Yeni Türkiye’de üç aydın...

Önce “Aydın” unvanını almış ve alacaklara “Evrensel aydın” tanımını yapalım.
Aydın,
Önce bilgilenip,
Sonra da yaşadığı toplumu ve insanlığı “Doğru bilgilendirmekle yükümlü” kimsedir...
Doğru yaşayacak,
Doğru örnek olacak,
Doğruları hep haykıracak,
Halkın önünde yürüyecek,
Korkusuz muhalif olacak,
Pozitif bilimi her alana taşıyacak...
.
Şimdi bizde son dönemlerde ekranlardan inmeyen,
Güce ve kendine aydın üç korkak aydın var.
İkisi Prof.
Biri doğuştan Prof...
.
Celal Şengör Prof.
Atatürk’e bıyık altından güler.
Ecevit’e cahil der.
Sonra da iktidarın gölgesinde dönerek “Dışkısını veya kendi deyimiyle,
kendi bokunu yer”...
Türkiye’den dünyayı sallayan bilim adamımız da oldu ya çok şükür!
Dünyanın bütün laboratuvarları şimdi Celal Hoca’nın yediği kendi dışkısı ve hocanın biyolojik yapısını araştırıyor...
.
Murat Bardakçı,
Tarih denince “Beni Allah tarih için yarattı” der.
Kendini doğuştan ordinaryüs ilan eder.
Arap ve Osmanlı hayranlığı ve hastalığıyla tarihi,
Ağzından tükürükler fışkırıncaya kadar yalan ve yanlı tarif eder, örneklendirir.
Atatürk deyince de,
Ağarmış saçları diken diken olur,
Koşar adım berbere boyatmaya gider...
.
İlber Ortaylı Prof.
Engin bilgisinin cumhuriyete ait olduğunu unutarak,
Külliyede danışmanlığa koştu.
İki bin danışmanın,
Türklüğü Araplaştırmakla görevli olduklarını görünce ne yapacak merak ediyorum?!
.
Şimdi anladınız mı?
Türkiye neden aydınlanamıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar