CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak’ın Korkuteli’nin Kayabaşı Mahallesi’ndeki taş ocağı ve Kaş’ın Sütleğen Yaylası’ndaki boksit ocağı ile ilgili önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak yanıtladı. Albayrak, Korkuteli Kayabaşı Mahallesi’ndeki taş ocağı ile ilgili şikayet olmadığını savunurken, “Kayabaşı’daki hammadde üretim izni sahaları ile ilgili olarak verilen bir şikayet dilekçesi bulunmamakla birlikte, bu tür şikayetler ile ilgili ivedilikle yerinde tetkikler yapılmaktadır. Söz konusu sahalar tetkik programına alınmış olup, Maden Kanunu’na aykırı hususların tespit edilmesi durumunda mevzuat kapsamında gerekli yaptırımlar ivedi bir şekilde uygulanacaktır” dedi.

Albayrak, 2017 yılı sonu itibariyle Antalya’da madencilik faaliyetleri için toplam 584 ruhsat verildiğini, bunların 379’unun işletme ruhsatı olduğunu kaydederken, “2014-2016 yıllarında Maden Kanunu gereği toplam 71 milyon 38 bin 628 TL gelir tahakkuk etmiştir” dedi.

'VATANDAŞLAR EVİNE GİREMİYOR'

Bakan Albayrak’ın yanıtını değerlendiren Budak, “Sayın Bakan’ın ‘şikayet yok’ yanıtı tamamen gerçek dışıdır. Korkuteli Kayabaşı’nda yerleşim birimine çok yakın patlatmalı taş ocağı faaliyeti yapılıyor ve evlerin pek çoğu hasar görmüş durumda. Seralar toz içinde ve ürünler zarar görüyor. Ayrıca plansız şekilde yapılan patlatmalar nedeniyle özellikle çocukların psikolojileri bozulmuş. Çok sayıda vatandaş yaralanmış ve bunların hepsi tutanak altında. Kaymakamlığa, valiliğe çok sayıda şikayetler yapılmış ama hiçbirinden sonuç alınamamış. Bakan, ‘şikayet yok’ dediğine göre, şikayetler Antalya’da sümen altı edilmiş ve Bakanlığa iletilmemiş. Şikayetler sümen altı edilerek, tahribat gizlenemez. Önerge üzerine bölgenin denetim kapsamına alınması önemli. Umarım kağıt üzerinde kalmaz, vatandaşın sesi duyulur. Takibimiz sürecek” dedi. Budak şöyle devam etti:

'GELİR, TAHRİBATI GİDERMEZ'

“Bakan Albayrak, 3 yılda Antalya’daki madencilik faaliyet gelirini 71 milyon TL olarak açıklıyor. Bu gelirin karşılığında Antalya’nın her bölgesinde, orantısız ve çok ağır bir tahribat tablosu var. Şimdi yeni sözde ‘çılgın projeler’le çok daha büyük tahribatın önü açılmaya çalışılıyor. Antalya nefes alınamaz bir nokta sürükleniyor. Bir an önce Antalya’nın ortak aklı devreye sokulmalı ve Antalya’nın geleceğini karartacak projeler ve taş ocağı tahribatı durdurulmalıdır.”