Son birkaç akşamdır, günlük çalışmaların sonrasında biraz daha fazla televizyon izleme fırsatı yakaladım. Haber alabileceğim kanallar arasında gezinip değişik fikirlerle karşılaşma olanağı bulurum diye düşündüm. Öyle ya, t-onlarca kanal var. Birinde olmazsa ötekinde bulurum.

Aman Allah'ım... 

Bu ne büyük özgürlük...

Cumhurbaşkanını istediğim kanaldan izleyebiliyorum.

Basıyorum; cumhurbaşkanı ekranda kare şeklinde, yanda söylediği özlü sözler var.

Basıyorum; bir başka kanal... Cumhurbaşkanı yatay olarak ekranda, derin düşünceleri altta veriliyor.

Basıyorum; daha havuz bir kanal... Tabii ki Cumhurbaşkanı ekranı tümüyle kaplıyor. Ekranın altında "son dakika" yanıp sönüyor... Ekranda Cumhurbaşkanı var, daha son dakika ne olabilir ki? Bu kanalda biraz duruyorum; aaa son dakika Cumhurbaşkanının o an ekranda söyledikleriymiş. Hem ekranda canlı izliyorsunuz hem da aynı veciz sözleri altta son dakika olarak izliyorsunuz...

Basıyorum; tam havuz olmasa da yavuz bir kanal... Tabii ki, Cumhurbaşkanı ekranda... Ancak bu kez özgürlüğümün az da olsa kısıtlandığını hissediyorum. Zira alttaki bantta başka haberler var. Nasıl olur? İnsan Cumhurbaşkanını izlerken altta başka haberler, dikkati dağıtmaz mı?

Basıyorum; tam 24 ayar havuz kanalı... Cumhurbaşkanı konuştukça konuşuyor, başka bir şey yok, tertemiz ekran...

Cumhurbaşkanını istediğim kanaldan izleyebiliyorum.

Kendimi hiç bu kadar özgür hissetmemiştim.

Xxx 

Önceki akşam Cumhurbaşkanının genel konuşması yoktu... Ama daha güzeli vardı; TRT'ye konuktu. Daha doğrusu TRT cumhurbaşkanına konuktu. 

Merak bu ya; TRT'nin hangi kanalını ağırlıyordu Cumhurbaşkanını?

TRT Haber, tamam...

TRT-1 o da tamam...

Bir de baktım TRT-Okul dâhil her TRT ortak yayında.

Bir an TRT'nin açılımına takıldı kafam; neydi, neydi?

TRT kanalları arasında dolaşırken buldum; Tayyip Radyo Televizyonu olmalıydı.

Cumhurbaşkanı tüm harcamalarını yurttaşların karşıladığı devletin televizyonunda herkesi kucaklayan şeyler söylüyordu. Terör örgütleriyle 16 Nisan'da hesaplaşacağız diyordu. Cumhurbaşkanı çok zihin açıcı konuşuyor. Sözleri insanı yepyeni düşüncelere yöneltiyor. Cumhurbaşkanı terör örgütleriyle 16 Nisan'da hesaplaşacaksa; yoksa referanduma terör örgütleri de mi katılıyor. 

Öyleyse, ne muhteşem demokrasimiz var!

Daha Cumhurbaşkanına doyamamışken, daha iki çift laf etmemişken sunucu Pelin Çift, programın sonuna gelindiğini söylemez mi?

Bereket, Cumhurbaşkanı uyardı, “Ne sonu?" dedi.

Program arzu ettiği kadar uzadı. Sonrasında Diriliş Ertuğrul dizisi vardı ama olsun, biraz geç dirilsin.

Xxx

Cumhurbaşkanına sınırsız özgürlük hakkı tamamen yasal bir şekilde, demokrasinin bütün kurallarına uyularak veriliyor.

Seçim süreci değilse RTÜK, kanalları denetliyor, olağanüstü yanlı yayın varsa uyarıyor, ceza veriliyor.

Seçim sürecine girilmişse devreye YSK giriyor. 

Öyle ya, daha ciddi davranmak lazım.

Son Kanun Hükmünde Kararname ile YSK'nın denetim sorumluluğu kaldırıldı. 

Yasa RTÜK denetler ama seçim sürecinde denetlemez, bunu YSK yapar diyor.

YSK'nın yetkisi alındı.

RTÜK, seçim süreci olduğu için devrede değil...

Böylece tüm kanallar sınırsız sorumsuz yayın hakkına kavuştu.  RTÜK'ün denetim yetkisi 17 Nisan'da başlayacak.

İki takım maç yapar, taraflardan birine ofsayt, faul her şey serbest, ötekine yasak.

Hakem?

O maç bitince göreve başlayacak...

Dünyaya bir demokrasi dersi daha vermekteyiz...

Yaşasın Cumhurbaşkanını her kanalda izleme özgürlüğü!