Yediden yetmişyediye on, on, on puan!

2002’den bu yana TBMM’de görev yapan her partiden milletvekillerini, söylemleri, yaptıkları, yapmadıkları ile değerlendirmeli ancak isim kullanmamak gerektiğini düşünüyorum.

O tarihten beri hala parlamentoda olan, parlamento da olmayıp aktif siyaseti sürdüren, kaybettiklerimiz de dâhil hepsi bir şekilde anılan isimler.

Bu tabloyu ortaya koyunca aklınıza gelen olumlu ve olumsuz isimleri tahmin etmek hiçte zor değil.

Ölünün arkasından konuşulmaz ancak kaybettiğimiz bazı isimleri rahmetle anarken, bazılarını iyi olarak anmıyoruz.

İnsan için en değerli kavramlar onur ve şereftir.

Bunlara sahip olmak ise erdem değil, insan için olmazsa olmaz kendisine karşı duyduğu öz saygı niteliğidir.

Yetenek ve beceri konusundaki noksanlık konuşulurken onur ve şeref akla gelmez.

Onur ve şerefini meclisteki yemininde bırakanları hatırlayın onların “bazı” konularda ne kadar yetenekli olduğunu da hatırlarsınız.

Onların umurunda değildir ama ileride torunları- nın yüzüne nasıl bakacaklarını düşünüp siz üzülürsünüz.

Öyle ki, kendi seçmenleri dâhil aslında ne olduğunu bilir ama menfaatler ön planda olduğu için toz kondurulmaz.

Ya da aksine kendi seçmeni dahi eleştirir, yüz yüze tartışır.

Bu durumda haklı olarak seçmen milletvekili ile nasıl yüz yüze gelebilir ki diye sorabilirsiniz.

İşte bu yazının konusu tam da bu…

Seçmeni ile iç içe olan, onlarla beraber yürüyen, onun masasına yemek getiren, beraber aynı çadırda kalanlar asıl konumuz.

Adaletsizliğe karşı cengâver gibi mücadele eden, yolsuzlukları dedektif gibi takip eden, adliyeden adliyeye durmaksızın koşan, muhalefetin gerektiği yerde cesaretle sesini yükselten, bedel ödeyen veya ödemeye hazır olanlara verilen değeri anlatmak için size aracılık etmek istiyorum.

İsim ve siyasi parti belirtmeden yaydıkları ışığın peşinden gitmeye devam edelim.

Halk farkında…

Yurttaşa ulaşabildikleri her yer de bizleri aydınlatmak için buldukları her fırsatı değerlendiren onurlu, vekillerimize; 7’den 77’ye on, on, on puan vererek, bizleri yanıltmadıkları belirtelim, en küçük olası yanlışlarında da aynı hassasiyetle yurttaşlar karşılarında olacaktır. Ülkemizin geleceği onların stratejik mücadeleleriyle belirlenecektir.

İYİ Kİ VARLAR…

Önceki ve Sonraki Yazılar