Hayaldi, gerçek oldu!

Gündeme oturan ses kayıtları bu kez Başbakan ile oğlu arasındaydı.
Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında 17 Aralık sabahı yapıldığı ileri sürülen ve evdeki paraların kaçırılması talimatını içeren ses kayıtlarına en hızlı refleks yine piyasalardan geldi.
Piyasalara bomba gibi düşen gelişme, sosyal medyada yayınlandığı akşam saatlerinde, ilk etkisini dövizde gösterdi.

Daha hükümetin ‘montaj’ açıklaması ile yaptığı yalanlamadan önce, yurtdışındaki piyasaların olumlu etkisi ile 2,17’ye gerileyen dolar, ses kayıtlarıyla 2,22 seviyesinin üzerine çıkmıştı bile!
Başbakanlık, ses kayıtlarının ‘montaj’ olduğunu belirtirken, muhalefet partileri olağanüstü toplantılar düzenleyerek, Başbakan Erdoğan’ın istifasını istediler.

2,58 seviyelerine gerileyen sepet kur ise 2,64 sınırını aştı. Para Politikası Kurulu, ek parasal sıkılaştırmaya gidilebileceğini açıkladı.

Borsa İstanbul ise, siyasi skandala yüzde 3’ün üzerinde kayıpla tepki vererek, açılışta 62 bin seviyesini de aşağı yönde kırdı. Böylece, 25 Şubat 2014 tarihi, piyasanın siyasi çalkantı ve belirsizlikte geri dönülemez noktada olduğunu teyit etti.
 
Kılıçdaroğlu: “Helikopterle yurt dışına kaç!”
Ses kaydını dinletirken Meclis TV’nin yayını kesmesi sonrası, partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3-4 kanaldan ses mühendislerine yaptırdıkları analizlerde, ses kaydının doğru olduğunun anlaşıldığını açıkladı. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a “Bunun devamı da gelecek. Ya helikopterle yurtdışına kaç, ya istifa et!” diye seslendi.
“Faiz Lobisi”nden, “Vaiz Lobisi”ne geçtiği grup toplantısındaki konuşmasında, Başbakan Erdoğan kriptolu telefonları bile dinliyorlar, dedi. Ancak CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Skype ve Voip’e işaret etti.
Konuyu TBMM’ye taşıyan Oran, Başbakan Erdoğan’a, “Neden istifa etmiyorsunuz? Oğlunuz Bilal’le Skype ve Voip üzerinden mi konuşuyorsunuz? Oğlunuz Bilal’le konuşmanızdaki sesler size mi ait ki, ‘Montaj yapıldı’ diyorsunuz? Polis müdürünü bu nedenle mi uçağınıza aldınız” diye sordu.
 
İşadamlarına para aktarıldı mı?
Oran, Erdoğan’a yönelttiği bazı sorularda isim de veriyordu:
-Faik I. kimdir, kendisine siz veya oğlunuz Bilal Erdoğan tarafından 1 milyon avro (borç) verildi mi?
-İşadamları Faruk K. ve Mehmet G.’ye 17 Aralık’tan sonra herhangi bir para aktarıldı mı?
-İşadamı Ahmet Ç.’ye 25 milyon avro aktardınız mı?
 
Haziran Ruhu çerçevesinde ‘Gezi’ protestocularının esprili ve zekice sloganlarına aracılık eden sosyal medya, son gelişmeleri şöyle okudu:

*Eskiden polis rüşvet aldığında sürülürdü, şimdi rüşvetçiyi yakaladığında
sürülüyor. Hayaldi, gerçek oldu.

*Yetişkin bir bakan yavrusu günde ortalama 3 milyon dolar rüşvet
yiyebilir. Başbakana doğru gidildiğinde ise, açlık rakamı 10 kat artabilir! National Geographic.

*Bunlar devletin üç temel organından olan ‘yürütme’yi çok yanlış anlamışlar.

*"Milyonları evde zor tutuyoruz" derken, biz espriyi anlamamışız.

*"Yedirmeyiz" diyenler haklı çıktı, sadece kendileri yemişler.

*Rüşvet değil, bağıştı... Ya, öyle... Burası da Cehennem değil, solaryum!
 
Ukrayna Oyunu
Yarım kalan ‘Soros Devrimi’ne, kaldığı yerden devam etmek isteyen dış destekli muhalifler, Ukrayna’yı bölüp, Batı’ya bağlamak için harekete geçti.
Türkiye'de ise Irak, Afganistan, Libya, Yugoslavya, İran ve Suriye’den tanıdığımız malum çevreler, medyayı da arkasına alarak ‘Rus Emperyalizmi’ diye o kadar bağırdı ki, bir süre sonra kendileri bile bu yalana inanmaya başladı.

Yanukoviç, hem Batıcı, hem Rus yanlısı olmayı denedi.
Ancak oyunun kuralı sertleşmişti.
Batı, 'Ya bendensin, ya da haydutsun ve benden değilsen, gereğini yaparım' oyununu oynuyordu.
Yaşananlar, kapitalizmin büyüme içgüdüsünün sonucuydu.

Önceki ve Sonraki Yazılar