Bu günlerde uluslararası alanda çok ciddi hukuki olaylar yaşamaktayız.
Ülkemiz üzerinde Amerika kaynaklı kara bulutlar dolaşıyor.
İşin yolsuzluk iddiaları hariç özellikle ambargo ihlalleri konusundaki iddialara gerçekten dikkat etmemiz gerekir.
Yolsuzluk iddialarını bizzat bizim hukukumuz bağımsız ve tarafsız bir şekilde ele almalı.
Bu iş Amerikalılara bırakılmamalı.
Yolsuzluk iddialarının ülkemize karşı bahane olarak kullanılmasına müsaade etmemeliyiz.
Burada en büyük sorumluluk iktidardadır.
Sonra Anamuhalefette.
Uluslararası ambargoyu ülke olarak deldiğimiz iddiası ayrı, millet olarak karşı koymamız gereken bir olaydır.
Sanık sandalyesine ülke olarak Türkiye’nin oturtulmasına en başta Anamuhalefet olmak üzere hepimizin karşı çıkması gerek.
Bu iş başka kaygılar içinde olan iktidar çeperindeki unsurlara bırakılmayacak kadar önemlidir.
Yolsuzluk iddialarını milli adalete teslim etmek başka, ülkeyi Amerikan-Pentagon kurtlarının önüne atmak başka…
Buradaki ince ayarı kimsenin fark etmeme lüksü ve hakkı yoktur.
Aslında ambargoların haklı, doğru olup olmadıkları ayrı bir konu…
Şu kadarını paylaşayım ki, bence Amerika’nın talep ve oyunlarına dayanan bu tip ambargolar haklı ve doğru değildir.
Kaldı ki bu ambargoları en çok Amerikalı, İngiliz veya başka büyük bazı devletler ve firmaları  ihlal etmişlerdir.
Türkiye ambargoyu ihlal etmemiştir.
Komşusuyla bazı firmaların masum ticaret yapması ambargo ihlali anlamına gelmez.
Kaldı ki iki komşu Türkiye-İran arasında ticari metalar içinde silah ve nükleer malzeme yok.
Muhalefet, sadece yolsuzluk iddialarını değil, olayların bu yönünü de vurgulamak zorundadır.
Rüşvet iddiaları konusunda adaleti Amerikalılara bırakmamalıyız.
Adaleti kendimiz sağlamak zorundayız. 
Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız!
Bunu becerebilirsek ülkemize örülmek istenen bu kara tezgâhı hep birlikte inandırıcı olarak engelleyebiliriz.
İşler iyice karışıyor. İşte bundan dolayı:
HUKUK ESASTIR!
Hukuk er geç herkese lazım olur!