Diktaya geçit yok!

Dün yapılan seçimin en net sonucu şudur; halk diktatörlüğe geçit vermedi. AKP ve diktatör, yasaları çiğneyerek bütün devlet olanaklarını kullanmasına, toplumu tehdit etmesine ve fırsat bulduğu her yerde hile yoluna başvurmasına karşın kaybetti.

Türkiye’de sandığa gömülen, başkanlık rejimi özlemidir, diktatörlüktür. Türkiye diktatörlüğe dur dedi. AKP, Anayasayı değiştirecek çoğunluğu sağlamak bir yana, tek başına iktidar olacak çoğunluğu bile kaybetti.

Bu seçimlerin en net kazananı ise HDP ve MHP oldu. AKP’nin hak etmediği milletvekillerini almaması ve bu yoldan çoğunluk elde etmemesi için toplumda yüksek bir duyarlılık oluştu. Bu duyarlılık HDP’nin barajı aşarak Meclis’e girmesini sağladı.

HDP’nin barajı aşmasında rol oynayan en önemli olgulardan biri, bugüne kadar liberal çevrelerin “ulusalcı” diye aşağıladığı cumhriyetçi ve laiklik konusunda duyarlı olan yurttaşlardan aldığı oydur.

Bir kez daha ortaya çıktı ki, liberallerin ve kürt milliyetçilerinin neredeyse “faşist” muamelesi yaptığı bu cumhuriyetçi, laik ve sol kesimden gelen oy olmasaydı, HDP’nin barajı aşması çok zordu. Umarız HDP yönetimi
bu olguyu dikkate alır.

HDP’ye barajı aşsın diye oy veren bu kesimin en büyük endişesi ise, “çözüm” gerekçesiyle AKP ile bir koalisyona gidilmesi ya da bir AKP azınlık hükümetinin dışırıdan desteklenmesidir.

MHP ise, AKP’ye tepki duyan muhafazakar seçmenin oyları ve milliyetçi yükselişin getirdiği rüzgarla üç puanlık net bir yükselişi gerçekleştirdi. Bu seçimin dikkat çekici bir boyutu da, MHP’nin HDP’yi düşmanlaştıran bir kampanya yütürmemiş olmasıydı. Bu yeni durumdur ve bir yere kaydedilmelidir. CHP ise, oylarını arttırmasına karşın, seçmenlerinin bir bölümünün HDP’ye yönelmesi nedeniyle 2011’deki oy oranında kaldı. Reel oy artışı sandığa yansımadı. Bu anlamda seçimin göreli olarak diğer kaybedeni de CHP oldu

Önceki ve Sonraki Yazılar