Kendi cenazelerinde uyanan 'ölü'ler!

Kendi cenazelerinde uyanan 'ölü'ler!

Biri otopsisinde yüzü kesilince uyandı, diğeri morgdan çıkıp çorba içti... Peru'da bir gencin kendi cenazesinde nefes aldığının fark edilmesi sonrası dünya, yanlışlıkla 'ölü' ilan edilip son anda uyanan kişileri konuşuyor...

Peru’da  28 yaşındaki bir adamın kendi cenazesinde nefes aldığının fark edilmesi ancak tabuttan çıkarılıp hastaneye götürüldükten sonra gerçekten ölmesi, tarihteki ‘uyanan ölüler’ vakalarını hatırlattı. The Independent gazetesi, tam da bu tür vakalarda hayatta kalmak için 18’inci ve 19’uncu yüzyıllarda içinde bir zil olan ‘güvenli tabutlar’ icat edildiğini hatırlatıp 21’inci yüzyılda yaşanan bir dizi vakayı derledi:

TABUTUNDA UYANDI

49 yaşındaki Fagilyu Mukhametzyanov adlı kadın 2011 yılında kalp krizinden ‘ölmüştü’. Rusya’nın Kazan kentinde, cenazesinde gözlerini açıverdi. Açık bir tabutta yatıyordu, önünden yas tutan akrabaları birer birer geçiyordu. Mukhametzyanov kendi tabutunda yattığını fark edince çığlık attı. Ancak anlatılana göre, bu olayın şokuyla yeni bir kalp krizi geçirerek ‘gerçekten’ öldü. 51 yaşındaki eşi Fagili Mukhametzyanov, o anı şöyle anlattı: “Gözleri açılıp kapanıyordu. Onu hızla hastaneye götürdük ama yoğun bakımda yeniden ölene dek sadece 12 dakika daha yaşadı.”

CESET TORBASINDAN ÇIKIP ÇORBA İÇTİ

91 yaşındaki Janina Kolkiewicz ise morgda, ceset torbasının içindeyken uyandı. 2014’te Polonya’da bir aile doktoru tarafından ölüm raporu tutulan Kolkiewicz 11 saattir morgda tutuluyordu. Yetkililer, ceset torbasının hareket ettiğini fark etti; başına gelenlerden fazla ‘rahatsız’ olmamış görünen Kolkiewicz torbadan çıkarıldıktan sonra bir kase çorba ve iki pancake ile ısındı. Doktorlar yaşananlara, kadının vücut ısısının hipotermi nedeniyle 28 derecenin altına düşmesi sonucu öldüğünün sanıldığını açıkladı.

MORGDA BATTANİYE İSTEDİ

Polonya iki yıl sonra benzer bir olaya daha sahne oldu. Kamienna Góra kasabasında geçen kasımda, Kamil isimli 25 yaşındaki genç gece boyu arkadaşlarıyla votka içtikten sonra neresi olduğunu bilmediği bir yerde uyandı. Bardan çıkarken kalp krizi geçirdiğini ve ölü ilan edildiğini, o anda da morgda olduğunu bilmiyordu… Yerel gazetelerin haberine göre, hastanenin güvenlik görevlisi morgda sesler duyduğunu ve sonrasında yaşananları şöyle anlatıyordu: “Ellerim titreyerek kapılardan biri açtım, çıplak bir adam benden battaniye istiyordu.”

YETKİLİ KAÇINCA DONARAK AİLESİNİ ARADI

Benzer bir şok 1999 yılında Mısır’ın İskederiye kentinde yaşanmıştı. 32 yaşındaki öğretmen Ali Abdülrahim Muhammed tatil yapıyordu; plajda yüzerken ölmüştü. O da morga götürüldü, o da uyandı… Sonradan El Ahbar gazetesiyle söyleşisinde “Kendimi sert metal duvarların arasında buldum, tanımadığım insanların sesini duyuyordum” diyecekti. Konuşamayacak kadar üşümüş olan Muhammed, hâlâ hayatta olduğunu göstermek için yapabileceği tek şeyi yaptı: Dolabın kapağını kapatmaya çalışan morg yetkilisini elinden yakaladı. Yetkili, bir başkasını teşhis etmek üzere odada bulunan aileyle beraber çığlık atarak kaçtı. ‘Ölü’ öğretmen, sendeleyerek dışarı çıktı ve ailesine haber vermek için bir telefon aramaya koyuldu…

KENDİ OTOPSİSİNDE UYANDI

Venezuelalı Carlos Camejo ise kendi otopsisinde uyandı… 2007’deki bir trafik kazasının ardından 33 yaşındaki Camejo’nun öldüğüne karar verildi. Hastane çalışanları Camejo’nun hayatta olduğunu, otopsiye başlamak için yüzünü kesmeye başladıklarında anladı. El Universal gazetesine konuşan Camejo, “Acı o kadar dayanılmazdı ki, uyandım” diyordu. Kocasını teşhis etmek için morga gelen eşiyse, onu koridorda yüzünde bir yarayla kendisini beklerken buldu. Camejo sonrasında, otopsi yapılması talimatını içeren hastane belgesi ve yüzündeki yarayla basına poz verecekti…

‘ZOMBİ NİNE’

Çin ise 2012’de ‘zombi nine’ vakasına sahne oldu. 95 yaşındaki Liu Xiufeng, düşerek başını çarptıktan iki hafta sonra komşusu Chen Qingwang tarafından yatağında hareketsiz halde bulundu. Hiçbir tepki vermeyen Liu, yerel gelenek uyarınca tabuta kondu. Altı gün boyunca arkadaşları ve ailesi taziye için evinde gelip gitti. Ancak cenazesinden bir gün önce ve öldükten altı gün sonra eve gelenler tabutun boş olduğunu gördü. Kısa süreli panikten sonra, Liu kendi mutfağında yemek yaparken bulundu. Yerel basın kadının, “Çok uzun uyumuşum. Uyandığımda çok açtım, yemek pişirmek istedim. Tabuttan çıkabilmek için kapağı çok zorlamam gerekti” sözlerine yer verdi.

GEORGE WASHINGTON’IN DA KORKUSUYDU

ABD’nin kurucu babalarından George Washington da tam olarak böyle bir durumdan kaçınmak istemişti. Washington Aralık 1779’da ölüm döşeğinde yatarken, “Beni öldükten sonraki üç gün içinde gömmeyin” isteğinde bulunmuştu. Dediği yapıldı ama Washington gerçekten ölmüştü…