Geçenlerde ilginç bir makale okudum. Bu yakınlarda Austin, Teksas’tan yayın yapan internet sitesi Urbanitüs’te yayımlanan makale esas olarak eski Chıcago Belediye Başkanı Rahm Emanuel’in son çıkan kitabı üstüne bina edilmiş.

Kitabın ismi “The Nation City: Why Mayors Are Now Running The World” (Ulus Şehir: Belediye Başkanları Günümüzde Neden Dünyayı Yönetiyor). Kitap Corona pandemisi ortaya çıkmadan hemen önce yazılmış ama pandemi sırasında baskıya girip kitapçılara dağıtımı yapılmış. Kitapta özetle şu ana fikir yer alıyor:

“Bir pandemi ya da benzeri kriz sırasında merkezi hükümetler hantal ve aciz kalırken yerel yönetimler duruma hemen el koyma becerisine sahip. Yerelden yönetim her zaman sağlıklıdır. Çünkü yerel yöneticiler kendi bölgelerini merkezi yönetimde olanlardan çok daha iyi bilirler.”

Kitap ayrıca, Corona sonrası yerel yönetimlerin güçleneceği, geleceğin yerel yönetimlerde olduğu mesajını veriyor. Makalede aynen şu ifade kullanılıyor:

“Bütün dünyada merkezi hükümetler artık zayıfladı, etkisiz hale geldi, etkisizlikten öte felce uğradı.Bu durum da bir boşluk doğurdu. Merkezi hükümetlerİn oynadıkları roller iyice silikleşirken kentler ve onların belediye başkanlarının hanelerine yazılan artılar gittikçe artıyor. Kentler ve onların belediye başkanları merkezi hükümetlerin yarattığı boşluğu doldurmakla kalmıyor, temelsel çalışmaları onlar yapıyor. “

Fazla uzatmadan, yazı bu minval üstünde sürüyor. Okurken aklıma yıllar önce, 1968’de Roma Kulübü’nün ortaya attığı bir slogan geldi. “Think globally, act locally.” Yani “küresel düşün, yerel davran.” Zaman içinde global(küresel) ve local (yerel) sözcükleri birleştirilerek “Glocalizaton” diye bir kavram ortaya atıldı. Uzun yıllar kabul gördükten sonra bir süre unutuldu. İsterseniz Roma Kulübü ya da dünyada bilinen adıyla The Club of Rome’la ilgili biraz bilgi vereyim.

Roma’da İtalyan sanayici Aurelio Peccei ve İskoç bilim insanı Alexander King öncülüğünde çevre korumacıların katılımıyla kurulan kulübün amacı dünyanın giderek bozulmaya başlayan ekolojik dengesi tehlikesine dikkat çekmekti. Kulüp üyeleri insanoğlunun yaşadığı gezegene ne büyük zararlar vermeye başladığını fark etmiş, bu konuda dünya çapında farkındalık yaratmak için harekete geçmişti.

Kulüp esas olarak da bu farkındalık yaratma görevinin yerel yönetimlerde olduğunu, ama küresel düşünerek yerelde uygulamalarını yapmalarını savunmuştu. Hatta dünya ekolojik dengesinin bozulmaya başladığı fikri ilk kez, 1970 yılında Alvin Toffler’ın yazdığı “The Future Shock” kitabında işlenmişti.

Kendi kendime, “Acaba Corona pandemisi sonrası glocalization hayata mı geçirilecek ciddi ciddi?” diye sormadan edemiyorum. Merkezi hükümetlerin bir virüs pandemisinde bu kadar aciz kaldıkları bugünkü koşullarda öyle görününüyor ki yerel yönetimlerin önemi çok ön plana çıkacak.