Fazıl Say'ı susturamazsınız!

Fazıl Say’ın eserlerini cumhurbaşkanlığı korosunun listesinden çıkarmışsınız. Size yakışanı yapmışsınız. Siz onun eserlerini listeden çıkardığınız sırada o, Pekin’de konser veriyordu. Her konser verdiği yerde biletler birkaç gün öncesinden bitiyor. İnsanlık onu dinlemeye devam ediyor. Sizin saltanatınız er geç sona erer ama Say ve benzerlerinin saltanatı ölümsüzdür.

 

Neden yasaklıyorsunuz Fazıl Say’ı? Sizi eleştiren birkaç cümle söylemiş diye. Siz ne biçim zihniyetsiniz! Susturmadığınız adam kalmadı. Hiç değilse küresel bir sanatçıya tahammül edecek kadar basiretli olun. Hiç değilse göstermelik olarak bu kadarını yapın! Kur’an’dan aldığım bir tabiri kullanacağım: “Kin ve öfkeniz sizi öldürüyor.” Bu öldüren ruh hali, sanata, müziğe, Fazıl Say’a da yasak getiriyorsa durum çok vahim demektir.

 

‘Baş nefsi emmâre’ ferman etmiş: “Bizi eleştirenin ağzı kapatılacak.” Peki, bir ihbarda bulu-nayım: Sizi en ağır eleştiren Allah, Peygamber ve Kur’an. Onları da düşman belleyip sus-turacak mısınız? Maun suresi sizi yerden yere çalıyor. Onu Kur’an’dan çıkarıp atacak mı-sınız? Kur’an’la alay edenleriniz oldu ama Maun suresini Kur’an’dan çıkarıp atamazsınız.

 

CUMHURİYETİ KUTLAMAK MI!

 

Yarın 29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı. Fazıl Say’ın susturulduğu bir ülkede, siz gelin de Cum-huriyet Bayramı kutlayın, Cumhuriyet coşkusu yaşayın! Hayır efendim, hayır! Fazıl Say’a yasak getirilen bir ülkede cumhuriyet coşkusu falan olmaz; cumhuriyet için yas tutulur. Bir kara talih çökmüş ülkenin üstüne! Elveda güzelliklere, estetiğe, coşkuya. Ve böyle olunca da elveda sevgiye, kardeşliğe, kaynaşmaya, paylaşmaya.

 

Fazıl Say, yaşanan rezalet üstüne tam sanatkârca bir tokat vuruyor karanlığa; diyor ki, “Siz bence müziği toptan yasaklayın!”

 

Hiç şüpheniz olmasın, ayaklarını o kıvamda sağlam bastıklarında müziği toptan yasaklayacak-lardır. Zaten, ‘yandaş ulema’, uzun zamandır kıyıdan köşeden hazırlık yapıyor, konuşup yazı-yor, müzik haramdır diye. Hatta bu ‘ulema’ denen neûzu billahlar içinde müzik helaldir diyenleri kâfir ilan eden öküzler bile var. Bir sabah kalkarız ki, müzik toptan yasak. Benzeri çok şeyin ‘bir sabah kalktığımızda’ yasak hale gelmiş olduğunu görmedik mi?

 

Bu kaosun adı dincilik. Bu kaosu ikinci sıraya atacak bir belaya insanlık henüz tanık olabilmiş değil. Eğer Kur’an’a sorarsanız, olamayacak da. Çünkü bu belanın dayanağı, kitlelerin Allah ile aldatılmasıdır. Ve Kur’an’a göre, Allah ile aldatılmayı etkisiz kılamayanların iflahı müm-kün değildir. Yazımızı, Zeynep Oral’ın konumuzla ilgili bir cümlesiyle bitirelim:

 

“Bilin ki, korkunç bile değilsiniz! Sadece gülünçsünüz! Dünyanın alay konususunuz! Parmak-la gösterilen ucubelersiniz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar