OHAL’den sonra açık havada ilk eylem!

OHAL’den sonra açık havada ilk eylem!

İHD ve kayıp yakınlarının her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 493'üncüsünü OHAL'in kalkmasıyla birlikte ilk kez açık havada gerçekleştirildi. Devlet kayıtlarında 17 bin 500 faili meçhul cinayetin bulunduğunu belirten İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Örhan, kayıpların akıbetinin açıklanmasını istedi.

İHD ve kayıp yakınlarının 'Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın' sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 493'üncüsünü OHAL'in kalkmasıyla birlikte Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde düzenledi. 20 Ağustos 2016 tarihinden bu yana OHAL nedeniyle Diyarbakır Valiliği tarafından açık havada yapılmasına izin verilmeyen ve bu süre zarfında İHD Diyarbakır Şubesi’nde eylemlerini gerçekleştiren kayıp yakınları, OHAL’in kalkmasıyla açık havada ilk eylemlerini gerçekleştirerek yakınlarının akıbetini sordu. Eylemde kayıpların yanı sıra Sur’da basın açıklaması sırasında öldürülen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin fotoğrafı taşındı.

‘DEVLET KAYITLARINDA 17 BİN 500 FAİLİ MEŞHUL CİNAYET VAR’

İHD Kayıp Komisyonu üyesi Adnan Örhan, 100 hafta sonra eylemlerini açık alanda yaptıklarını söyledi. Devlet kayıtlarına 17 bin 500 faili meçhul cinayetlerin bulunduğunu dile getiren Örhan şunları söyledi: “On binlerce faili meçhul cinayet olmasına rağmen neredeyse hiçbirinin faili bugüne kadar yakalanmadı, cezalandırılmadı. Geçmişten günümüze birçok dava soruşturma açılmasına rağmen güvenlik gerekçesiyle davalar batı illerine nakledildi. Açılan davalarda cezai işlem uygulanmadı. Görülen davalarda tarih buna şahittir, biz buna şahidiz ki, hiçbirine hiçbir şekilde ceza verilmedi, birçoğu beraat etti. Yapılan soruşturmalarda davalar zaman aşımı yada beraatla sonuçlandı. Biliyorsunuz dosyalar 20 yıl tozlu raflara kaldırılarak daha sonra zaman aşımı denilerek maalesef bu yakınlarımızın failleri, katilleri bir şekilde ellerini kollarını sallayarak rahat bir şekilde gezmektedirler” diye konuştu.

26 YILDIR KAYIP

İHD kayıp komisyonu üyesi Hasan Yalçın da 20 Temmuz 1992’de İstanbul Tarabya’da gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan Hasan Gülünay’ın hikayesini anlattı. Yalçın şunları söyledi: “Hasan Gülünay, evli ve dört çocuk babasıydı. 20 Temmuz 1992 tarihinde İstanbul Tarabya’daki evinden işe gitmek üzere çıktı ve bir daha geri dönmedi. Eşi, gözaltında olabilir şüphesiyle Gayrettepe’deki Emniyet Şubesine başvurdu ancak kendisine Hasan’ın gözaltında olmadığı bilgisi verildi. Savcılık 31 Ekim 2012 tarihinde 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle dosyada takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik Kararının ardından yapılan itirazlardan bir sonuç alamayan aile 2013 yılında Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi 21 Nisan 2016 tarihinde yaşam hakkı kapsamında etkili bir soruşturma yürütülme yükümlülüğünün ihlal edildiğine ancak ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için dosyanın yeniden soruşturma yapılmak üzere ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, zaman aşımı nedeniyle yer olmadığına karar verdi.”
Yapılan konuşmaların ardından Hasan Gülünay ve tüm kayıplar anısına 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.