Lakin bundan net bir yüreği olduğu neticenine varmak adaletsizlik olacaktır. Amerika Birleşik Devletleri böbürlü davranışlarını günümüzde gizleyemiyor.

Washington asla bir istediğini yapmakta sınırlandırılamıyor. Davranışı ne kadar viran olursa olsun, mazeretin ne kadar mantıksız olursa olsun, ispat ne olursa olsun kendisinin katiyen yanlış yapmayacağını düşünüyor. Zira Amerika Birleşik Devletleri idaresi, ne olursa olsun kendini destekleyecek birilerinin olacağından çok emin şekilde bu hareketleri sergiliyor.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ İDARESİNİN OLUŞTURDUĞU TEHLİKE

Günümüzün en büyük tehlikesi koşullar değişirken Washington'un katiyen değişmemesi oldu. Bir spor olarak avlanmak gibi silahlarını kime doğrultacağı belli değil. Washington'un problem çözme yaklaşımı ve absürt çıkışları ise işin cabası. Zira tüm eylemleri için örtülü hakaret, hem de casus belli yalanları dahi kendini müdafaa etmek için oluşturduğu bir yalan mekanizması.

Dünyanın artık bu gerçeği görüp Amerika Birleşik Devletleri zorbalığına dur demesi gerekiyor. Hiçbir devletin hegemonya uğruna dilediğini yapma özgürlüğü mevzubahis olamaz.

21. asırda sulh ve kalkınma insanlığın ortak istemidir. Uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesi ve uluslararası düzenin çok kutuplu hale gelmesi bir eğilimdir. Amerika Birleşik Devletleri'de az sayıda insanın hegemonyacılık peşinde koşmaya devam etmesi halinde itibarı yaralanacak, çöküşü hızlanacak, nihayetinde çıkmaza girilecektir.