Gürültülü bir istifa sonrası gürültüsüz bir seçim sonucunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal oldu.

16 Nisan referandumunda İstanbul sonuçları “hayır bloğu” çoğunluğu ile 2019 yerel seçimlerinde AKP döneminin sona ereceği konusunda bir işaretti.

FETÖ dosyalarında Kadir Topbaş adının damadı ile anılması ve kendisi ile ilgili söylentiler bu işareti güçlendirerek AKP için İstanbul için son dönemi gösteriyordu.

İstifasının arkasındaki gerçek nedenin henüz ortaya çıkmadığı Kadir Topbaş’la yola devam etmeyi risk gören Erdoğan, başkanı değiştirdi.

Savcıların hazırlık aşamasında oldukları bir dosya gündeme düşmeden erken davranılan bir karar mıydı, göreceğiz.

15 Temmuz’da başkanın Amerika’da olması ve dönüşünü ertelemesi ve bunun yanı sıra damadının FETÖ’den tutukluluğu, her senaryoya izin verir nitelikte.

Kadir Topbaş’ın “Kadir Abi” fonksiyonunun devam etmesi 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde AKP’nin İstanbul şansını canlı tutabilirdi.

İstifa sonrası yeni düşünülen isim konusunda Erdoğan’ın hassasiyeti Emine Erdoğan ailesinden birini liste dışı bıraktı.

Yerine kararlaştırılan isim Mevlüt Uysal, AKP’li meclis üyelerince firesiz seçilebildi.

Gelelim Mevlüt Uysal’a;

Belediye Başkanlığını Bahçeşehir ve Başakşehir’i birleştirerek sürdürdü.

Betonlaşmaya dönük şehirleşmenin göz bebeği bu bölgedeki yapılaşmaya bakınca AKP ve işadamları ile uyum içinde çalıştığı açıkça görülüyor.

Hayır bloğunda olanlar, CHP adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçilememesine ne kadar üzüldü- lerse, Mevlüt Uysal’ın seçilmesine o kadar sevindiler.

Madımak ile anılması, FETÖ’nün organize ettiği etkinlikleri desteklemesi ilk malzemeler.

Kadir Topbaş’ın izlediği cemaat ve dinci vakıflara arsa ve binaların peşkeş çekilmesini sürdüreceğine de kesin gözüyle bakılıyor.

Bunlar 2019 yerel seçimlerine giderken “Şapka düştü, kel göründü”ye varan sansasyonel yeni dosyalarla gündeme düşerse, referandumdaki İstanbul halkının AKP’ye güvensizliği daha da artacak ve kaybettirecektir.

İstanbul yanında Ankara’da dillendirilen benzer iddialarla 2019 yerel seçimlerinde 3 büyük- şehirde AKP olmadığında, Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanamayacağını biliyor ve konuşmalarında bunu kendi söylüyor.

Anayasaya uyum maddeleri olarak bildiğimiz çalışmalarda, seçim sisteminde “Cumhurbaşkanlığı seçimine giren kişinin aynı zamanda Milletvekili olarak da seçime girebileceği” planlanıyor.

Bu plan “Erdoğan, beklendiği gibi Cumhurbaşkanı seçilemez ise milletvekili olsun ve dokunulmazlığını sürdürebilsin” amacı ile olabilir mi?