12 yaş sınırı

“ÇOCUK istismarında 12 yaş sınırı getiriliyor” haberleri hepimizin sinirini zıplattı.
12 yaş altı ve üstü ayrımı da ne demek oluyor!...
Her ebeveyn için evlatları, değil 18 yaş’a, torunu olana kadar hâlâ çocuktur.
Öyle değil mi sayın bakanım Fatma Betül Sayan Kaya!... Hukukçu bir aileden geliyorsunuz. Şeref derecesiyle mezun olup New York Üniversitesinde lisansüstü çalışmalar yapmışsınız. Kadın ve en önemlisi anne duyarlılığıyla konuya çözüm getireceğinize kuşku yok. Yazarken dahi ciğerimiz sökülürken o masum yavruların yaşadıkları nasıl “yaş ayrımı” ile cezalandırılabilir?!
“Rıza yaşı” diye bir şey olur mu!...
Lütfen elinizi vicdanınıza koyun!

Kadın-erkek birlikte tedavi edilmesin

Sonunu düşünmeden atılan “Tweet”e verilen tepkiyi “tahammülsüzlük” olarak değerlendirdi yazdığı kitapla Fethullah Gülen’e övgüler döşeyen Faruk Beşer...
Anadolu’da binlerce doktor ve hemşire açığı varken...
Tedavi edilmeyi beklerken göçüp giden hayatlar da sizin gibi düşünüyordu zaten:
-Ah şu yoğun bakım odalarına ayrım yapılsa da şöyle ağız tadıyla baygın yatsak!...
-Hortumlara bağlı yatarken bile üzerimiz giydirilse!...
-Hatta çişimiz geldiğinde uyandırılıp pijamalarımızla tuvalete götürülsek!...
-Üzerimize tulum giydirilse hatta, ki yandaki baygın amca tahrik olmasa!...
Yok daha neler!
Tweet altı yorumları okusanız şaşkınlıktan küçük dilinizi yutarsınız. Bu tip insanların halkı dinden soğuttuğu aşikâr!...
Onlarca kitap yazmış, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Hukuk Profesörü olan biri bunları yaparsa vay halimize. Gerçi yazdığı kitaplardan biri de Fethullah Gülen Hoca Efendi’nin Fıkhını Anlamak adını taşıyor. “Allah uzun ömür eylesin, cemaatinde kaç kişi Hoca Efendiyi benim kadar tanımıştır” diyerek gururlanıyor.
Sen hoca efendini de yanına al, Atatürk Cumhuriyetinden uzak dur!...

Kafamda “DELİ” Sorular

* Atatürk yaşasaydı çocuk istismarı diye bir şey olur muydu!...
* Kot pantolon giyen kadınları “cehennemlik” ilan eden ilahiyatçılar da görmedik mi!...
* Şeker fabrikalarının alıcıları çoktan belli mi!...
“Son fabrika satıldığında, son üretici toprağını terk ettiğinde, ‘Beyaz Ak Partili Adam’, beton ve asfaltın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!” Temel Karamollaoğlu
Kitap okumadığımız bir günümüz geçmesin ki bazı ilahiyatçıların palavralarını anlayabilelim.
Hoş kalın!...

Önceki ve Sonraki Yazılar