Yedi düvele karşı yürüyenlerin torunları yürüyor

“ADALET YÜRÜYÜŞÜ”nün yalın haliyle yüceliğini anlayamıyoruz.

Onu anlatmak için Gandi’nin, Mao’nun yürüyüşlerinden kesitler, mesafeler ve amaçları hatırlatmak zorunda kalıyoruz.

Özünde haklı direniş amaçları olması açısından tabiki benzerliği düşünülebilir.

Ancak konu ülkemizi ilgilendirirken bizden olan örnekleri anlatmak bu Adalet yürüyüşüne daha doğru anlam katacaktır.

Öncelikle “Atalarımızın 7 düvele karşı yürüyüşleri” en anlamlısı, en destansı olanıdır, unutmayalım.

Kanları ile sulanan bu toprakları bize vatan olarak bıraktılar. Kurtuluş Savaşı’nın son gazilerini 80’li yıllarda kaybettik.

Adalet yürüyüşünü ve içindeki direniş ruhunu anlatacak ikinci örnek yürüyüşü yapanların birçoğu hayatta ve birçoğumuzun da dikkatinden kaçıyor.

Yürüyüşü uzaktan izleyenleri, ayağa kaldı- racak bu yürüyüşü bilmeli ve paylaşmalıyız.

Deniz Gezmiş ve 24 arkadaşı Tam Bağımsız Türkiye için “MUSTAFA KEMAL YÜRÜYÜŞÜ” nü, Samsun’dan Ankara’ya 12 günde ve 357 km ile tamamlanmıştı.

Deniz’in önderliğinde 24 öğrenci lideri ve temsilcileriyle 30 Ekim 1968’de başlatılmıştı. 

Tıpkı Adalet Yürüyüşü’ndeki gibi değişik düşünce gruplarınca ancak tek amaç için yürünmüştü.

Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı, Devrimci Öğrenci Birliği, Fikir Kulüpleri Federasyonu, 27 Mayıs Milli Devrim Derneği başta olmak üzere çeşitli öğrenci-gençlik derneği temsilcileri katılmıştı. 

Deniz ile birlikte Samsun’dan Ankara’ya Anıtkabir’e yapılacak yürüyüşe Cihan Alptekin, Hüseyin Cevahir, Atilla Sarp, Mustafa İlker Gürkan, Cengiz Çandar, Mustafa Lütfü Kıyıcı, Eyüp Neşat Yıldırım, Deniz Çamlıbel, Kazım Kolcuoğlu, Bozkurt Nuhoğlu, Oral Çalışlar, Orhan Kotan, Mustafa Zülkadiroğlu, Timur Erkman, Özgün Nas, Demir Küçükaydın, Selahattin Okur, Mustafa Karşılayan, Muzaffer Köklü, Mehmet Mehdi Beşpınar, Cevat Ercişli, Hüseyin Karslı, Feridun Şakar, Şekip Mermut, Ali Askeri, İskender Odabaşoğlu, Zülküf Şahin, Toygun Eraslan, Nazif Önal, Önder Aktosun ve Kadir Kaplan gibi isimler katıldılar.

Yürüyüş 17. Kilometre de emniyet güçlerince durdurulmuş, 24 öğrenci lideri Samsun Adliyesi’ne sevk edilmişti.

Burada öğrenci liderlerinden Bozkurt Nuhoğlu, tarihi bir konuşma yaparak şöyle diyordu:

“Sayın yargıç, siz burada 24 genci değil, Mustafa Kemal’i ve onun ilkelerini yargılıyorsunuz!”

Bu can alıcı gerçeği duyan yargıç elindeki kalemi bırakarak,

“Ne bugün ne de bundan sonra, hiçbir yargıç Mustafa Kemal’i ve onun ilkelerini yargılayamaz” diyor, davayı erteleyip öğrencileri de serbest bırakıyordu. 

Sonrasında yürüyüşçüler otobüs ile Havza’ya geliyor ve yürüyüş bir gün sonra Havza’dan tekrar başlıyordu.

Yol boyunca çeşitli tartışmalar çıkmış, ayrılanlar ve katılanlarla, 12 Kasım 1968’de Ankara’da tamamlanmıştı.

Samsun’dan Ankara’ya yürüyüş tamamlandığında gençler topluca Anıtkabir’e gelerek şeref defterine şu satırlar yazmışlardı:

“Büyük önder, Amerikan emperyalizmine karşı ikinci Milli Kurtuluş Savaşımızda, izindeyiz.

Milli Kurtuluş savaşımız yok edilemez.

Onu yok etmek için bütün Türk milletini yok etmek gerekir.

Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal yürüyüşçüleri.”

Adalet yürüyüşü birçok yönüyle Deniz’lerin bu yürüyüşü ile örtüşür. 

Tek fark Ankara’ya yürünmemesidir. (Şimdilik)

Önceki ve Sonraki Yazılar