ABD'nin kırmızı kitabı...

ABD'nin kırmızı kitabı...

YURT Gazetesi'nin keskin kalemi, Ankara Gündemi köşesi yine birbirinden çarpıcı uyarılarda bulundu. 'Ankara Gündemi'; 17-25 Aralık davasından, AKP-FETÖ ilişkisine, ABD'nin Türkiye üzerindeki planlarına, ABD'de görülen Zarrab Davası'na, AKP içerisindeki derin faylara kadar birçok konuda kimsenin görmediği tespitlerde bulundu. Yazının sonunda ise CHP'ye ve CHP liderinin dikkat etmesi gereken bir hususa işaret etti.

YURT Gazetesi'nde yer alan Ankara Gündemi köşesi yine olayların perde arkasını, satır arasında kalan ayrıntıları, kapılı kapılar ardında neler konuşulduğunu kaleme aldı.

Yazıda ABD'nin Türkiye üzerindeki planlarına dikkat çekildi. McMaster'ın, radikal İslamcı grupların Türkiye ve AKP modelini örnek aldığını öne sürdüğünü belirtirken  "Amerikan dizi ve filmlerinde uç vermeye başladı bile. Zarrab dosyasını yakında iddialı bir Hollywood filmi olarak görürseniz şaşırmayın!" diye yazdı.

Hakan Atilla'nın itirafçı olması için zorlandığını, ancak Atilla'nın ABD'nin oyunlarını boşa çıkardığını, ısrarla zabıtlara 'rüşvet almadığını' geçirttiğini belirtti.

Zarrab'ın itiraflarına da değinen Ankara Gündemi, İran'a göre buharlaşan paranın 9 milyar dolar olduğunu aktararak "Halk Bankası Genel Müdürü’nün rüşveti göstere göstere alması, bunun tüm banka üst düzey yöneticileri tarafından bilinmesi.
Ancak mevcut iktidarın aymazlığı da dillere destan, bu da biline.
Herkesi suça bulaştırırsan kimse sırrı açıklayamaz, derler.
Büyük çarkın dişlilerinde kimler var acep?
Doğalgaz işini bir ekip koordine ediyor, akaryakıt işini başka bir ekip, diyor Zarrab.
İran ise buharlaşan paranın yaklaşık tam 9 milyar dolar olduğunu söylüyor."
diye yazdı.

AKP GEMİSİ SU ALIYOR

Ankara Gündemi AKP'nin gemisinin su aldığını belirtirken AKP ile Türkiye'nin karıştırılmaması gerektiği uyarısında bulunuyor. AKP içerisinde derin fayların oluştuğunu ifade ediyor.

İŞTE ANKARA GÜNDEMİ'NİN YURT GAZETESİ'NDE 'ABD kırmızı kitabı ile Türkiye hedefte' BAŞLIKLI YAZISI ŞU ŞEKİLDE:

AÇIKLANAN belge doğrusu bizi şaşırtmadı.
Son zamanlarda Beyaz Saray bürokratlarının tavırları ve Başkan Trump’ın güvenlik danışmanlarının beyanları ayan beyan ortada.
Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi, tüm bu yaklaşımların yazıya dökülmüş ve dünyaya servis edilerek ilan edilmesinden başka bir şey değil.
İlk çemberde İran, Kuzey Kore, Yemen ve Pakistan yer alırken ekonomik olarak saldırgan tanımlaması yapılan Çin ve Rusya ise diğer ülkeler arasında bulunuyor.
Ulusal Güvenlik danışmanı H.R. McMaster, bundan sonra yapılacak ticaret antlaşmaların,
Amerika’nın yeni Ulusal Güvenlik Stratejisinin bir parçası olacağını söyledi.
Yani ABD kırmızı kitabı…
McMaster ayrıca, radikal İslamcı grupların Türkiye ve AKP modelini örnek aldığını öne sürdü.
Bunun etkileri hemen bazı Amerikan dizi ve filmlerinde uç vermeye başladı bile.
Zarrab dosyasını yakında iddialı bir Hollywood filmi olarak görürseniz şaşırmayın!
Ya da radikal İslami örgütlerde sözde Türkiye bağlantılarını siyasetçi ve bürokrat isimleri ile diyaloglarını...
ABD, ulusal güvenlik stratejisi gereği sinema ve dizi sektörü ile Türkiye ve radikal İslami terörü yan yana göstermeye başladı bile...
Batı Afrika’dan Güneydoğu Asya’ya kadar uzanan bölgede Türkiye, geçmişten bugüne mevcut iktidara rağmen varlığını hissettirmeye devam ediyor.
Buna bir de Balkanları katmak gerek.
Müslüman dünyasında iki ülke model olmaya çalışıyordu.
İlki olan Mısır’da Mursi’nin hatalı politikaları sonucu Müslüman kardeşlerin iktidarı, o halkın geniş katılımlı desteği sonucu kanlı bir darbeyle yıkıldı.
Diğer model ülke olan Türkiye’de ise İslamcılar, önce polisi ve daha sonra ise yargıyı ve orduyu ele geçirdiler ve yıkılmasını istedikleri tüm mevzilere bu güçlerle amansızca saldırdılar.
Bu süreçte FETÖ’nün AKP’ye verdiği sınırsız destek ve iktidarın imkanları ayaklarına serdiği halen akıllarda.
Bu tespitleri ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı olan McMaster yapıyor ve tüm dünya kamuoyuyla paylaşıyor bu görüşleri.
Türk Dışişleri ise bu açıklamaları üzüntü ile karşıladığını belirtmekten başka bir şey yapamı- yor ne yazık ki!
***
Zarrab davasında ABD çarşafa mı dolaştı?
Ortada Zarrab'ın on sayfalık itirafı var.
Ama biz beş sayfasını tartışıyoruz.
Diğer beş sayfada ne var bilmiyoruz.
Şunu söyleyebiliriz.
ABD adına Zarrab ve Hakan Atilla davası pek de istenildiği gibi gitmiyor.
Beklenti; Hakan Atilla’yı itirafçı olmaya zorluyorlar.
Ama bu aşamada tutanakların büyük bir kısmının kamuoyuna açıklanmaması Atilla’ya ağır bir baskının olduğu izlenimi uyandırıyor.
Özellikle Hakan Atilla’nın rüşvet almadığının mahkeme kayıtlarına geçirilmesi ve ardından kamuoyuna açıklanması bu iddiayı pekiştiriyor.
ABD’deki davada, Ankara ve bürokrasiyi bilenler için inandırıcı olmayan hususlar var.
Halk Bankası Genel Müdürü’nün rüşveti göstere göstere alması, bunun tüm banka üst düzey yöneticileri tarafından bilinmesi.
Ancak mevcut iktidarın aymazlığı da dillere destan, bu da biline.
Herkesi suça bulaştırırsan kimse sırrı açıklayamaz, derler.
Büyük çarkın dişlilerinde kimler var acep?
Doğalgaz işini bir ekip koordine ediyor, akaryakıt işini başka bir ekip, diyor Zarrab.
İran ise buharlaşan paranın yaklaşık tam 9 milyar dolar olduğunu söylüyor.
Öte yandan Türkiye adına lobi faaliyetleri yürütmek amacıyla anlaşılan eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Flynn görevden alınınca, Türkiye dımdızlak açıkta kaldı.
Yerine geçen McMaster sürekli Türkiye’yi hırpalamayı hedefleyen açıklamalar yapıyor.
Unutmayın, Türkiye değil AKP gemisi su almaya başladı.
FETÖ ile AKP arasındaki kavga siyam ikizlerinin ameliyatına benziyor.
Bakalım hangi kol, hangi bacak hangi vücutta kalacak.
Bizi ilgilendiren AKP sadece bir partidir, iktidar partisidir.
AKP içinde de derin faylar var.
En ufak depremle, yüzeye çıkacaktır.
ABD, Rusya ve AB başta olmak üzere siyam ikizi teşhisini Türkiye/AKP ikileminde kurarsa,
Türkiye savunma refleksi ile Erdoğan'a sahip çıkar.
Bahçeli gibi...
Son Kudüs olayındaki gibi...
Bu sebeple Türkiye ile AKP ve Erdoğan'ın kaderlerinin bir yazılmadığı, iç ve dış çevrelerce kamuoyunda iyice, özellikle CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu tarafından anlatılmalıdır.
AKP de ise...
Gözler görüyor, akıllar biliyor ama geçmiş yakalarını bırakmıyor.
Biraz cesaret Türkiye’nin önünü açacak, ha gayret!