Yoksa katil bahçıvan mı?


Erdoğan, seçime gölge düşürme konusunda en çok Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'a güveniyormuş. İddia bu. Yavuz, Türkçe Olimpiyatları’na aktif olarak katılan ve bir biçimde FETÖ ile anılan bir isim. Erdoğan ne kadar güveniyor bilinmez ama manipülasyon konusunda bizzat çalışan diğer isim YSK temsilcileri Recep Özel. Özel, dersanelerin kapatılmasını, ‘kardeşler arasına nifak sokmak’ olarak değerlendirmişti. ‘Kardeşler’in kim olduğunu hatırlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.
Organize işler, oyunlar, kumpaslar bu örgütün en iyi olduğu konular; Erdoğan, süreci bu isimlerle yürütürken buna güvenmiş olmalı. E her işi uzmanına bırakmak lazım!
Öte yandan, cemaat deneyimlerine rağmen feci beceriksiz bir süreç yürütülüyor. Kadro sıkıntısından mıdır bilinmez ama Erdoğan iş bitirici olarak bu isimlere güveniyorsa demek ki partinin durumu cidden vahim. Yavuz'un "Hiçbir şey olmadıysa da bir şey oldu" gibi ayağı yere basmayan iddialarıyla; ya da Özel'in "Vay vay vay, CHP'nin hissedarı İş Bankası çalışanları..." goygoyculuğu ile hakkıyla kazanılmış bir seçim iptal ettirilmeye çalışılıyor. Şaka gibi! Sayın Özel, madem uçuşa geçeceksiniz yere çakılmaktan korkun bari. "Vay vay vay" diye yüzyılın kumpasını çözmüş edasıyla paylaştığınız ve algı yaratmak için hala kaldırmadığınız o listeye en azından göz ucuyla baksaydınız. Gidişata bakılırsa doğrudan YSK'yı suçlumanıza ramak kaldı.

Dr. Jekyll ve Mr. Hyde
Kemal Kılıçdaroğlu'nun saldırıya uğramasının ardından Erdoğan üzüldü mü, sevindi mi bir türlü ayrımına varamadık. Şiddeti onaylamadı da, onaylamış gibi olduğu bir durum. Suçlu kim, asıl kim dayak yedi, demir kızdı mı, soğudu mu; valla anlamaya çalışmaktan beynimiz yandı. Öyle ya, "Kızgın demiri soğutalım" demesinin ardından aynı hızla "Siyasi istismar için oraya gidiyorsun" diyerek mağdura suçlu muamelesi yapan bir liderle ilgili tam olarak ne düşünülmeli, kestirmek zor.
Erdoğan, 25 yıldır Türkiye'nin siyasi gündemi. Onu bu kadar sürede hadi biz çözemedik diyelim; ama Harfleri'ni yazan bile çözememiş ki şimdilerde Erdoğan'a bildiğin muhalefet ediyor.
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ı bilir misiniz? Robert Louis Stevenson'ın 1886 tarihinde yayımlanan, kişilik bölünmesini konu edinen öyküsü. Yazar esasında herkesin iyi ve kötü vasıflara sahip olduğunu anlatır. Ancak öykünün ana kahramanı bu vasıfları ayırmak istediğinde ‘kötü’ onun sonu olur. Nereden aklıma geldi şimdi bilmiyorum ama hazır hatırlamışken, okumayanlara tavsiyem olsun.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar