmaz, Mehdi gelmez ve Allah ve Peygamberin söylemleri kanıtlanmaz.
 IŞİD'e gönül verenler de bu gerçekleri kanıtlanmak için mücadele ettiklerini söylüyorlar ya da öyle inandırılıyorlar. Bunun için de dünyanın dört bir yanından binlerce ruh hastası 'cihatçı' Suriye'ye gidip IŞİD'e katılıyor ve Halife Bağdadi'nin yorumu ile hadislerin gerçek olması için savaşıyorlar.
 Hem de ne savaş! 
Kafa kesmeler, savaş esiri kızlar ile 'evlenip' sonra da köle pazarında satmalar,
 cihat nikahı ile gelen yabancı kızlar ile gönül eğlendirmeler ve daha neler neler.

Herşeye tekbir ile başlamak ise temel koşuludur.
 Siyah bayrak ve kıyafetler ise işin havası.
 IŞİD'e göre bunlar da Peygamberimizin söylemlerine uygun.
 Onlara göre Peygamberimiz bugünleri görmüş ve siyah bayraklı bir grubun doğudan başlayarak İslam adına çok kanlı savaşlara girişeceğini ve bu grubun başındaki adamın halife olarak Mehdi'nin müjdesini vereceğini söylemiş.
 İşte bu nedenle Bağdadi kendini halife ilan etti ve adamlarına siyah giyinip siyah bayraklar taşımalarını emretti.
 Herşey bu ve benzeri 'Hadislere' ve Bağdadi'nin tefsîri ile onlarca ayete uygun olmalı!
 Bu detaylar bilinmeden IŞİD'in nasıl bir örgüt olduğu, ne tür inanç kalıplarına sahip olduğun ya da neyin peşinde koştuğunu anlamak imkansız.
 Bu detaylar bilinmeden 80 ülkeden gelip IŞİD saflarında savaşan kişilerin ne tür inanç kalıpları ile kandırıldıklarını anlamak imkansız.
 Bu detaylar bilinmeden IŞİD'e ve onun hadis ve ayetler tefsirlerine sempati duyan, ona destek veren, onun gibi düşünen ve potansiyel IŞİD'çi olan milyonları anlamak imkansız.
 Ben boşuna onlara ruh hastası demiyorum.
 Peki IŞİD'i IŞiD yapanlara ne demeli?



Önceki ve Sonraki Yazılar