Amerika’nın Büyük Orta Doğu  Projesinin esas oyun sahası haline dönüşmeye başladığımız günümüzde tutunacağımız dal kalmıyor farkında mısınız?

Ekonomi, kriz, terör, savaş rüzgarları, adaletsizlik, eğitim kaosu ,Göbbels propagandası yöntemleri, her konuda ve maalesef hatta her kesimde “tek adamcılık” oyunları …

Ama bir konu varki işin en vahimi ve tehlikelisi:

Kendimizi, toplumumuzu bölme uzmanı olduk vesselam.

Siyaseten zaten kutuplaşma had safhada.

İdeolojik bölünmeler bile iyice soysuzlaştırıldı.

Kadın-erkek ayrışması trajik boyutlarda…

Yetmedi, dini veya mezhep bölünmesi çok denendi.

Etnik köken, yetmedi saçma sapan sözde “hemşehricilik” gibi yapay parçalanmalar bile revaçta.

Soytarılık, vurdum duymazlık, yüz kızarmazlık, pişkinlik, riyakarlık, liyakat yerine kula kulluk, hadsiz israf alışkanlığı… Bunların bini bir para!

Toplumu paramparça ettiniz bey efendiler!

Bunun sonucu kendinizin bile parçalanıp birbirinizi yemek olacağını göremeyecek kadar hırs ve güç tapınması almış.

Bu davranışların temelinde egonuzun ve çok primitif korku duygusunun olduğunu hepimiz biliyoruz.

Ancak bu bölünmüşlüğün sonunun Sevr, yani en iyi ihtimalle  parçalanmak ve yönetilmek olduğunu görmeyen kaldı mı?

Bu cehaleti, dalaleti ve hatta ihaneti!

Bölünmüş yollar belki bu bölme siyasetinin tek olumlu örneği.

O da Alicengiz oyunları, haksızlık, kayırmacılık, usulsüzlük ve hesapsızlık gölgeleri altında.

Ama artık bir durun!

Şu sıralar öyle  bir alana girdiniz ki işte bu tüm temel hislerimizin ayarlarıyla oynuyor:

Analarımız!

En kutsallarımız.

Her şeyi böldük.

Sıra analarımıza geldi.

Şehit anaları. Kaldı ki onları bile sınıflara ayırdık.

Terörist anaları.

Cumartesi anaları.

HDP önünde toplanan analar.

AKP önünde toplanan analar.

CHP önüne toplanan analar.

Gezi anaları.

Emir kulu oldu bittiye getirilmiş gençliği ellerinden alınmaya başlanan askeri öğrencilerin anaları.

Seni anan kötü, benim anam iyi.

“Benimkilere” şaşalı ziyaretler, ötekilere kötek!

Olmaaaaz! 

Yapmayın.

Analık duygusunun, saygısının ve kutsallığının senini, benimi, iyisi, kötüsü olmaz!

Analarımızı ve analık duygularını kimse kullanmaya kalkmasın!

Bu ayarı da karıştırırsanız ülkenin ABS fren sistemini etkisizleştirirsiniz.

Toplum vicdanının şeytana tesliminin resmini çizmeyin, çizdirmeyin.

Ana, annedir.

Sonuçta tektir ve toplumun son vicdan sigortasıdır.

Hepimizin bu analık duygusuna ayrım yapmadan saygı durmamız şarttır.

Analık , politik hesaplara , oyunlara , kara propagandalara kurban edilemeyecek hassasiyetimiz ve kutsalımızdır.

Ne demişler?

Ağlarsa anam ağlar .

Gerisi yalan ağlar!

Senin de, benim de!