Süleyman Karan

Süleyman Karan

Zehir yüklü gemi karaya otururken...

Her tür beklentinin ötesinde bir ezici sonuçla kazandı seçimi Ekrem İmamoğlu... Partiler üstü bir aday olarak girdiği seçimde, birkaç sol parti dışında tüm muhalefetin desteğini alarak... Ama bundan da önemlisi AKP ve MHP’ye oy veren seçmenlerin de oylarına talip olarak bu zaferi kazandı. Zira bu talebine hiç de azımsanamayacak bir cevap geldi o cehahtan... Siyasi kariyerine İstanbul Belediye Başkanlığı ile başlayan AKP Genel Başkanı’nın oylarını ikiye katlayıp, üzerine neredeyse 4 puan daha ekleyerek üstelik!

ŞOK GEÇİNCE REZİLLEŞECEKLER
Neresinden bakarsanız bakın, AKP-MHP-derin devletten oluşan siyasi çetenin, onların destekçisi asalak iş dünyasının ve mafyanın yediği tokat sersemletici. Ama tabii ki hala ellerinde çöktükleri devletin olanakları, her türlü işbirlikçiyle bu ülkenin başına çorap örecek hareket alanı, kolluk kuvvetleriyle ve yargının işbirliğiyle şiddet uygulama seçenekleri var. Ve bu tokatın şoku geçer geçmez bunların hepsini kullanacaklar. Yani zafer sarhoşluğunu uzun süre devam ettirme şansımız yok, tersine vebayla mücadeleye daha da güçlü devam etmemiz şart!

TEK HEDEFTE ORTAKLIK
Peki ne yapmalı? Öncelikle şu ergen hallerden kurtulup çıplak gerçeği görmek gerek. Bu başarının tek bir sahibi yok, sahibi hepimiziz. Yani “Demirtaş sayesinde” ya da “HDP kazandırdı” değil, yani Millet İttifakı’nın tek başına başarısı değil, yani CHP İstanbul Örgütü’nün şahane çalışmaları değil, partili partisiz insanların oluşturduğu inisiyatiflerin gönüllü mücadelesi değil... Bunların hepsinin sinerjik ortalaması ve tabii ki karşımızdaki yoz gerici faşizan iktidarın iktidar zehirlenmesi ve yorgunluğu... Zira seçimde bu kadar farkı sağlayan muhaliflerin ittifakları kadar, AKP ve MHP’den bıkan yurttaşlar. Bu bıkkınlığın bir sebebi ekonomik kriz, ikincisi de bu iktidarla artık ülkenin tepe taklak gideceğini anlamaları.

Şimdi tüm bu verileri göz önüne alarak bir değerlendirme ve bu bataklıktan nasıl kurtulacağımızı aklımızı kullanarak hesaplama zamanı. Daha dün bir bugün iki, bir grup gazeteci ve kanaat önderinin, mücadeleyi pas geçip, can simidi arayanlara yönelik olarak, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun kuracakları partiyle bu iktidardan kurtulacağımızı pompalamaları var. Öte yanda, parti ittifaklarıyla bu iktidarı alaşağı edecek çözümler... Hiç hayal aleminin de ötesinde yaşayan tiplerin “Bu zafer Gezi ruhunun zaferi” gibisinden sayıklamalarını hesaba katmıyorum, ne yazık ki bu ruhun bu başarıdaki payı cüzi, o sadece bir ruh olarak bizim gibilerin zihninde gezinip duruyor hepsi o!

KUMDAN KALEYİ BİRLİKTE YIKALIM
Şimdi hepsi bir arada ve makul bir ortaklığı daha da güçlü ve etkin kılmak dışında önümüzde başka bir seçenek yok. Bunu becerebilirsek, ki bir ölçüde yerel seçimlerde becerdik, işte o zaman göreceğiz ki, bu ülkede siyasal islamcı ve ırkçılardan oluşan bu iktidar, rüzgarımızla yıkılacak kumdan bir kaleymiş. Hep birlikte üfledik mi yıkılacak dandik bir kale! Hadi aklımızı kullanalım, hep beraber derin bir nefes alalım ve ülke yok olmadan bu kumdan şer kalesini yıkmak için farklılıklarımızı değil, ortaklıklarımızı öne çıkararak mücadeleye devam edelim. Bu yolsuzluklar imparatorluğu elbet ki yıkılacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar