Hüsnü Mahalli: Türkiye, Katar’da sıkışıp kaldı

Hüsnü Mahalli: Türkiye, Katar’da sıkışıp kaldı

Yurt Gazetesi'nden Ülkü Çoban'ın sorularını yanıtlayan Ortadoğu Uzmanı Hüsnü Mahalli, "Türkiye, hem Suudi Arabistan’ın hem Katar’ın dostuydu ama Katar’a çok daha fazla yaklaştı, asker yolladı, üs kurdu… Şimdi Körfez Ülkeleri, Katar’ı sıkıştırıyor. Ancak Katar sıkıştırılınca Türkiye’de sıkışmış olacak. ABD, Rakka’da Türkiye’nin değil, PYD’nin müttefikidir. Bütün planlamasında Türkiye’yi değil, PYD’yi göz önünde bulunduruyor. Türkiye, ABD ile savaşamayacağına göre PYD, Kuzey Suriye’de istediği

“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla yargılanıyorsunuz ve “Terör örgütlerine yardım iddiasıyla hakaret” suçunu işlediğiniz de iddia ediliyor. Sizinle daha önce yayımlanan röportajımız bu kapsamda değerlendiriliyor. Size o zaman, Türkiye ile EL-Nusra’nın arasının bozulduğunu söylüyorlar, doğru mu?" diye sormuştum. Siz de hayır demiştiniz.

Bak, ben senle konuştuktan epey sonra, Sayın Cumhurbaşkanı çıktı "El-Nusra ile ilişkimiz devam ediyor" dedi. Kendisi söyledi. Ben kime inanacağım? Onun belgesini, yani gazete kupürünü mahkemeye belge olarak sundum. Rus ve Arap medyasını takip ediyorum, terör örgütlerinin sosyal medya hesapları var, fotoğraflarını paylaşıyorlar, "İstanbul’da toplandık" diyorlar. Mahkemeye onları da sundum.

Astana’da Türkiye kimin adına imza attı?

Astana toplantısı’nda Türkiye imzayı kimin adına attı?

Ben söylemiyorum, bütün dünya şöyle diyor: Astana’da anlaşma yapıldı, Rusya-Türkiye-İran üç ülke Suriye’de ateşkes olması için masaya oturdu. Rusya ve İran anlaşmaya imzayı Suriye Devleti adına attı. Peki, Türkiye kimin adına attı? Türkiye, Suriye’de savaşan bütün gruplar adına imza attı, çünkü o grupların hamisi Türkiye…

Bizim medyamız Astana görüşmelerini böyle haberleştirmedi ama...

Burada yansımıyor, dışarıda yansıyor. Ben oradan takip ediyorum ve mahkemeye belgelerini verdim. Sen, Suriye’de savaşan gruplar adına imza atıyorsun ve onlara "Bakın ateşkes oldu" diyorsun, onlar da gerçekten buna uyuyorlar.

Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler, Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurdu. Katar krizi Türkiye'yi nasıl etkiler?

Türkiye hem Suudi Arabistan’ın, hem Katar’ın dostuydu ama Katar’ın daha fazla dostuydu. Şimdi, Körfez Ülkeleri, Katar’ı sıkıştırıyor. Türkiye, Katar’a asker yolladı, üs kurdu; şimdi ise sıkışıp kaldı. Türkiye bütün Körfez Ülkeleri ile Suriye’de birlikte çalışıyordu. Ancak, Müslüman Kardeşler konusunda Katar’a çok daha yakındı. Suudi Arabistan, Mısır darbesinden sonra Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan edince, Türkiye 2013’ün sonundan itibaren Katar’a çok daha fazla yanaştı. Ancak şimdi Katar sıkıştırılınca Türkiye’de sıkıştırılmış olacak.

Suriye hem kilittir, hem anahtardır

Arap Baharı ne oldu? Suriye’de takılıp kaldı mı?

Kesinlikle.

Büyük Ortadoğu Projesi?

Hepsi Suriye’de yıkıldı. Yani İslamcılar Suriye’de iktidara gelseydi Arap Baharı başarılmıştı, BOP bitmişti. Müslüman Kardeşler bugün Ortadoğu’yu yönetiyor olacaktı ama olmadı. Çünkü Suriye direnince, Mısır’da Müslüman Kardeşler bir yıl dayanabildi ve yıkıldı, Tunus’ta yıkıldı, Libya’da iç savaş çıktı. Ben bunları Yurt’taki köşemde bin sefer yazdım. Suriye hem kilittir, hem anahtardır.

Türkiye için hangi tanımı kullanırsınız?

Konuya göre…

OrtaDoğu konusunda…

Türkiye katalizördür aslında. Her şey için katalizördür.

Jeopolitik konumundan dolayı mı?

Herhalde. Ama Türkiye- Suriye birlikte değerlendirildiğinde daha da değeri artar. Olumlu anlamda söylüyorum. Arap ülkeleri, Körfez, Katar, Bahreyn, Suudi Arabistan, inan bana Türkiye olmasaydı Suriye'de hiçbir şey yapamazlardı. Ama Türkiye’den cesaret aldılar. Yoksa asla hiçbir Katarlı, hiçbir Suudi Arabistanlı, ne kral, ne prens, ne emir Suriye’ye dokunamaz, bir adım atamaz. Bu Arap tarihi ile ilgili bir mesele.

Türkiye gibi bir ülkenin duvar örmesi çok acı

Suriye sınırına duvar yapılıyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O duvarı yapacağız. Böylece terörist giriş çıkışı ve silah gönderimi de engellenmiş olacak" diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?

2010’da İstanbul'da iftarda Sayın Cumhurbaşkanımız, o dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Sayın Esad ve ben aynı masadaydık. Sınırlar ve vizeler kaldırılacaktı. O Erdoğan ile bu Erdoğan arasındaki fark ne?

Ahmet Davutoğlu ile sınıra gittik, bariyerleri birlikte kaldırdık. Google’da var. Ne oldu peki birden? 2011’de Şubat ayında, ortak barajın temelini Sayın Erdoğan attı. Ne oldu, ne değişti 2011’den bu yana? Niye duvar örüyoruz ki? Eğer teröristlerden söz ediyorsak, bu teröristler kim? Eğer PYD’den söz ediyorsak, PYD 2011’den önce yoktu. O zaman onu sorgulamamamız lazım. Kim yarattı PYD’yi, ya da Nusra’yı, ya da IŞİD’i?

Trump kafayı üşütmüş

Trump, 2018 savunma bütçesinde, Suriye’deki eğit-donata 500 milyon dolar bütçe ayrıldığını belirtti. ABD'nin bu tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hakaret anlamında söylemiyorum, Amerikan medyası da söylüyor, Trump kafayı üşütmüş. Belli işte Paris Anlaşması’ndan çekildi. Avrupa’da kıyamet koptu. Trump hala bir şirket patronu olarak davranıyor.

Trump seçilmeden önce, Suriye’ye karışmayacağını söylememiş miydi?

Evet, Esad’la dostluk kuracağını söylemişti. Ama Suudi Arabistan "Gel dost olalım, senden 480 milyar dolarlık silah alalım" deyince Esad’dan vazgeçti.

Yarattığınız PYD'ye niye kızıyorsunuz?

ABD'nin Suriye'deki eğit-donata yaptığı 500 milyon dolar yardım PYD’ye de gidecek. Türkiye’yi bu durum nasıl etkiler?

Türkiye söylüyor ama işe yaramıyor. Çünkü hata yaptı. Hatadan geri dönmek artık kolay değil. PYD’ye, Türkiye’nin politikası sebep oldu. 2011 ve 2012’de Ahmet Davutoğlu kaç defa Salih Müslim’i İstanbul’da ve Ankara’da misafir etti. "Kalk ayaklan Esad’a karşı, biz sana yardım edelim" dedi. Ben bunları yazdığımda bana niye kızıyorlardı ki? Daha o zaman söyledim bunların hepsini, "Yanlış yapıyorsunuz" dedim. Şimdi senin yarattığın, senin destekleyip kucakladığın, yol verdiğin PYD’ye niye kızıyorsunuz? PYD’nin senle arası bozuldu Amerika’ya gitti. Yarın onla bozulur başkasına gider.

Başbakan Yıldırım, 2 Haziran'ı 3 Haziran'a bağlayan gece, daha önce planlanan Rakka Operasyonu'nun başlatıldığını bildirdi. ABD'nin de konuyla ilgili gerekli bilgilendirmeleri yaptığını söyledi. Rakka Operasyonu'nun etkileri ne olur?

ABD başından beri Türkiye’nin PYD konusundaki bütün isteklerine karşı. ABD Rakka’da Türkiye’nin değil, PYD’nin müttefikidir. Suriye’nin kuzeyindeki bütün planlamasında Türkiye’yi değil PYD’yi göz önünde bulunduruyor ve onunla iş yapıyor. Türkiye, ABD ile savaşamayacağına göre PYD, Kuzey Suriye’de istediği her şeyi yapacaktır.

Her şey milimetrik birbirine bağlı

Ortadoğu'ya dair dış politikamızdaki "Bir gece ansızın gelebiliriz" söylemi için ne dersiniz?

O geceler teravihten sonra mı önce mi, o da çok önemli. Bize eleştirince kızıyorlar ama bir sürü şeyi yanlış yapıyorlar. Neden yanlış yapıyorlar bunu kafamda bir yere oturtamıyorum artık. Sayın Cumhurbaşkanı, kimden görüş alıyor, kimle tartışıyor gerçekten bilmiyorum. Samimi olarak söylüyorum: Şu anda yapılan hemen hemen her şey yanlış. PYD politikası, Suriye politikası, İran politikası yanlış.

Şunu bilmiyorlar: Suriye ayrı, Irak ayrı, İran ayrı… Tek tek oyunlarla olmuyor. Öyle bir şey hayatta olamaz. Bu coğrafyada her şey birbirine bağlı! Milimetrik. Atatürk neden “Yurtta sulh, cihanda sulh” demiş? Atatürk’ün kafası çok çalışıyormuş, bakmış Ortadoğu çok karışık, ben karışmayayım demiş. Çünkü biliyor ki bulaştığı andan itibaren içinden çıkamazsın.

Peki, Müslüman Kardeşler’in bütün Ortadoğu’da iktidar olmasını Erdoğan neden istesin?

Batı istiyordu. Sen demin söyledin ya BOP ve Arap Baharı… Türkiye, Sayın Davutoğlu zamanında, "Halife, Yeni Osmanlıcılık, sultan oluruz" gibi kafada bir sürü proje geliştirdi. Sayın Erdoğan da nasıl inandırıldı bu projeye? Bölgedeki bütün Müslüman Kardeşler’e sahip çıkıldı, destek verildi. Halen de veriliyor.

Değerli yalnızlık değil, tam yalnızlık

Türkiye’nin bugünkü Ortadoğu politikasını nasıl değerlendirirsiniz?

Türkiye çok zor durumda ve çok yanlış yapıyor.

Rusya ile ilişkilerin düzelmesine ne dersiniz?

Rusya filan önemli değil. Genel olarak baktığınızda Rusya ile iyi gibi görünüyor. Ama politika öyle değildir, uluslararası ilişkiler hiç öyle değildir. Yarın sabah tüm ilişki bozulabilir. Dış politika çok enteresandır. Uluslararası ilişkiler konusunda, kitaplarda bize bir sürü şey öğrettiler, hiçbiri doğru değil. Bugün PYD ile Amerika arasındaki ilişkiyi hadi değerlendir bakalım. Kürt düşmanı mısın? Tamam, o zaman Mesut Barzani Kürt devletinden söz ediyor, ona niye kızmıyorsun da PYD’ye kızıyorsun? Kaldı ki PYD Suriye’de, bizi ilgilendirmiyor ki...

PYD’nin eline geçen silahların PKK’ya geldiği söyleniyor ama...

Nerede PKK? Sen burada PKK’yı temizle. Koskoca devletsin, sınırını koru.

Dış politikaya dair bir zamanlar “değerli yalnızlık” söylemi vardı.

Vallahi yalnızlık değerli değil, tam yalnızlık.