Arda bebeği taburcu ettiler ama akşam hayatını yitirdi

Arda bebeği taburcu ettiler ama akşam hayatını yitirdi

Kocaeli'nin Körfez kazasında, Gülendam ve Sinan Yıldız çiftinin kızları 2 aylık Adra Liya Yıldız, kusma ve ishal yakıntısıyla gittiği hastaneden, rehabilitasyonunun hemen peşinden taburcu edildiği günün akşamı yaşamını yitirdi

Kederli aile minik bebeğin ölümünde doktorların ihmali olduğu iddiasıyla yakıntıcı oldu. Sinan Yıldız, "Çocuğum tamamiyle çökmüştü. Bizi öyleyse taburcu ettiler. Kimin ihmali, kimin suçu varsa cezalandırılsın" diye konuştu.

Körfez'de oturan Gülendam ve makine mühendisi Sinan Yıldız çiftinin üçüncü çocuğu olan 2 aylık Adra Liya Yıldız, 5 Ocak’ta kontrollerinin yapılması için ailesi tarafından özel hastaneye götürüldü. Gülendam Yıldız buradaki doktora, çocuğunun burnunun tıkalı ve gözlerinin şiş olduğunu söyledi. Adra Liya'yı kontrol eden doktor, pişik ilaçları ile burun tıkanıklığı için bir ilaç yazdı. Burun tıkanıklığı ilacını kullanan aile netice alamayınca, bebeği bir gün sonra aynı doktora tekrar götürdü. Doktor bu defa antibiyotik ilaç yazarak aileyi evine gönderdi. Bebeklerine antibiyotik içeren aile, çocukta ishal ve kusma başlaması üzerine 9 Ocak günü özel hastanenin çocuk hastalıkları polikliniğine gitti. Burada ailenin diğer 2 kız çocuğunu da düzenli olarak kontrol eden doktora muayene olan aile, bu doktorun yazdığı iğne ve hava yoluyla verilen bir ilacı alarak çocuğa verdi.

DAMAR YOLUNU ÇIKARMADAN TABURCU ETTİLER

Adra Liya'nın rahatsızlıklarının geçmemesi üzerine 11 Ocak günü Yıldız ailesi bebeklerini Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdü. Özel hastanedeki doktorun yazdığı iğne minik bebeğe burada ikinci kez yapıldı ve serum bağlandı. Serumun bağlanmasının ardından bebeğin kusma ve ishali düzelmeye başladı. Birkaç saat sonra serumu kesen doktorlar, bebeğin sabaha kadar anne sütüyle beslenerek kontrol altında tutulacağını söyledi. 12 Ocak sabahı saat 07.00 sıralarında doktorlar, Adra Liya'nın vaziyetinin normal olduğunu söyleyerek minik bebeği taburcu etti. Bebekleriyle beraber haneye gelen aile, hastanede açılan damar yolunun çıkarılmadığını fark etti. Hanelerine yakın olan özel muayenehaneye giden aile burada damar yolunu çıkarttırdıktan sonra haneye geri döndü.

YOLDA KALBİ DURDU, HASTANEDE TEKRAR ÇALIŞTIRILDI

Aynı gün saat 20.00 sıralarında minik Adra Liya'nın hanede fenalaşması üzerine aile Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne gitmek için yola çıktı. Yolda çocuğun daha da kötüleşmesi üzerine daha yakın olan İzmit Seka Devlet Hastanesi'ne giden aile, burada çocuklarının kalbinin durduğunu öğrendi. Hastanedeki müdahale ile kalbi tekrar çalıştırılan minik Adra Liya, ambulans ile Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne gönderildi. Burada çocuk acil servisinde rehabilitasyonuna başlanan Adra Liya bebek, 13 Ocak gecesi saat 02.00 sıralarında yaşamını yitirdi.

Bebeklerinin ölümünde doktorların ihmali olduğunu düşünen Yıldız ailesi, çocuklarına otopsi yapılmasına müsaade ederek ihmali olan tüm görevliler ile ilgili suç ilanında bulundu.

'ANTİBİYOTİK ALINCA KUSMA VE İSHAL BAŞLADI'

Bebeklerinin hastalık sürecini anlatan Sinan Yıldız, "Çocuğum 2 aylıktı. 2 aylık kontrolleri vardı. Özel hastanede götürdüğüm doktora çocuğumun kontrolleri için götürdüm. Aynı zamanda çocukta da biraz rahatsızlık vardı. Gözleri şişti, burun akıntısı vardı. Doktorumuz bunların normal olduğunu söyledi. Bir takım ilaçlar vererek bizi gönderdi. Aynı gece çocuğumuzun ateşi çıktı ve sonrası gün tekrar aynı doktora kontrole gittik. Bu sefer boğazına baktıktan sonra çocuğumuzun enfeksiyon kaptığını söyledi. Antibiyotik reçetesi verdi. Antibiyotiği kullanmaya başladıktan sonra çocuğumuzda bu sefer kusma ve ishal yakıntıları baş göstermeye başladı. Biz bu vaziyetten rahatsız olup başka hastaneye, önceden büyük kızlarımızı götürdüğümüz doktorumuza götürdük. Güvendiğimiz doktorumuza götürdük. O doktorumuz çocuğumuzu kontrol etti ve yanlış bir rehabilitasyona başlandığını söyledi. Rehabilitasyonu değiştireceğini söyleyerek bize değişik bir yol sundu. Aynı zamanda çocuğumuzun bir sürü tahlilini yaptı. Biz ayrılırken de çocuğun iğnelerini vurdurmamızı ve ateş, hırıltı gibi beklenmeyen bir reaksiyon görürsek en yakın acile müracaat etmemizi söyledi" dedi.

'ÇOCUĞUN 3 GÜN YATMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEYİP 'SAĞLIK KURUMU BULUN' DEDİLER'

Özel hastanede yer olmadığı için kendilerine sağlık kurumu bulmalarını söylediklerini belirten Yıldız, "Daha sonra biz gidip ilk iğnesini vurdurduk. Çocuğumuzun gayet neşesi yerindeydi. İkinci iğneye gittiğimizde, 'Ateşine de bir baktıralım, hırıltısı var mı yok mu öğrenelim' dedik. Orada bir hırıltısı olduğunu söylediler ve 'Burada çocuk doktorumuz yok, sizi Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yönlendirelim' dediler. Biz oraya gittik. Orada çocuğumuzun ateşi olduğunu gördüler. Serum taktılar. Daha önce özel hastanede yaptırdığımız tetkikleri doktorlarına gösterdik. Oradaki doktor, 'Evet doğru tespitler var ve buna göre tedbir almış' dedi. O gece çocuğumuzu hastaneden çıkarttık. Zati sonrası gün de kendi doktoruna kontrole gidecektik. Sonrası gün tekrar özel hastaneye gittik. Orada çocuğumuzun acilen yatışının yapılması gerektiğini, dehidrasyon olduğunu söylediler. Ancak kendi hastanelerinde yatak olmadığını başka hastaneye gitmemiz gerektiğini söyleyerek bizi ortada bıraktılar. Elimize bir epikriz raporu verdiler. 'Bu raporla sağlık kurumu bulun. Çocuğunuzun en az 3 gün yatması gerekiyor' dediler" dedi.

'DAİMİ SU KAYBETTİĞİNİ SÖYLEMEMİZE KARŞIN ORALI OLMADILAR'

Ellerindeki raporla Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne gittiklerini söyleyen Sinan Yıldız, şöyle konuştu:

"Bunun üzerine biz Kocaeli Üniversitesi Hastanesi'nin çocuk acil bölümüne gittik. Oradaki doktora epikriz raporunu verdik. Doktor o rapora hiç bakmadı dahi. Bize, 'Şu an çocuğun neyi var?' diye sordu. Biz çocuğun kusması ve ishali olduğunu anlattık. Sonrasında çocuğumuza serum bağladılar. Serumun ardından kusması bir nebze yavaşladı, ishali de normale döner gibi oldu. Başka bir deyişle topaklanma gibi normale dönme belirtileri vardı. Takriben 2-3 saat sonra çocuktan serumu kestiler. 'Normal anne sütüyle beslenmeye devam etsin. İshali normal, sabaha kadar bu şekilde anne sütüyle besleyip çocuğu gözlemleyeceğiz' dediler. Bizi orada sabaha kadar beklettiler. Bizim çocuğun ishalinin devam ettiğini ve daimi su kaybettiğini söylememize karşın, 'Serumu tekrar bağlayın' dememize karşın oralı dahi olmadılar. Sabah çocuğumuzu taburcu edeceklerini söylediler. Çocuğun vaziyetinin normal olduğunu, kusmasının bittiğini, anne sütüyle beslenmeye devam etmesinin gerektiğini, ishalin normal olduğunu, bunun 1 hafta kadar sürebileceğini fakat anne sütüyle beslendiği sürece sıkıntısının olmayacağını ve sonrası gün kontrole gelmemizi söylediler bize. Apar topar çıkarttılar oradan. Çocuğumuzun kolundaki damar yolu dahi hala takılıydı oradan çıkarken. O kadar kovarcasına bizi hastaneden çıkarttılar."

'SORUMLULARIN HEPSİNDEN ŞİKAYETÇİYİZ'

Çocuğunun ölümünde sorumluların hepsinden yakıntıcı olduklarını belirten Sinan Yıldız, "Sonra haneye geldik. Çocuğumun bir evvelki gece, üniversite hastanesine götürmeden önceki haliyle, ertesi gün haneye geldiğimizdeki hali arasında dağlar kadar fark vardı. Çocuğum tamamen çökmüştü. Bizi o halde taburcu ettiler. Haneye geldik. Daha sonra akşam üzeri çocuğum fenalaştı. Yetiştirmeye çalışırken yolda kaybettik. Bunun sorumlularının hepsinden yakıntıcı oldum. Kimin ihmali, kimin suçu varsa cezalandırılsın. Bizim canımız yandı. Başkasının canı yanmasın" diye konuştu.

'KALBİNİN DURMAYA BAŞLADIĞI, VÜCUDUNUN SOĞUDUĞU ÇOK BELLİYDİ'

Bebeğinin son hatırana kadar ishal sebebiyle su kaybettiğini söyleyen anne Gülendam Yıldız ise "Ben ihmaller zinciri olduğuna inanıyorum bunun. Benim çocuğuma olan oldu. Ben başka çocukların can vermesini istemiyorum. Ben su kaybından gittiğini düşünüyorum çocuğumun. Zira son hatırana kadar çocuk su kaybetti. Çocuk son hatırana kadar ishaldi. Ben haneye geldikten sonra sayamadım. Belki 20- 25 tane bez değiştirdim. Bir an önce pişiği geçsin diye, daimi o pişiği temizlemek için bez bağlıyordum. Zira ishaldi, hep çocuğum su kaybediyordu. Ben dehidrasyondan dolayı çocuğumun vefat ettiğini düşünüyorum. Su kaybettiği çok belliydi. Kalbinin durmaya başladığı, vücudunun soğuduğu, onlar çok belliydi" diye konuştu.