Hemen her canlı üremek için yaşar. İnsan, diğer canlılardan farklı olarak düşünüp, seçebilme hakkına sahiptir. Çocuk sahibi olmayı istemek ya da istememek kişinin seçim hakkıyla alakalı bir konudur. İnsanı cinselliğe yönelten şey üreme içgüdüsüdür.

Cinsel dürtü kendiliğinden olan bir şeydir

Üreme dürtüsü, neslini devam ettirme isteği kadınlar ve erkeklerde hemen hemen eşit miktarda bulunan bir duygudur. Erkekler toplumumuzda her ne kadar daha çok cinselliğe düşkün olarak tanımlansa da aslında kadın erkek eşitliği burada da devreye girmektedir. Kadınlarda ve erkeklerde gözlemlenen cinsellik isteği her bakımdan aynı olmasa da cinselliği yöneten dürtülerin yoğunluğu eşit miktardadır. Kadınlar cinsel arzularını bastırma konusunda erkeklere göre daha güçlüdür.

Kadın beyni erkek beyninden daha farklıdır

Erkek beyni yalnızca bir konuya odaklanabilirken kadın beyni aynı anda birden fazla konuya odaklanabilir. Bu da onların bir işe daha az odaklanabilmesine sebep olur. Kadınlar mantıksal konulara bile duygusal yaklaşırlar aynı zamanda duygusal konularda da mantıklarını devre dışı bırakamazlar. Aynı anda ev, iş, çocuk, sağlık, sevdikleri ve daha bir sürü şeyi düşündükleri için kendilerini sadece o anın büyüsüne kaptıramazlar.

Cinsellik günümüzde hala konuşulması neredeyse yasak konulardan

Geçmiş yıllardan beri cinsellik algısı toplumda ayıp karşılandığı için özellikle bu konularda kadınlar için çok daha gizli tutulan bir konu olduğu için bilgisizlik, kadınlara yapılan psikolojik baskı, bu kadar gizli olmasından kaynaklanan ve bilinmemezliğin vermiş olduğu korkular kadınlarda yıllarca birikir ve kadınlar bu korkunun üstesinden bir türlü gelemezler.

Gebelik korkusu

Kadınlar gebelik korkusuna cinsel ilişki yaşamaya başlamadan önce bile kapılabilirler. Kulağa tuhaf gelse de bu bir gerçektir. Ahlak değerleri, töre, gelenekler, namus kavgası gibi sosyal yaklaşımlar da kadınlarda cinsel hayata olan ilgiyi azaltır.

Tüm bunlar önlemi ve tedavisi olan hem fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklardır. Cinsel isteksizlik hiçbir kadının veya eşinin istemeyeceği bir durumdur. Sevgi bağlarını sağlamlaştıran bir basamağın cinsel hayat olduğu da unutulmamalıdır.