Atatürk hakkında yazdığı kitaplar ve verdiği konferanslarla tanınan araştırmacı-yazar İlknur Güntürkün Kalıpçı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) İzmir Şubesi’nin 2 Aralık Cumartesi günü Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda düzenlediği söyleşinin konuğu oldu. Atatürk konulu söyleşide ÇYDD üyeleri, gönüllüleri, çocukları Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda boş yer bırakmadı. Yer bulamayanlar söyleşiyi ayakta dinledi. İlknur Güntürkün Kalıpçı, Mustafa Kemal Atatürk’ün hâlâ yaşayabilen bir lider olduğuna dikkat çekerek, “Atatürk’ü asker ya da devlet adamı olarak hep tarihe mal olmuş yönleriyle tanıdık. Oysaki Mustafa Kemal Atatürk içimizden biri” dedi. Özellikle halkın içindeki Atatürk’ü anlatan İlknur Güntürkün Kalıpçı, İbrahim Çallı’dan Sabiha Gökçen’e kültür, sanat, bilim, siyaset alanındaki önemli kişilerin Atatürk ile ilgili anılarına da değindi. Bu anılardan birinde, “Atatürk, askeri birliklerle yemek yediği zamanlarda hep yemeğe geç başlarmış. Tüm mehmetçikler yemeğini bitirdikten sonra yemeğini yermiş. Mehmetçikler yemek yemeden boğazından yemek geçmeyen bir başkomutandan bahsediyoruz” diye konuştu.

İlknur Güntürkün Kalıpçı, konuşmasının sonunda şöyle dedi: “Dünyanın en özel ve güzel ülkesinde Türkiye’de yaşıyoruz. Bundan dolayı başımız hiç dertten kurtulmayacak. Düşmanımız dünden az değil, daha çok. Kim mi düşmanımız? Şu anda her ülkenin gözü bizim ülkemizde. Galiba bir tek bizim gözümüz yok bu ülkede? Bunun için bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar.” İlknur Güntürkün Kalıpçı, 17 Ağustos Depremi’nde inancı, kökeni ne olursa olsun herkesin kurtarılmaya çalışıldığını örnek göstererek, “Etiketsiz birbirimize sarılabilmek için neden bir felaket bekliyoruz? İşte bu soruyu cevaplamalıyız. Atatürk’ü anmayı bırakıp anlamalıyız. O’nu özlediğimiz kadar özümsemeliyiz. Atatürk’ün içimizden biri olduğunu anlamalıyız” dedi. Söyleşi sonrasında salondaki çocuklar, İlknur Güntürkün Kalıpçı’nın çevresini sardı. İlknur Güntürkün Kalıpçı, yanına gelen çocukları, geleceğin cumhurbaşkanı, başbakanı, milletvekili, belediye başkanı ilan ettiğini söyledi.