32 yıl önce ölen Fransız’ın ailesini arıyor

32 yıl önce ölen Fransız’ın ailesini arıyor

Rize'de, 32 yıl önce tırmanış yaptığı Kaçkar Dağları’nda kaybolan Fransız dağcı Philippe Tardieu’ya ait olduğu düşünülen kemikleri, 2000 yılında evinin bahçesine yaptığı kabre defneden Feridun Altaş (62), dağcının ailesine erişmeye çalışıyor

Fransız büyükelçiliği ve konsolosluğa müracaat ettiğini, ancak bir netice alamadığını belirten Altaş, "Bu dağcının ailesinin, çocuklarının burada bir kabiri olduğunu bilmesini istiyorum. Rahat uyusun, bizim burada konuğumuzdur, fakat ailesini bulursak çok seviniriz. Ailesi bulunursa ailesinden çok ben sevineceğim" diye konuştu.

Çamlıhemşin kazasında 1988 senesinde, arkadaşları ile 3.937 metre yüksekteki Kaçkar Dağları'na tırmanan Fransız dağcı Philippe Tardieu, kayboldu. Tardieu, aramalarda bulunamadı. 1995 yılında Fransız dağcının kaybolduğu bölgede tırmanış yapan bir başka dağcı grubu ise insan kemiklerine rastladı. Yapılan araştırmada, o tarihte bölgede başka kayıp ihbarı ve bilgisi olmadığı için Fransız Dağcı Philippe Tardieu’ya ait olduğu sanılan kemikler, konulduğu kutunun içerisinde Çamlıhemşin Adliyesi arşivine konuldu.

KEMİKLERİ ALIP KABİRLİĞİNE DEFNETTİ

Kaza sakini Feridun Altaş da, 2000 senesinde adliyeye yaptığı bir ziyaret esnasında yapılan konuşmalardan arşivde insan kemikleri olduğunu ve ailesine erişilememesi üzerine bu kemiklerin defnedilmek üzere belediyeye teslim edileceğini öğrendi. Bunun üzerine Altaş, iddiaya göre başvuru neticesi teslim aldığı kemikleri, kazanın Konaklar Semti’ndeki evinin önünde bulunan aile kabirliğine defnetti. Kemiklerini defnettiği Fransız dağcı için kabir taşı da yaptıran Altaş, dağcının ailesine erişmek için de mücadele başlattı. Fransız konsolosluğuna ve büyükelçiliğine müracaatlar da yapan Altaş, rastgele bir sonuç alamadı. 20 yıldır mücadele veren Altaş, mezar yaptırdığı dağcının ailesine erişmek istiyor.

'ONUN DA BİR AİLESİ VAR'

Yaşadığı enteresan hikayeyi anlatan Altaş, kemikleri dönemin belediyesinden alıp, kendisine ait kabirlikte toprağa defnettiğini söyledi. Altaş, "Evvelce kazamızda adliye vardı. 2000 senesinde adliyeye yaptığım bir ziyaret esnasında arşivin temizlendiğini ve bir kutu içerisinde insan kemiklerinin olduğunu öğrendim. Kemiklerin belediyeye verileceği ve belediye kabirliğinde gömüleceği söylendi. Ancak 2000 senesinde belediyeye ait bir kabirlik yoktu zira bu bölgede herkesin kabirlikleri kendi evinin bahçesinde oluyor. O vakitki belediye başkanına ‘ben bunu götürür kendi aile kabirliğimde defnederim. Bu da bir insan evladı' dedim. Kemiklerle dolu o kutuyu aldım. Hanemi bahçesindeki aile kabirliğine defnettim. Onun da bir ailesi var. Anne babası canlısına kavuşamazsa dahi bir kabiri olsun istedim ve ona mezar yaptım. Adli tıptan gelen dokümana göre tahmini yaşı 30 gözüküyordu, can verdiği yıldan yola çıkarak doğum tarihini 1958 yazarak bir mezar taşı yaptırdım" dedi.

'AİLEYE ERİŞMEYE ÇALIŞIYORUM'

Yaptığı araştırmalarda, kemiklerin, 32 yıl önce Kaçkar Dağları'nda kaybolan Fransız Dağcı Philippe Tardieu'ya ait olma ihtimalinin bulunduğunu belirten Altaş, Fransız aileye erişmeye çalıştığını dile getirdi. Altaş, "Yaptığım araştırmalarda; bu dağcı 1988 yılında arkadaşları ile birlikte buraya geliyor. Kaçkarlarda buzula mı kapılıyor ne oluyorsa bulunamıyor. Biraz araştırılıyor, bulamayınca arkadaşları geri dönüyor ve ailesine de haber veriyor. Araştırmalar yapılıyor ama bulunamayınca umut kesiliyor. 1995 yılında da o bölgede başka dağcılar tarafından insan kemiklerine rastlanıyor. Savcılıktan aldığım takipsizlik dokümanında ‘o dönemlerde o bölgede can veren veyahut kaybolan olmadığı için bulunan kemikler dağcıya ait olması muhtemeldir’ diyor net demiyor. Ama bende kemiklerin Fransız dağcıya ait olduğunu düşünerek ailesine erişmeye çalışıyorum" diye konuştu.

'BİR MEZARI OLDUĞUNU BİLSİNLER'

Evinin bahçesine defnettiği 20 yıldır, müracaatlar yaptığını ancak bugüne kadar herhangi bir sonuca erişemediğini da kaydeden Altaş, "Fransız yurttaşlarına sesleniyorum; bize yardımcı olsunlar, bir şekilde bizlere erişsinler ki bu kardeşimizin anne, babası, kardeşi, çocukları kimler varsa birisine erişelim. Bir mezarı olduğunu bilsinler. 2000 yılından sonra çeşitli aralıklarla başkonsolosluğa büyükelçiliğe çeşitli müracaatlarım oldu ama herhangi bir sonuca erişemedim. Burada benim yaptığım bir insanlık görevidir bunu Çamlıhemşin’deki herkes yapar. Bu kardeşimiz 32 yıl önce Çamlıhemşin’e gelmiş ve 2000 yılından itibaren de benim aile mezarlığımda yatmaktadır. Rahat uyusun, bizim burada konuğumuzdur ama ailesini bulursak çok seviniriz. Ailesi bulunursa ailesinden çok ben sevineceğim" ifadelerini kullandı.