Metin Zambak adalet arayışını sürdüreceğini belirterek, "Sezen hayattayken bir sürü hayalimiz ve umudumuz vardı. Onu kaybettikten sonra bu hayallerimizi de kaybettik. Kendi acımızı bir kenara bırakıp başka ailelerin de aynı acıyı yaşamaması için adalet arayışımıza devam edeceğiz" diye konuştu.

Kaza, 16 Eylül'de Bornova'daki Ege Üniversitesi yerleşkeninde oldu. Üniversitenin Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü'nü bu sene birincilikle bitiren Sezen Zambak'a yerleşke içinde yolun karşısına geçmek isterken, çiçekleri sulayan Vehbi B. idaresindeki traktör çarptı. Üniversite bünyesindeki projelerde görev alan Zambak, olay yerinde hayatını kaybetti. Kazadan sonra gözaltına alınan traktör sürücüsü Vehbi B., ifadesinin hemen peşinden serbest bırakıldı. Kaza konusunda yapılan incelemenin hemen peşinden hazırlanan kaza tespit tutanağında, traktör sürücüsü 'sağa ve sola dönüşlerde kaidelere uygun olarak geçiş yapan yayalara ilk geçiş hakkını vermek' maddesini ihlal ettiği için asli ve tam kusurlu bulundu. Vehbi B. ile ilgili 'Taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 2 seneden 6 seneye kadar mapus cezası istemiyle İzmir 47'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Görülen ilk duruşmada mahkeme kurulu, Vehbi B. için istenen gözaltına alınma talebini reddederken, 'konut ayrılmama' adli kontrol koşulunu, haftanın 3 günü karakola gittikçe imzalaması şeklinde değiştirerek olay yerinde yine bulgu yapılmasına hükmetti ve duruşmayı erteledi.

'EHLİYETİ YETERLİ DEĞİL'

Traktörü sürücüsü Vehbi B. için yaptıkları gözaltına alınma talebinin kabul edilmemesinin hemen peşinden Sezen'in babası Metin Zambak, olayda bir hayli ihmalin bulunduğuna dikkati çekti. Mahkemenin verdiği kararın kendilerini derinden yaraladığını belirten Zambak, "İlk duruşmada mahkemenin gözaltına alınma kararı vermesini beklerken traktör sürücüsünün hane hapsinin kaldırılması bizi derinden yaraladı. Ortada birçok ihmal var. Yasaya göre kavşak giriş ve çıkışlarında yayaların öncelikli olduğunu biliyoruz. Traktör sürücüsü mahkemede, 'Yayayı gördüm ancak geçeceğini düşünmedim' dedi. Demek ki sürücü, nelerin olabileceğini bilerek bu işi yaptı. Kamera kayıtlarında yola bakmadığı ve yanındakilerle sohbet ettiği açıkça görülüyor. İhmalin yanı sıra sorumsuzluk da var. Sezen, 11 metre 70 santimetre olan yolun 10 buçuk metresini bitirmişti. Başka bir deyişle traktörün karşısına aniden çıkmadı. Sürücü ne yazık ki yola hiç bakmıyordu. Tüm bunların yanı sıra sürücünün ehliyeti de o traktörü kullanmaya yeterli değil. Burada üniversitenin de ihmali olduğunu düşünüyorum. Bunların gözden kaçırılması bizi derinden üzüyor" diye konuştu.

'KIZIM GERİ GELMEYECEK FAKAT…'

Kazada 'olası kast' bulunduğunu müdafaa eden Zambak, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. Zambak, "Çok zor olsa da kamera kayıtlarını onlarca sefer izledim ve olayın taksir olduğunu düşünmüyorum. Bu olayın olası kasta girmesi gerektiğine inanıyorum. Zira traktör sürücüsü kaidelere uymadı. Hiçbir şey kızımı geri getirmeyecek. Bizim başımıza gelen olay herkesin başına gelebilir. Sezen'imin davasının sonuna kadar takipçisi olacağım. Bir başkasının da başına benzer gelmesi vaziyetinde emsal kararın çıkması için her şeyi yapacağım. Adalete güvenmek istiyorum" dedi.

'BİLİM İNSANI OLMAK İSTİYORDU, HAYALİMİZ KALMADI'

Sezen'i kaybettikten sonra psikolojik olarak zor günler geçirdiklerini belirten baba Zambak, "Sezen, üniversitede ilk sırada yazdığı bölümde okumuştu. Çok başarılı bir talebelikle bölümünü ilk sırada bitirdi. Bizimle paylaştığı çok hayali vardı. Kanserli hastalar için prebiyotikli yoğurt üretmek için çalışıyordu. Benim kızım bilim insanı olmak istiyordu. Tüm emeli da kendi mesleğinde daha ileriye gidip insanlık için yararlı şeyler yapabilmekti. Sezen'i kaybettikten sonra hiçbir hayalimiz ve umudumuz kalmadı. Bir noktadan sonra kendi acılarımızı bir kenara bırakıp başka insanlar bu tarz acılar devam etmesin diye mücadele veriyoruz" izahında bulundu.