Juncker, Türkiye’de idamın yeniden getirilmesinin ise, AB açısından kırmızı çizgi olduğunu, bunun üyelik görüşmelerinin sonu olacağını söyledi. Haftalık Bild am Sonntag gazetesine konuşan Juncker, toplantı krizi, tutuklu gazeteciler, Avrupa’daki Türkler, Geri Kabul anlaşması ve Türkiye-AB ilişkilerine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

Nazi kıyaslaması yaşananları önemsizmiş gibi gösteriyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa ülkelerine dönük Nazi kıyaslamalarının kesinlikle kabul edilemez olduğunu belirten Jucker, “AB’ye girmek isteyen bir ülkenin Cumhurbaşkanın, Nazi zulmüne uğrayanları suçlaması kabul edilemez. Erdoğan’ın sözleri Nasyonal Sosyalistler ve faşistlerin yaptıklarını önemsiz gibi gösteriyor” diye konuştu. Juncker, Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan toplantı krizi esnasında Hollanda’nın giriş yasağı koymasını ise,” Bu tepki doğruydu” diye değerlendirdi.

Jucker, AB çapında giriş yasakları gerekip gerekmediği yönündeki bir soruya, “AB kendi sorumluluk alanıyla kendisini sınırlamalı. Bunun dışındaki konular üye ülkelerin sorumluluk alanına girer. Her ülke Türk siyasilerin seçim çalışması yapmasına kendisi karar vermeli” dedi.

Üyeliğin dondurulması tartışması sahte bir tartışma

AB Komisyon Başkanı Juncker, “Türkiye ile üyelik ilişkilerinin durdurulması ya da dondurulması gerekir mi?” sorusuna şu karşılığı verdi:

 “Bu sahte bir tartışma. Şu anda zaten olmayan bir görüşmenin durdurulmasının bir anamı yok. Ancak şu bir gerçek; Türk hükumetinin getirmeye çalıştığı anayasa değişikliğindeki retorik, Avrupa konserine tiz bir ses etkisi yapıyor. Ben armoni tutkunu birisi olduğum için, böyle tiz dil vuruşlarını sevmiyorum. Türkiye’nin üyeliği AB ülkelerinin istememesinden değil, Türklerin AB standartlarını getirme konusundaki isteksizliğinden gerçekleşmeyebilir.”

İdam gelirse, üyelik görüşmeleri biter

Jean-Claude Juncker, “AB’nin kırmızı çizgisi nedir?” sorusuna ise,”Türkiye’de idam cezası yeniden yürürlüğe girecek olursa, üyelik görüşmeleri de son bulur” diyerek idamın getirilmesinin kırmızı çizgi olduğunu söyledi.

AB şantaja açık değil

Türkiye ile yapılan geri kabul anlaşmasının Avrupa’yı şantaja açık hale getirdiği yönündeki eleştirileri reddeden Juncker, “AB, şantaja açık değil. Türkiye bu anlaşmayı iptal etmeyecektir, Erdoğan birçok kez tehdit etmiş olsa da. Ben bu tehditlerle büyüdüm” şeklinde konuştu.

Avrupa’da yaşayan milyonlarca Türk ile hiçbir sorunlarının olmadığını da kaydeden Juncker, Türklerin AB’ye uyum sağladığını ve yaşadıkları ülkelerin ekonomilerine önemli katkı sunduklarını da söyledi.