İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü ve sonrasında yaşananlara değinen Gülsever, "Türkiye’de yaşayan tüm mağdurlar için bir hak yürüyüşüne dönüşen Adalet Yürüyüşü'nde 25 gün boyunca aktif görev aldım. Sadece İstanbul milletvekilimiz için başlatılan bir halk yürüyüşüydü ancak, sonrasında muhalefetin birliğine dönüştü. O süreçte genel başkanımızın yanında, tarihi sürece eşlik ettiğim için çok mutluyum" diye konuştu.

"TARIMI YOK EDECEKLER"

Şeker fabriklarının özelleştirlme süreci ile ilgili konuşan Gülsever, devletin korumaya alması gereken tarım sektörünü çok ciddi bir sekteye uğrattığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Siz nişasta bazlı şeker üretenleri getirebilmek için, sermaye gruplarını oluşturabilmek için tarımı yok ediyorsunuz. Tarımdan geçinen on milyon insanın geçimini yok ediyorsunuz, ülkeye kattığı 17,5 trilyonluk bir katkıyı yok ediyorsunuz. Bir de Atatürk’ün kurduğu fabrikalara dikkat edin hep anadoludadır. Bir denge yaratmıştır. Bunların yok edilmesinin ülke ekonomisine ciddi zarar vereceğini düşünüyorum" dedi.

"DİKTATÖRLÜK REJİMİ İLE YÖNETİLİYORUZ"

Farklı sesleri susturmak amacıyla Doğan Medya’nın Demirören grubuna satıldığını belirten Gülsever, “Tamamen taraflı bir medya oluşturulduğu için de Cumhuriyet Halk Partisi’ni çok az görürsünüz medyada. Bu tek taraflı bir medya ile halkı kandırmaktır. Bir başka sorun daha var. Buralarda çalışan insanlar için işsizlik de söz konusu. Çok uzun bir süredir diktatörlük rejimi ile yönetiliyoruz. Özgür medyanın olmadığı bir yerde de dünyadan ve Türkiye’den doğru bir şekilde haber alamayacağımız için halkı uyutmaya çalışacaklarını düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"26 YILDIR CHP'YE EMEK VERİYORUM"

Çiğli Belediye Başkanlığı için adının geçmesi konusuna da değinen Gülsever “Ben CHP’ye 26 yıldır emek veren biriyim. Bugüne kadar hiçbir beklenti içerisinde olmadım. Yerel yönetimleri çok önemsiyorum. Yerel yönetimlerin başarıların ilk adımı olduğunu düşünüyorum. Yerel yönetimlerle ilgili çalışmalarım mevcut. Genel başkanımız takdir görürse, tüm görevlere hazırız. Ancak şurası ya da burasından ziyade amaç 2019 seçimlerine hazırlanmak, kaybedilmiş demokratik yapının yeniden kazanılmasıdır. Ben değil, biz siyasetine inanan bir insanım.” diye konuştu.

"KADINLARA DAHA ÇOK ŞANS VERİLMELİ"

Siyasette erkek egemen düşüncenin hakim olmaya başladığını ve kadınların siyasette daha fazla yer alması gerektiğini savunan Gülsever “Aslında her branşta çok başarılı kadınlarımız var. İzmir özelinde de bu durum böyle. Parti içerisinde uzun dönem yoldaşlık yapan kadınlarımız var. Öncelikle kadınların kadınlara inanması gerekiyor. Ben kendi adıma parti de emek vermiş bütün kadın arkadaşlarımıza destek vermek istiyorum. Kadınların fark yaratacağına inanıyorum. Genel başkanımız da sık sık söylüyor 2019 kadınların yılı olacak. Ben kadınlara daha çok şans verileceğini düşünüyorum. Kendi sektöründe başarılı olmuş kadınlar ön plan çıkmalı.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.