5 gemi, 75 milyon dolar!

Dün Denizhaber.com’un sitesinde yer alan bir haber, birçok internet sitesinde konu oldu, mutlaka okumuşsunuzdur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan, eniştesi Ziya İlgen ve oğlu Bilal Erdoğan’ın ortak olduğu BMZ Denizcilik, 5 gemisinin satışından 75 milyon dolar para kazanmış. Haberde, gemilerden birinin 15 milyon dolar (54 milyon Türk lirası) satıldığı bilgisi de var. Bu satıştan Erdoğan ailesinin kazandığı para yaklaşık 270 milyon TL civarında...

İlk bakışta normal bir ticari aktivite gibi görünüyor bu alışveriş... Ancak işin geçmişine indiğimizde “taş atıp kolu yorulmadan” kazanılmış bir para olduğunu görüyoruz. Bu konuyu 19 Temmuz 2015 tarihinde yayımlanan yazımda gündeme getirmiştim. Ortada çok ilginç ilişkiler yumağı ve iş yapma biçimi var. “Bilal Erdoğan’ın 3. gemiciğini de Mansimov kiraladı” başlıklı yazımda şöyle anlatmıştım bu girift ilişkileri:

“Palmali Group, gemileri üretmek üzere Türkiye’de bir tersaneyle anlaşma yapıyor, gemilerin yapımı için bir bankadan kredi alıyor. Sonra bu gemileri, daha üretimi bitmeden BMZ Group’a satıyor yani Bilal Erdoğan’ın şirketine… Gemileri yapan tersanenin de Erdoğan ailesine yakın bir isim olduğunu bir not olarak ekleyelim. Gemilerin yapımı bitiyor, BMZ gemileri teslim alıyor ardından Malta’ya götürüp Malta bayrağını takıyor ve 10 yıllığına Palmali Group’a kiralıyor. BMZ Group, ne bir risk alıyor ne kredi borcu ödüyor ne de bu gemilerini işletmek için herhangi bir operasyona gerek duyuyor.”

Çark böyle işliyor kısaca… Ve BMZ, Palmali Group’a yaptırdığı sonra satın aldığı sonra da yine Palmali Group’a kiraladığı gemileri satıyor ve 75 milyon TL kazanıyor. Süper fikir!

 

CLINTON VE OBAMA İÇİN YÜZ MİLYONLAR ÖDENECEK

 

Çarşamba günkü yazımda Varlık Fonu için oluşturulacak ‘Danışma Kurulu’nda eski ABD başkanları Bill Clinton ve Barack Obama’nın da yer alması için çalışmalara başlandığını yazmıştım. Bu konudaki girişimler sürüyormuş, hatta duyduğuma göre bu isimlere ödenmesi için yüz milyonlarca dolar gözden çıkarılmış. Çünkü Clinton, Obama, Helmut Kohl, Tony Blair gibi isimler, aktif siyaset hayatını bıraktıktan sonra, uluslararası toplantılarda konuşma yaparak ciddi paralar kazanıyor. Birçoğu da bazı kurumların yönetim, danışma kurulu gibi organlarında yer alıyor. Elbette hiçbir iş yapmıyorlar, sadece isimleri orada yer alıyor ve milyonlarca dolar para kazanıyorlar. Kazandıkları bu paraları da kurdukları vakıflara ya da derneklere aktarıp sosyal çalışmalarda kullanıyorlar.

Dolayısıyla Clinton ve Obama’nın Varlık Fonu’nun danışma kurulunda yer almaları muhtemel ancak bunun karşılığında alacakları para da bir o kadar yüksek…

Bu isimlerin yer aldığı şirketlerin, kurumların daha kolay fon bulduğu bir gerçek ancak artık çok da işe yarayan bir yöntem değil. Zira uluslararası finansman şirketleri, ünlü isimlerin para karşılığında o kurullarda yer aldığını biliyor. Kim etkilenir derseniz, belki birkaç Arap sermayeli fon ya da banka, bu isimleri görüp “ikna” olabilir. Kısaca sırf ‘havamız’ olsun diye, milyonlarca dolar çöpe gidecek!

Önceki ve Sonraki Yazılar