Öğretmen Şeyma ve kız kardeşinin katil zanlısı için yeni açıklama

Öğretmen Şeyma ve kız kardeşinin katil zanlısı için yeni açıklama

Konya'da eflatuni aşık olduğu komşusunun kızı öğretmen Şeyma Sarı (25) ile kız kardeşi Tuğba Sarı'yı (18) silahla vurarak öldüren, anneleri Hacer Sarı'yı (51) da yaralayan Muzaffer Canpolat'ın (53) psikolojik tedavi görmediği ortaya çıktı.

İlk duruşmadaki savunmasında, psikolojik tedavi gördüğünü ileri süren Canpolat'ın hastaneye bir defa kontrol için gittiği, tedavi görmediği belirlendi.

Olay, geçtiğimiz yıl 27 Haziran günü Selçuklu kazası Binkonut Semti Revan Sokak'taki apartmanda oldu. 2014 yılında Hollanda'dan net dönüş yapan ve eşinden ayrı olduğu için yalnız yaşayan Muzaffer Canpolat, karşı komşusu Burhanettin Sarı'nın evden ayrıldığını görünce, eline aldığı silahını arkasına gizleyip, evden çıktı. Ayakkabı atölyesinde çalışan 3 çocuk babası Canpolat, kapıda bekleyen Hacer Sarı ile kızları Şeyma ve Tuğba'nın yanına gitti. İddiaya göre, ''Sizinle konuşmamız şart olan konu var. Konuşup, halledelim'' diyen Canpolat'a, Hacer Sarı ''Bizim, sizinle konuşacağımız bir şey yok'' yanıtını verdi. Bu sırada kendilerine yaklaşan Canpolat'ı itti. Canpolat da arkasında gizlediği silahı çekip, Hacer Sarı'yı başından vurdu. Bunun üzerine Şeyma ve kardeşi Tuğba Sarı, evin içine kaçtı. Kardeşlerin arkasından içeri giren Muzaffer Canpolat, odaya saklanan Şeyma Sarı ile salona saklanan Tuğba Sarı'veyahut silahla ateş etti. Sonra da yakındaki polis merkezine gittikçe, teslim oldu.

DOĞUM GÜNÜNDE HAYATINI KAYBETMİŞ

Şanlıurfa Eyyübiye Mutlukaya İlkokulu'nda görev yapan ve okulların kapanmasıyla ailesinin yanına gelen öğretmen Şeyma Sarı'nın, kalbine isabet eden mermiyle hayatını kaybettiği belirlendi. Şeyma Sarı'nın doğum gününde yaşamını yitirdiği ortaya çıktı. Göğsünden yaralanan Tuğba Sarı ise kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde kurtarılamadı. Başından vurulan ve uzun müddet yoğun bakımda kalan anne Hacer Sarı, rehabilitasyonunun hemen peşinden taburcu oldu. Muzaffer Canpolat ise çıkarıldığı mahkemece gözaltına alındı.

Şeyma ve Tuğba Sarı kardeşleri öldüren, anneleri Hacer Sarı'yı ağır yaralayan Muzaffer Canpolat ile ilgili 'isteyerek öldürme' suçundan 2 sefer ömür boyu mapus ile 'isteyerek öldürmeye girişim' suçundan da 15 seneye kadar mapus cezası istemiyle Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

'BEN EVDEYKEN FARK ÖKSÜRÜYORDU'

Mahkemeye sunulan iddianamede, sanığın, genç kızın öksürük ve hareketlerinden kendisine yönelik manalar çıkardığı ve fark duygular beslediği anlatılarak, Muzaffer Canpolat'ın şu sözlerine yer verildi:

"Tuğba ve Şeyma'yı çocukluklarından beri tanırım. Şeyma'nın bana karşı hareketlerinden dolayı fark duygular içerisine girdim. Şeyma ben hanedeyken fark şekilde öksürüyordu. Şeyma benimle iletişim kurmak için bu şekilde öksürüyordu. Onların evinden benim evimin duvarına vurma gibi sesler geliyordu. Bir gün balkonda sigara içerken Şeyma'nın aşağıya gittiğini gördüm. Balkona el işarete yaptığını, bu el işaretinden Şeyma'nın benimle konuşmak istediğini anladım. Ben de aşağıya indim. Şeyma ile dolmuş durağında karşılaştık. Şeyma'nın beni beklediğini hissettim. Şeyma bilerek, dolmuşa binmedi. Bu sırada Hacer evden çıkarak, Şeyma ile konuşmama fırsat vermedi. Fırsatım olsaydı Şeyma'ya onu sevdiğimi söyleyecektim. Bir müddet sonra Şeyma'nın babası Burhanettin bana, Şeyma'yı neden izlediğimi sordu. Aramızda tartışma çıktı. Sarı ailesinin, nasıl olduğunu bilmiyorum fakat haneme girdiklerini hissediyorum. Tuvaletin içerisinde ve lavabonun altına sarı bir şeyler dökülmüş. Yatak odasında da bayan parfümü gördüm."

YANINA YEDEK MERMİ DAHİ ALMIŞ

Canpolat, ifadesinin devamında ise şunları anlattı:

"Olay günü Şeyma ile konuşmaya karar verdim. Camdan Şeyma'nın babasının aracının aşağıda olup olmadığını kontrol ettim. Arabanın aşağıda olmadığını görünce önceden satın aldığım silahı evin yüklüğünden çıkarttım. Silahın içerisinde 5-6 kurşun vardı. Cebime de 8 yedek kurşun aldım. Silahı elime aldım ve belimin arkasına gizledim. Kapının dürbününden baktığımda Hacer Sarı'yı ve kapının açık olduğunu gördüm. Hacer'in yanına gidip, konuşmak istediğimi söyledim. 'Kafamdaki meselesi bitirmek istiyorum' dedim. Hacer konuşmama fırsat vermedi. Bu sırada Tuğba ve Şeyma merdivenlerden çıkıyorlardı. Hacer beni konuşturmadı ve itekledi. O anda kendimi kaybettim. Silah ile kapıda duran Hacer'e ateş ettim. Hacer yere düştü. Şeyma içerideki odaya geçti. Ben de peşinden gittim. Şeyma'ya birkaç el ateş ettim. Sonra Tuğba'nın bulunduğu odaya gittim. Tuğba'ya kızgın olduğum için ona da ateş ettim. Daha sonra koşarak, daireden çıktım. Bina çıkışında beni komşunun eşi gördü. Bana ne olduğunu sordu. 'Bana bu hayatı zehir ettiniz' dedim. Karakola gidip teslim oldum." 

HACER'İ VURDUĞUM İÇİ PİŞMAN DEĞİLİM

Şeyma ve Tuğba Sarı'yı öldürdüğü için pişman olduğunu, Hacer Sarı'yı vurduğu için ise pişmanlık duymadığını belirten Canpolat, "Şeyma'nın nişanlı olduğunu karakolda öğrendim. Nişanlı olduğunu bilseydim, hayatımdan silerdim. Şeyma'nın egosunu tatmin etmek için bu şekilde bana davrandığını sandım. Şeyma'nın beni sevdiğini babasının da bu vaziyeti engellediğini sandım. Şeyma'nın beni sevdiği için okula ara verdiğini düşündüm" diye konuştu. 

BENİ DİNLİYORLARDI

Konya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada ise tutuklu maznun Muzaffer Canpolat, "Şeyma ve ailesi beni dinliyorlardı. Haneme girip çıkıyorlardı. Ben de bu vaziyeti Şeyma'ya sormak emeliyle konuşmak istediğimi söyledim. Yanıma silahımı da almıştım. Silahımı yanıma almamın sebebi Hacer Sarı ve kızlarının tavırlarına göre hareket etmekti. Tuba ve Şeyma içeri girdiler. Hacer'e konuşmak istediğimi söyledim. O da beni itekledi. Daha sonra neler oldu anımsamıyorum. Pişmanım. Bu olaydan önce Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde psikolojik rehabilitasyon gördüm" şeklinde konuştu.

PSİKİYATRİ REHABİLİTASYONU GÖRMEMİŞ

Duruşma nihayetinde mahkeme kurulu, Canpolat'ın psikolojik rehabilitasyon görüp görmediğinin araştırılmasına karar verdi. Karar doğrultusunda yapılan incelemede, Canpolat'ın Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi psikiyatri servisine bir kez muayene olmak için gittiği, uzun süreli psikolojik tedavi görmediği saptadı. Muzaffer Canpolat, önümüzdeki günlerde ikinci kez hakim karşısına çıkacak.