İzmir Kent Konseyi 15. Olağan Genel Kurulu’nu sivil toplum örgütleri, meslek odaları, sendikalar, kamu kurum ve kuruluşları, üniversitelerin temsilcilerinin yanı sıra muhtarlar ve İzmirlilerin katılımıyla Kültürpark Gençlik Tiyatrosu’nda gerçekleştirdi. Genel kurulun açılışında konuşan İzmir Kent Konseyi Başkanı Çağrı Gruşçu, merkezi idare ve yerel yönetimler arasındaki yetki karmaşası ve İnciraltı planlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

‘Merkezi idare vesayetten vazgeçmeli’

Gruşçu, merkezi idare ile yerel yönetimler arasındaki yetki karmaşasının, hizmetlerin zamanında yerine getirilmemesi ve yerel yönetimlerin engellere takılması gibi sorunlara yol açtığını ve bu durumun kamuoyunda soru işaretlerine neden olduğunu söyledi. Merkezi idareden onay bekleyen yerel yönetim projeleri olduğunu belirten Gruşçu, "Merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki idari vesayeti kentte hizmetlerin süresi içinde gerçekleşmesine engel oluyor. Artık Türkiye'nin bu idari vesayet anlayışından kurtulması gerekiyor. Yerel yönetimlere güvenilmeli, Türkiye yerelleşmeli." diye konuştu.

‘İnciraltı’yı siyasi malzeme yapmayın!’

Gruşçu, İnciraltı planlamasının İzmir'in önündeki en önemli konulardan biri olduğunu söyledi. Son dönemlerde bu bölgenin gelişmesinin Körfez Geçişi Projesi'yle olacağı yönündeki bazı açıklamaları kaygı verici bulduğunu belirten Gruşçu, "Bölgenin acilen planlanması gerekiyor. İnciraltı bölgesinin planlanması siyasi malzeme yapılmayacak kadar önemlidir. İnciraltı’nın doğru planlanmasının hem mal sahiplerinin hem de kentin geleceği için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bölgede dikey yapılaşmayla gerçekleşecek bir gelişmeden söz edilecekse Kent Ormanı ve doğal lagün gibi kentin nefes aldığı bu bölgenin katledilmesi gibi bir durum da ortaya çıkacaktır. Bakanlık, gerçekten samimiyse ve çözümden yanaysa planı kamuoyuyla paylaşmalı, İnciraltı sakinlerine de sormalıdır.” diye konuştu.

‘İnciraltı sakinlerini mağdur etmeyin’

İnciraltı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2005 yılında 1255 dönüm alanda ağaçlandırmayı İzmirlilerle birlikte yaparak Kent Ormanı’nı yarattığını belirten Gruşçu “2007 yılında sağlık temalı Expo'daki ilk adaylık sürecinde bu bölge için özel yasa dahi çıkartıldı. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi tarafından 1/25000 ölçekli nazım planda bölge için yeni planlama çalışmaları başladı. Expo'daki ikinci adaylık sürecinde de aynı konu gündeme geldi. 1/25000’lik planlarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla mutabık kalınmışken plan yetkisi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçince planlarda değişiklik oldu ve dava süreci başladı. Burada da
merkezi idare ile yerel yönetimler arasında yetki karmaşası olduğu görülüyor. Ancak İnciraltı sakinleri de yıllardır çözüm bekliyor. İnciraltılı hemşehrilerimizi mağdur etmeyin.” ifadelerini kullandı.

‘Planı açıklayarak samimiyetinizi gösterin’

Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerine seslenen Gruşçu, "İnciraltı planını ne zaman kamuoyuna sunacaksınız? Bu planların açıklanması bu konudaki samimiyetinizi de ortaya çıkaracaktır. Biz görevimiz ve sorumluluğumuz gereği gerekli uyarılarda bulunuyoruz. İnciraltı siyasete alet edilemeyecek kadar kent için önemlidir ve siyasete malzeme yapılmadan çözüm bulunmalıdır. Merkezi idare, yerel yönetim, meslek odaları ve İnciraltı halkı uzlaşarak karar verilmelidir. İnciraltı'nda kimse mağdur olmasın. Körfez Geçişi Projesi'ni İzmirliye sormadılar ama İnciraltı sorulmalıdır. Bunun için plan çalışması açıklanmalıdır. Devam eden dava varsa nedeni ve yargı süreci açıklanmalıdır. Kent Konseyi olarak bu sürecin takipçisi olacağız" diye konuştu.

‘İnciraltı, sağlık konseptiyle planlanmalı’

İnciraltı’nın sağlık konseptiyle planlanması gerektiğini de ifade eden Gruşçu; Lagün, Kent Ormanı ve Bahçelerarası'ndaki doğal yapının da korunacağı bir planlama yapılmasından yana olduklarını belirtti. Gruşçu “Düşük yoğunluklu, arazinin getirisini sadece emsalde görmeyen, çevreye duyarlı bir planlamadan yanayız. İnciraltı, bölgenin sağlık konseptiyle planlanacağı ve Avrupa’nın en modern sağlık merkezinin yer alacağı, nefes alan bir bölge haline gelmelidir." dedi.