Aile ve çevre baskısı ile evlenmeyi bilir misiniz? Hani adam da, kız da birbirini çok iyi tanımalarına karşın, bir araya gelmeyi, yuva kurmayı düşünmezler.

Ne var ki, aile baskısı bu… Sürer gider.

Adam, evlenmek istemez. Ancak, aile ona uygun, tanıdık bir kız bulmuştur ve mutlaka evlenmelerini ister. Kız da aynı şekilde, evlenmek istememektedir. İkisinin de üzerinde hem aileden, hem de çevreden baskı vardır.

Hatta, “birbirinizi çok iyi tanıyorsunuz, küçük hatalarınızı görmezsiniz olur biter, gül gibi geçinirsiniz” diye öğüt de verirler gençlere.

Böyle evliliklerde insanlar ne denli mutlu olurlar bilinmez. Ancak, büyük bölümü şu ya da bu nedenle yürür gider.

Bunları neden anlattım.

Haftalardır CHP ile AKP bir koalisyon kurmak için “istikşafi” görüşme yaptılar, tam 35 saat.

“İstikşafi”nin sözlük anlamı şöyle:
“Keşfe çalışma, araştırma, yoklama”

Hani güreşçiler yalandan el ense çekiyormuş gibi yapıp, birbirlerini yoklarlar ya, bu da onun gibi bir şey işte.

Ancak, AKP ile CHP birbirlerini o kadar iyi tanıyorlar ki, keşfe, araştırmaya, yoklamaya gereksinimleri yok.

Birbirlerinin nefes alışlarını, son seçim kampanyasındaki vaatlerini biliyorlar. Hangi konularda anlaşabileceklerini, kaç maddede uzlaşmanın mümkün olmadığını da.

Bu “istikşafi” meselesini AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu neden ortaya atmış olabilir ki?

Davutoğlu, aslında CHP ile koalisyon yapmak niyetinde gibi görünüyor, ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kesin tavrını bekliyor, o da “ erken seçim” istiyor.

Bu arada, CHP’nin de AKP’nin de üzerinde baskı var, koalisyon kurmaları için.

Hem iş adamları, hem siyasi çevreler, hem de uluslararası odaklar, ikisine de “Kurun şu koalisyonu” diye “rica ediyorlar”mış.

Bu konularda Türkiye’yi uluslararası ilişkilerde temsil eden, çok önemli görevler üstlenen bir dosta sordum.

Konuyu doğruladı. Özellikle ABD, İngiltere ve Avrupa Birliğinin bazı ülke temsilcilerinden baskı yapılmış, yapılıyormuş.

Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşünün netleşmesi için “istikşafi” görüşmeleri icat etmiş.

Ama AKP üzerinde baskı hala sürüyormuş. Yabancı devlet temsilcileri CHP’nin samimiyetine inanıyorlarmış.

AKP’nin MHP ile koalisyon yapmasını istemedikleri gibi, bugünkü ateş çemberi içinde erken seçimin de doğru olmayacağını anlatmışlar AKP’ye.

Pazartesi günü, birbirini çok iyi tanıyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu bir araya gelecekler.

Gelecekler de, ne olacak?

Hükümet kurmayı başarıp, baskı yapanları memnun edecekler mi? Yoksa, yollarını ayıracaklar mı?

Bir gün bekleyelim, görelim.