TEDBİR

Korona tedbirleri konusunda yasakları anlamak mümkünse, yasak olması gerekirken yasak olmayan, üstelik şov aleti yapılan durumları anlamak mümkün değildir.
Gidip bir lokanta da bir tas çorba içmeniz yasak.
Ya da köy kahvesinde bir bardak çay içmeniz…
Çaydan da vazgeçtiniz, yoruldunuz biraz soluklanmak istemeniz de yasak.
Ancak tıklım tıklım ulaşım araçlarında seyahat yapmanıza kimse bir şey demiyor.
Öyle ya, toplu ulaşımların serbest olduğu ortamlarda diğer yasakların saçma olmadığını kim söyleyebilir?
Lebaleb dolu salonlarda kongre yapılması övgülere mahzar oluyor.
Bu kongrelere yine tıka basa araçlarla gitmeye de kimse karışmıyor.
Memelerini hoplata hoplata oynayan kadınlara da…
Oysa sokağa çıkma yasağına uymadı diye evi olmayan insana vicdansızca ceza yazılıyor.
Koronayı devletin kendine gelir sağlamak için kullanması ayıpların en ayıbıyken, bu durum ülkemizde tam gaz sürüyor.
İki kişin bir arada oturması yasak ama Cuma namazı yasak değil?
Oysa en cahil Müslüman şunu bilir;
“hastalık, şiddetli yağış, aşırı sıcak ve soğuk gibi elverişsiz hava şartları yanında salgın hastalıkta da cumanın farz olması düşer.”
Cuma’ya gitmek yasaklanır.
Ancak bizde şov yapmak isteyenler Cuma namazını yasaklamazlar.
Zira şovlarını yapamamak için onlar için büyük kayıptır.
Gelin şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu konudaki görüşüne bakalım:
Kurul; “hastalık, şiddetli yağış, aşırı sıcak ve soğuk gibi elverişsiz hava şartları yanında salgın hastalığın da cuma namazının farz olmasını düşüren mazeretler kapsamında olduğunu bildirdi.
Yüksek Kurul tarafından yapılan yazılı açıklamada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında son dönemde artan vaka sayısına işaret edildi.
İslam dininin hayat ile sağlığın korunması ve bunlara zarar verecek şeylerin giderilmesi yönünde son derece açık hükümler getirdiği belirtilen açıklamada, Müslümanların, bu hükümleri yerine getirmekle ve ilgili tedbirleri almakla yükümlü olduğunun altı çizildi.
Özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı gereken tedbirlerin alınmasının İslam'ın bir gereği olduğu vurgulanan açıklamada, hastalıkların bazı ibadetlerle yükümlü olmayı kaldıran bir mazeret olduğu hatırlatıldı…”
16 Nisan 2021 tarihinde Sultangazi'de koronavirüs temaslısı olduğu için karantinada olması gereken kişi Cuma namazı için camiye gitti. Şahıs polis zoruyla dışarı çıkarıldı.
 Sultangazi'ye bağlı Esentepe Mahallesi'nde yaşayan ismi öğrenilemeyen bir kişi, temaslı olduğu için evde karantinada kalması gerekirken Cuma namazı için Yavuz Sultan Selim Camii'ne gitti.
Camiye gelen kişiyi cemaatten tanıyanlar karantinada olması gerektiğini söyleyerek eve gitmesi yönünde uyarıda bulundu. Camideki kişiyi cemaat eve gitmesi için ikna edemeyince durum polise bildirildi. İhbar üzerine camiye gelen polis, camide kalmakta ısrarcı olan kişiyi dışarı çıkardı.”
Buraya kadar iyi!...
Peki küçücük kız çocuğu maskeyi yanlış taktı diye ceza yazan polis bu şahıs için ne yaptı?
Hiçbir şey?
Evet hiçbir şey!..
Tıpış tıpış evine gönderdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar