Olay, geçen 21 Mayıs tarihinde, Develi İlçesi Harman Mahallesi, Elçibey Caddesi'nde meydana geldi. Bir tekstil fabrikasında çalışan 2 çocuk annesi Gonca Bozoğlu, kendisine fiziksel ve cinsel saldırıda bulunduğunu öne sürdüğü, iki yıldır birlikte yaşadığı Bülent Öztürk’ten kurtulmak istedi. Gonca Bozoğlu iş yerinde birlikte çalıştığı Yusuf Kara’dan yardım istedi. Bunun üzerine ikili, plan yaptı. Gonca Bozoğlu'nun evinin yatak odasına gizlenen Yusuf Kara, içeri giren Bülent Öztürk’ü defalarca bıçakladı. Gonca Bozoğlu da Öztürk'ün başına demir çubukla vurdu. Kara ve Bozoğlu, ölen Bülent Öztürk’ün cesedini elektrikli testereyle 7 parçaya ayırarak, kiralık araçla Develi yakınlarında boş bir araziye bıraktı. Yapılan çalışmayla Gonca Bozoğlu ve Yusuf Kara yakalanıp, tutuklandı.

3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında dava açılan Gonca Bozoğlu ve Yusuf Kara, ilk kez hakim karşısına çıktı. Öldürülen Bülent Öztürk'ün 8 yakınının şikayetçi olarak hazır bulunduğu davada ilk savunmayı Gonca Bozoğlu yaptı. 2013 yılında 2 çocuğunun babasından ayrılmak için dava açtığını, 2015 yılında tanıştığı Bülent Öztürk ile birlikte yaşamaya başladığını söyleyen Bozoğlu, şunları söyledi:

"Birlikte olduğum Bülent beni İzmir'e götürdü. Pavyonlarda çalışmamı istedi. Sürekli fiziksel ve cinsel şiddet görüyordum. Şikayet ettiğimde evime gelip, beni tehdit ediyordu. Engelli olan oğluma ve kızıma şiddet uyguluyordu. 3 yaşındaki kızımın gözü önünde cinsel istismarda bulundu. 2016 Ekim sonunda Yusuf ile tanıştım. Dükkanında işe başladım. Ona yaşadıklarımı anlattım. Olaydan 1-2 gün önce beni kurtaracağını, bana hiçbir şey olmayacağını söyledi. Yusuf olay günü evde yatak odasına saklandı. Bülent eve geldi, yine bana sahip olmak istediğini söyledi, yatak odasına geçtik. Odaya girdiğimizde karanlıktı ve kapı açıldığı anda Yusuf elindeki bıçak ile bıçaklamaya başladı. Bülent iki büklüm oldu, bana ‘Vur Gonca vur’ dedi. Ben de demir çubuk ile arkasından vurdum. Bülent yerdeydi, Yusuf bıçaklamaya devam etti. Çocuklar uyuyordu, uyanmalarından korktum. Yusuf çarşaf istedi, bina çatısını sadece ben kullanıyordum, cesedi çatıya çıkardık. Sabaha kadar uyuyamadım, sabah 11 gibi çocukları alıp ablama gittim. Yusuf’u aradım sürekli, ama telefonu kapalıydı. Bülent’in ailesi de sürekli beni arıyordu. Daha sonra Yusuf telefonu açtı. Kayseri merkezden araç kiraladığını, yolda olduğunu söyledi. Gece yarısı cesedi çatıdan aldık. Yusuf’un eşi K.K da vardı. Onların evine götürdük, boş bir odaya bıraktık, ben evime gittim. Yusuf ile aramda ilişki vardı, ama uzun sürmedi. Pişmanım.”

'CESEDİ EVDEN ÇIKARABİLMEK İÇİN TESTERE İLE PARÇALADIM'

Esnaf olan 1 çocuk babası Yusuf Kara ise savunmasında, “2016 yılı Ekim ayı sonunda Gonca ile tanıştık. Tütün sarma işi yapıyordum, kendisi yanımda işe başladı. Kısa süreli bir ilişkimiz oldu. Gonca, Bülent’in kendisine yaptıklarını anlattı, ben de bir yolunu arayacağımızı söyledim. Bülent’in ilişkimizi öğrendiğini ve beni öldürmek için aradığını duydum. Gizli, saklı nasıl olur diye düşündük, iple boğmayı, bıçaklamayı düşündük. Ne yapacağımızı bilmiyorduk. Maktul gelmeden önce eve gittik. Bir bıçak alıp, yatak odasına saklandım. Ondan sonra ne olduysa oldu. Bıçakla ben vurdum, Gonca da demir çubukla arkasından vurdu. Cesedi çarşafa koyup çatıya çıkardık. Bir gün sonra araç kiralayıp cesedi çatıdan alarak bizim eve götürdük. Eşim K.K. Gonca’nın evinde kaldı. 2-3 gün cesetle aynı evde kaldım. Evden çıkarabilmek için motorlu testere ile parçaladım, araca koydum. Cesedi ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Yok edemeden polis yakaladı. Pişmanım” diye konuştu.

Adıyaman Adliyesi’nden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile tanık olarak dinlenen Yusuf K.’nın eski eşi K.K. da, “Olay günü Gonca’nın evine gittik, Yusuf, Gonca’nın sevgilisini öldürdüğünü söyledi, ama inanamadım. Daha sonra cesedi gösterdiler, bizim eve taşıdılar, evde testere sesleri geliyordu, ama ben görmedim” diye konuştu.

Mahkeme heyeti davayı, eksik evrakların giderilmesi için 22 Şubat'a erteledi.