9 yıl sonra AKP Genel Merkezi’ne Atatürk posteri asılması tüm memlekette şaşkınlık yarattı... Aslında iktidar partisinin, ülkenin kurucusunu görmezlikten gelmesinin şaşkınlık hatta tepki yaratması gerekiyordu ama ‘Yeni Türkiye’de bunlar normal hareketler haline geldi.
Darbe girişiminden sonra Atatürk’ün adını dahi anmayanlar Türk bayraklarıyla, Atatürk’ün resimleriyle iki haftadır sokaklarda. Kısaca ülke Atatürk’ü yeniden sevmeye başladı...
Benim açımdan şaşkınlık yaratan bir başka hareket ise Hürriyet’in yazarı Ahmet Hakan’ın “Sen ne büyükmüşsün ey Atatürk” başlıklı yazısı oldu. Ahmet Hakan, Atatürk’ün bugüne kadar eleştirdiği kararlarının, yaklaşımlarının ne kadar haklı olduğunu yeni anlamış; her zamanki gibi maddeler halinde...
“Bugün geldiğimiz noktada seni çok iyi anlıyorum diyorum da başka bir şey demiyorum” diyen Ahmet Hakan, artık Atatürk posteri asacağını, Anıtkabir’i ziyaret edeceğini hatta 10 Kasımlarda saat 9’u 5 geçe saygı duruşunda bulunacağını yazmış.
Ahmet Hakan, memleketin büyük çoğunluğu gibi Atatürk’ü yanlış anlamış. Madem bu kadar yıl bekledin, bari şimdi doğru anlasaydın!
Hayatım boyunca ulusalcıların yaptığı gibi “sarsılmaz, tartışılmaz” bir Atatürk hayranı olmadım. Okul yıllarında öğretilen Atatürk ve devrimlerinin dışında ülkenin kuruluşu, Atatürk’ün devrimleri, yaptıkları, yapmadıkları yapamadıkları konusunda müfredat dışı çok kitap, araştırma okudum. Aslında herkesin yapması gereken de bu: Resmi tarihin dışında gerçeklerle yüzleşmek, öğrenmek, anlamak...
Eğer cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne kadar Atatürk’ü iyi anlamış olsaydık, bugün tarikatlar, cemaatler ülke yönetiminde bu kadar etkin olamazdı. Darbe yapmaya kalkan cemaat üyesi askerler, dini saiklerle ayrıştırılanlar, “Atatürkçü olanlar-olmayanlar” kavgası yaşanmazdı. Sadece ordu içinde değil emniyette, kamuda, sivil toplum kuruluşlarında da benzer ayrılıkçı düşünceler olmazdı.
Maalesef bu yanlışlığı yapanlar sadece laiklik ilkesini kabul etmeyenler, Atatürk’ü sevmeyenler değil. Atatürkçü olduğunu iddia edenler de aynı hataya düştü. Atatürkçülüğü saygı duruşunda bulunmaya, bayrak asmaya, milli bayramlara kırmızı-beyaz kıyafetler giymeye indirgeyen zihniyet de bugün yaşadıklarımızdan sorumlu.
Elbette Atatürk’ün ve cumhuriyeti kuranların da yanlışlıkları var, bunları söylemek de suç değil. Aradan geçen 93 yılda en azından Atatürk’ün yaptıklarına sahip çıkmış olsaydık, bugün bırakın “cemaatleri, darbecileri, laikliği, modern eğitimi” tartışmayı, çok daha iyi bir noktada olurdu Türkiye... Belki daha fazla yol, köprü var ülkede; uçaklar, havalimanları, gökdelenler, fabrikalar... Ancak mentalite olarak cumhuriyetin kurulduğu yılların bile gerisinde olduğumuzu da kabul etmek zorundayız. Düşün alanındaki bu geri kalmışlık, “o cemaat iyi, bu kötü” yaklaşımıyla atlatılamaz!