Has Bahçe gerçeği ve Halil İnalcık'a şükran

Yeni çıkan ‘Ebu Zer’ adlı eserimizin beşinci ve son bölümünde, İran Sasanî İmparatorluğu zamanında başlayıp Selçuklularla devam eden ve Osmanlı İmparatorluğu’nda israf, şer ve şirkin doruklarına tırmanan ‘has bahçeler’ ayrıntılanmıştır.

Bu bölümün ana kaynağı, ‘Şeyhül Müverrihîn’ (Tarihçilerin Üstadı) diye anılan dev tarih bilgini Prof. Dr. Halil İnalcık’ın şaheseri ‘Has Bağçede Ayşu Tarab’ adlı kitaptır. (İş Bankası Yayını, 2011) İnalcık’ın, bilim ve kültür tarihimizde bir devrim olarak gördüğümüz bu kitabındaki verileri Kur’an açısından tahlile tâbi tutarak 6 asrı aşkın bir zamanın Allah ile aldatma serüvenini bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyoruz.

Bugüne kadar üstü örtülen gerçekler, bu tahlillerle gün ışığına çıkmakta ve asırlardır aldatılan kitlelerin vicdan kulaklarına üflenmektedir. Bu tahlillerin deşifre ettiği gerçekler kavranmadan ne tarihimizi anlamamız mümkündür ne de Allah ile aldatılmaya son vermemiz.

Türkiye’nin anasını, dinini ağlatan saltanat dinciliği (veya Emevî faşizmi), Türkiye insanına en büyük kötülüğü, bu tahlillerle önümüze konan gerçekleri saklayarak yapmıştır. Halil İnalcık üstadımıza, tahlillerimize imkân veren malzemeyi hazır hale getiren şaheserini yazıp yayınladığı için minnet ve şükran arz ediyor, mesaisini tâzimle anıyoruz.

İlim malzeme verir, müçtehit ve müceddit düşünürler de Allah’ın lütfettiği terkip ve felsefe yeteneğiyle bu malzemeyi değerlendirerek insanlığa yön veren reçeteler çıkarırlar. Böylece, Allah veya Allahsızlık ile aldatılıp susturulan kitlelerin ufku, yolları açılır.

İtiraf iletileri gösteriyor ki, ufku ve yolu açanlardan biri de biziz. Tanrı’ya sonsuz şükürler olsun!

Kayseri’den yazan ve adını saklı tutmamı isteyen bir bayan okuyucum şöyle diyor:

“Sizden Allah bin kere razı olsun. Sizi ne kadar çok sevdiğimi, size nasıl saygı duyduğumu bir anlatabilsem! 30 yaşındayım ama arkama şöyle bir baktığım zaman, doğumumdan 25 yaşıma gelinceye kadar, yani sizi gerçekten dinleyip anlayana kadar, ömrümün koca bir bölümü hurafelerle saptırılmış din düşmanlarıyla geçmiş. İyi ki varsınız.”

“Tüm kitaplarınızı alamıyorum. Ya çocuğumun süt parasını kesip kitaplarınızı alacağım ya da kitapları almayıp o derin bilgilerinizden mahrum kalarak çocuğumun karnını doyuracağım. İmkânım olsa sadece kendime almakla kalmayıp etrafımdaki dini saptıran din düşmanlarıyla Müslüman görünümlü şeytanların gözüne sokup ‘Alın okuyun da adam olun!’ diyeceğim.”

Nur Yaşar yazıyor:

“1940 doğumlu, Jeoloji yüksek mühendisiyim. Uzun yıllardır sizin ve kitaplarınızın takipçisiyim. Ebu Zer kitabınızı okudum, özellikle 5. bölümdeki görüş ve uyarılarınız için teşekkür ederim. Kitabınızdan 5 adet aldım, bugün 5 adet daha sipariş verdim. İstedim ki, arkadaşlarım, dostlarım da bu bilgilerden faydalansın.”



Önceki ve Sonraki Yazılar